Lab Rats

Wilbur...

Wilbur'un bakış açısından:

Phil gideli iki gün olmuştu, artık yaşı ile dalga geçebileceğim veya bize burası ile ilgili şeyleri söyleyecek kimsem kalmamıştı. Kütüphanede kafamda bu düşünceler ile gezerken arkamdan gelen ses ile irkildim.

Technoblade:HEY WILL SANA İHTİYACIMIZ VAR! Hemde acilen!

Koşarak yanına gittim, merdivenlerin arasında bir yerdi, Sapnap'in eli parlıyordu duvarda bir şey sıkıyormuş gibi. George! Onun boynundaki kelepçeyi eritiyordu! Ve aslına bakarsan işe yarıyordu. George boynuna yaklaşan ısı yüzünden çok terlemişti.

Sapnap:WILL! AYAK BİLEĞİMDEKİ O METAL KELEPÇE! ONU PATLATMAN GEREK!

Wilbur:Delirdin mi-

Quackity:Ayağın patlar.

Eret:Ben burada devreye giriyorum!

Herkes Eret'e baktı aslında onun gücü ne bilmiyorduk, bu sebeple ağızımı açacakken Minx benden önce davrandı.

Minx:Gücünü bilmiyoruz sana nasıl güvenebiliriz ki? Yıllarca George'a zorbalık yaptıktan sonra özellikle!?!?

Eret:Benim gücüm sonsuzluk, herhangi bir şeyi döngüye sorabilirim bu sebeple kelepçe takmıyorlar, takarlarsa onu kolaylıkla yok edebilirim. Kısaca özetlersek; bir insanı bir eşyayı bir varlığı döngüde bırakıp yok olmasını veya tekrar var olmasını sağlayabilirim. Sapnap'in uzuvu patladığında onun sinirleri daha ne olduğunu anlamadan geri oluşturabilirim.

Quackity deftere not ettiklerini tekrar gözden geçirdi o sırada Niki konuşmaya daldı.

Niki:O halde patlamaya gerek kalmadan direkt kelepçeyi çıkartabilirsin?

Eret:o da mantıklıymış! Ayrıca çıkarttığımda alarmlar çalışmayacak biliyor musunuz?

Dream:HASSİKTİR ÇOK GÜZELMİŞ!

Karl:Hadi çabuk ol birilerinin ayak sesleri geliyor!

Eret'in kelepçeye dokunmasıyla kaybolması bir oldu, Sapnap bir anda elindeki lavı söndürdü ve Eret'e baktı.

Sapnap:MADEM BUNU YAPABİLİYORDUN NEDEN ÖNCE GEORGE'UN KİNİ YOK ETMEDİN GERİZEKALI!

Eret:ah-

Eret onu da yok ettikten sonra Eret'e teşekkür etti, o sırada buradan nasıl kaçacağımızı düşünmeye başladım.

Quackity:Hepinize güvendiğimize göre sanırım kaçış planını anlatabiliriz! Plan şu her yere patlayıcı koyup bu yeri patlatmak!

Wilbur:Patlayıcılar? TnT mi? Ohhoohoo işte benim işim başlıyor!

Technoblade:patlayıcı işini bıraktın sanıyordum?

Wilbur:Herkes geri döner techno, tarih geçmişte kalan bir hikayedir, önemli olan onu kötünün mü -parmağı ile kendini gösterir- yoksa iyinin mi -parmağı ile Techno'yu gösterir- anlattığıdır. İki taraf için diğeri kötüdür kardeşim. Haklısın belki birini öldürmek yanlıştı, ama çok da problem olduğu söylenemez. Değil mi?

Dream:Birini mi öldürdün?!

Wilbur:belki?

Minx:NEDEN HİÇ SORUN DEĞİLMİŞ GİBİ ANLATIYORSUN??!

Wilbur:Çünkü onu öldürmemi kendi istedi... Ayrıca işe yaramaz biriydi.

George:Birini öldürmesi umrumda değil! Gereken tek şey kaçmak tamam mı? Eret fazla olacak ama Wilbur'un kelepçesini de çıkartmalısın.

Manifold:Vay vay vayy... bizim ezik ve sözde 'arkadaşları' buradan kaçma planı mı yapıyorlarmış. Acınası...

George:Bizi rahat bırak Jack!

Manifold:Tek bir şartla; Karl ile birkaç dakika küçük bir sohbet etmeliyim. Yalnız.

Karl arkasını dönüp bize korkan bir bakış attı sanki ölecekmiş gibi. Ardından Jack'in yanına gitti.

Karl ve Jack ile:

Manifold:Karl açıkça konuya girmeliyim bunları çatıda buldum.

Karl:onlar ne(?)

Manifold:Bilmemezlikten gelme Karl! Bu senin bilekliğin! Bu da Sapnap'in kafasına taktığı bandana! Orada ne işleri vardı?

Karl:BİLMİYORUM!

Manifold:Gereğinden fazla bağırdın ve stresten gözlerin titriyor kötü bir yalancısın Karl. Sapnap ve senin orda ne işleri vardı, hemde tek başına?

Karl:Yalnız kalmak için oraya çıkmıştık saçma şeyler hakkında sohbet etmek için.

Manifold:Ve sende buna inanacağımı düşündün? Ha?

Karl:...