Sız yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk
Victor Hugo
Deniz kenarında geziyordu çıplak ayaklarına değen sıcak kumlar içinde ki huzuru tetikliyordu başını kaldırıp etrafına baktığında güneşin batmak üzere olduğunu gördü gökyüzünde ki güzel mavilikler silinmiş yerini bir ressamın hüznünü paylaşan koyu turunculara bırakmıştı başını öbür tarafa çevirdiğinde gördüğü insanların kalbini parçaladığını hissetti yorgun bir gülümse ile bakan adama ilerledi karizmasından bir şey kaybetmemişti yorgun gözüküyordu aynı zamanda da hayatının bir kısmını bırakmanın verdiği acı"Biz kazandık"
Dolu gözlerini silmeden boynuna atladı kurtarmışlardı kendileri kaybetsede diğer insanlar kurtulmuştu aileleri için sevdikleri için kendilerini öne atanlardı onlar, kahramanlarımız... kollarını çektiğinde arka da bekleyen kadına yöneldi kızıl sarı karışımı saçlarını örmüştü omzundan sarkıyordu beyaz teni gül kurusu dudakları içtenlik ile yukarı kırılmıştı
"Sorun değil"
Anlayışlı gülümsemesi eşliğinde konuştuğunda doğuştan kardeşmiş gibi sıkı sıkıya sarıldılar hepsi geride çok şey bırakmıştı bakışları bu sefer beyaz saçlı genç adama kaydı gözlerinden muziplik akıyordu diğerlerine nazaran daha az yorgundu yorgunluğa yokluğa alıştığını anlamak için onu bilmesine gerek yoktu onunla tanışmadığına emindi
"Pietro Maximoff en iyi maxsimoff da derler"
Başıyla ufak bir selam verdi son kişiye döndüğünde gözleri birbirine değer değmez yutkundu gözlerini unutmaktan deli gibi korktuğu kişi karşısında duruyordu 5 yıl önce tam 5 yıl önce bırakıp gittiği anları hatırlıyordu nasılda acı çektiğini onun kardeşini toparlamak için yıkılmamaya çalıştığını gerçi onu da becerememişti ne kardeşine sahip çıkmıştı ne de ayaklarının üzerinde güçlü bir biçimde kalabilmişti böyle düşününce bu onun ilk kaybedişi değildi
"Sen zeki falan değilsin hançerlerin de işe yaramaz"
Sinirlenmesini bekledi ama aldığı tek tepki elinde oluşan buzdan çicekti önünde diz çöküp başını kaldırarak eline uzattı bu sahneyi biliyordu tek farkı yüzünde vazgeçmiş ifade yoktu beyaz güzel yüzü zarar görmemişti
"Dikenlerim çok sivri olduğu için özür dilerim"
Dizlerinin üstüne çöktü çiçeği aldığında özlemle yanan kalbinin sızlamasını hissetti onun da boynuna atlayıp ne kadar özlediğini fısıldamamak için büyük bir savaş verdi içinden bir kez daha
"Bu sefer ki hiç erimeyecek aynı zamanda yeterince zamanımız var artık"
"Dinlenme zamanı geldi"
Kısık sesle konuşan adama tekrar gülümsedi aralarında en çok uğraşan bir diğer adam da oydu hataları vardı yanlışları vardı ama yine de fedakar bir adam olmuştu yapması gereken şeyi biliyordu eğildi diz çökmüş halinde tek dizini kaldırdı ve saygıyla başını eğdi kızıl saçlı kadın da aynısını tekrarladı bir çok kez kavga ettiği ama saygı duyduğu en yakın arkadaşlarından biri olan esmer adamın karşısında tek dizinin üzerine çöktü Pietro ileri adımladı önce samimiyetle özür diledi zamanında yaptığı şey için ardından tek dizine çöktü orman gözler de pişmanlıkla iç çekti iki dizini yere koydu tekini kendine çekerek saygıyla eğildi gözleri buluştu esmer adamla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sign Of The Times
FanfictionFan kurgudur mitoloji Marvel filimleri dikkate alınarak ve değiştirilerek yazılmıştır Sasha adında bir kızın başına gelenleri konu alır