Asla böyle olması gerekmezdi...

136 18 75
                                    

AHHHHH BU BAŞLIĞI YAZMAK İÇİN NE KADAR BEKLEDİĞİMİ İNANMADIĞIM TANRI BİLİR YAZDIĞIM EN FAV BÖLÜMÜM OLICAK KESİN
_________________________________

Minx'in gözünden:

Wilbur'un yüzündeki sırıtış yavaşça sorgulayan bir tipe dönüştü.

Wilbur: Ama, nereleri patlatacağımızı kesinleştirmezsek birilerine zarar verebiliriz?!

Minx:dış kapının anahtarı bende, sadece camları değil. Her yeri patlatacağız. Gece olduğunda şu anahtarla kendi kapını açıp benim odama gel.

Anahtarı Wilbur'un eline tıkıştırdım, oh bu mükemmel olacaktı...

Gece...

Bu gün kontrol yoktu... garipti çünkü hep olurdu, ama çok takmadın nasılsa bu onların sorunu. Odamın kapısını açıp Wilbur'un odasının olduğu yere ilerlemeye başladım.

Odanın önüne geldiğimde camı tıkladım. Kapı açıldı.

Minx:Wilbur? Hadi çabuk ol

Wilbur:geliyorum bekle su içiyordum.

Koşarak merdivenleri inmeye başladık. En aşağıya vardığımızda sırasıyla tüm basamakları TnT'ye çevirmeye başladı. Kendini sıktığı kırmızı cildinden belliydi, bu TnT'leri zamanlı değil kendi isteğine göre patlatacağı için sıkıyordu kendini. En son basamağı da TnT'ye çevirdiğinde zorla konuştu;

Wilbur: çabuk diğerlerini uyandır bahçeye çıksınlar. Onlara zarar gelsin istemiyorum.

Koşarak tüm odaların kilidini açıp cama deli gibi vurarak uyandırıyor ve sonra aynısını diğer odaya da yapıyordum.

Fundy:N'oluyor be?!

Minx: ŞU AN CİHAZLARIN DUYMASI UMRUMDA DEĞİL BURAYA HAVAYA UÇURUYORUZ DİĞERLERİNİ KALDIR!

Fundy: Ne?! NASI!

Bu bağırışmamıza çoğunluk uyanmış olacak ki herkesi çıkarmam, onların yardımıyla çok daha kolay oldu. Bahçeye çıktık, Wilbur kendini daha fazla sıkmak için techno'nun ceketini sıkıyordu.

Minx: Wilbur...

Wilbur: A-asla böyle olması gerekmezdi... saf birkaç çocuğuz s-sadece... elimizi kana bulamaya gerek yok-

Büyük bir ışık yayıldı ve bir saniye sonrasında sesler gelmeye başladı, bina tamamen patlıyordu. Yüzümü sıçrayan bir parça kan ile dondum, uymadırmadığım biri mi vardı? Arkamı dönüp saymaya başladım o sırada Techno konuştu.

Technoblade: RANBOO İÇERİDE KALDI?!

Her yer ateş içerisindeyken Techno içeri daldı. O sırada Wilbur dış camı TnT'ye çevirmekle meşguldü. Techno'nun arkadından koştum.

Minx: TECHNO! RANBOO IŞINLANABİLİYOR! PASTIRMA OLMADAN GEL BURAYA!

Techno omuzunda Ranboo'yu taşırken geri dönüyordu. Tam o sırada patlamamış bir parça techno üstüne bastığında patladı. Ranboo buraya sadece kendini ışınladı ve Techno orada kaldı. Koşarak ona ilerledim ama çok geçti, Techno'nun tavı yuvarlanarak ayağıma çarptı ve düştü, uzun saç örgüsünün ayağımın altında yandığını gördüm, ve bir kol parçası.

Tacı alıp dışarı koştum, gözlerimdeki yaşları tutmayı deniyordum. Dış cam patlamıştı, herkes beni bekliyordu ve Ranboo ağlıyordu. Wilbur bana buruk bir gülümseme ile baktı, gözleri elime kayınca yüzündeki gülümseme kayboldu. Bana yaklaşırken konuşmaya başladı.

Wilbur:O TECHNOBLADE'İN TACI MI?

Minx: W-wilbur o-

Wilbur: KARDEŞİME N'APTIN KAHPE!

Minx: O-o sadece ran-

Wilbur yakama yapışıp beni yere ittirdi ve elimdeki tacı alıp kendi kafasına taktı.

Wilbur:KARDEŞİMİ NASI ÖLDÜRÜRSÜN?! SENİN İÇİN TAPTIĞIM ONCA ŞEYDEN SONRA?!

Minx: Wilbur kardeşin Ranboo'yu kurtarmak için içeri gitmişt-

Wilbur: KONUŞMA BİLE!

Wilbur, Techno gitmeden hemen önce ona verdiği kahverengi deri siyah pamuklu ceketi giyindi ve kırık cama doğru ilerledi.

Wilbur: Seni yanımda tutacağım çünkü Phil'i bulurken sana ihtiyacım olacak. Ardından güçlenip geri döneceğim ve diğer kuledekileri serbest bırakacağım. Hazırsan yeni bir zaman döngüsü başlayacak Minx.

Çünkü bizim zamanımızın başı, bu yılın sonu demek...

_________

Seni asla unutmayacağım (unutmayacağız) technoblade! Kanseri seni bizden almış olabilir ama eminim artık çok acı çekmiyorsun ve tanrıyla pvp alıştırmalarına devam ediyorsun! Bu sefer cidden pvp tanrısı olacağından şüphem dahi yok kral! Huzur içinde yenilen techno! Kurtardığın yüzlerce hayat sana minnettar, ben de dahil...

Lab RatsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin