"Siz ikiniz bunu benden saklarken ne amaçlıyordunuz?"
"Halledemeyeceğimiz bir şey değildi"
Tony boş bakışlarını konuşan kızıl ajana çevirdi. Sorunun halledip halletmemeleri olduğunu mu sanıyordu? İşin ucunda Loki profesyonel bir kötüydü şimdi olmasa bile bir zamanlar öyleydi, üstelik Loki'nin tüm herşeyini medya üzerinden kendi üstüne almıştı ve kimse ona ne olduğunu sötlemiyordu bile.
"Senin bir açıklaman var mı Thor?"
"Geri dönecektir"
"Anlıyorum"
Tony ayakta durarak başına dikildiği üç kahramanın yanından ayrılmak için arkasını döndü. Artık kimseyi zorlamak için sebebi yoktu, seçimler sonuçları doğururdu ve onlar seçimlerini yapmıştı. Sonuçlarına kendileri katlanaktı, nasıl olsa o kendi sonucuna katlanmıştı.
"Beni görmezden mi geleceksin?" Steve Rogers da ayağa kalktı ve Tony'in sırtı dönük bedenine yaklaştı. "Konumuz sen değilsin" Steve Rogers yorgun bir nefes vererek bir adım daha yaklaştı. Natasha olası bir kavgaya karşı Thor'u dürterek ayaklandı. "Sasha nerde?" "Neden Natasha'ya sormuyorsun, ortağın o değil mi?" Tony sırtı dönük konuşmaktan memnun değildi ama arkasına dönerse Rogers'a konuşmak için fırsat vermiş olacaktı. "Senin şu anda bizi darlaman gerekirdi, sen neden darlamıyorsun?" "İkinci defa söylüyorum konumuz bu değil Rogers" Steve elini omzuna attığında hızla arkasında mesafe açarak merdivene yöneldi. "Kalıyorsan odanı kullan ve Ross'un gözüne batma, paçayı kurtarmak zorunda kalırsan umrumda olmazsın" "Tony kaçarsan bu konuşmayı hiç yapamayız" Esmer adam yumruklarını sıktı. Onu zora sokunca eline ne geçecek sanıyordu ki herşeyi unutup eskisi gibi mi olacaklardı. Tek kırgın olan kendisi değildi, eğer Tony onu affederse o da Tony'i affetmiş olmayacaktı. "Konuşmak isteseydim... Eğer konuşmak isteseydim seni arardım" "Konuşmak istemiyorsan burda kalmamın anlamı yok işleri Waka-" "Nerde kaldığın hakkında bilgi verme" Tony merdivenlerden hızla çıkarken Steve arkasından hafifçe gülümsedi. Paçasını kurtarmak istemeyen birine göre fazla dikkatli davranıyordu.
"Onu boş ver odana geç. Hâlâ sivri dilini tutabiliyorsa gitmeni istemiyordur" Steve Natasha'yı başıyla onayladı. Arkasında kalan Thor'un omzuna elini attı. "İyi bir karşılaşma olmadı" "Benim yüzümden" "Bende oradaydım ve inan bana ikinizde haklıydınız o yüzden sadece kendini suçlama" "Her zaman ki gibi fazla kibarsın" "Bu sefer kibar olduğum için demiyorum aynı senaryoyu daha önce izledim ve o zaman baş rolü bendim" Thor onu anlayan birini bulmanın sevincini yaşadı. Natasha ise iki arkadaşı aşağı da bırakarak asıl enkaza gitmek için hareketlendi. "Siz iki adam vakit geçirin bende koca bebekle ilgileneyim" "Ona böyle dediğini duyarsa olacakları biliyorsun" "Ve hiç umrumda değil"
Natasha Tony'nin odasının kapısını çalmadan kapıyı açtı ama Tony orda yoktu, gideceği ikinci yer ise çalışma alanıydı asansöre bindi ve ekşi katını tuşladı. "Patronun size mesajı var Bayan Romanoff" İki saniye sonra Tony'nin sesi asansör de yankılandı. "Sasha ve Hulk gelene kadar beni rahatsız etme" "Trip mi atıyorsun sen, kırılma noktasının Thor olduğunu sanıyordum" "Patron katları kapattırdı Bayan Romanoff eksi katlara inemezsiniz" "Buna bana engel olmaz" "Bunu biliyorum kırmızı cadı o yüzden seni oyalayacak bir görevim var, Barton'u bul ve diğerlerini" "Neden şimdi istiyorsun bunu" "Bu gün benden sakladıklarına say Nat" "Sen orda iyi misin?" Tony cevap vermedi ama asansör çıkması için bellirli bir katta durdu.
***
Steve Rogers zeki bir adamdı. Zeki olduğu kadar Tony'i de tanıyordu ve esmer adamın onlara doğru düzgün hesap sormadığı anda bir plan yapmaya başladığını biliyordu, o planı öğrenmesi gerektiğini bildiği gibi. Herkesi tek bir nokta da toplaması gerektiğini biliyordu ve bunun için ilk Natasha'dan başlamıştı. Sonra bu gün Wakanda da Thor ile güzel bir konuşma yapmıştı sırada en kritik nokta olan Tony vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sign Of The Times
FanfictionFan kurgudur mitoloji Marvel filimleri dikkate alınarak ve değiştirilerek yazılmıştır Sasha adında bir kızın başına gelenleri konu alır