ikinci bölüm | anlaşma

2.2K 171 284
                                    

İyi Okumalar ✨  | Wolfgang 🐺

Kim Young'un Gözünden :












Açlık.

Bizi delirtiyordu. Her geçen saniye de daha da vahşileşiyordum sanki. Dikkatimi hiçbir şey dağıtamıyordu. Beynimde sürekli dönen tek bir kelime vardı. Kan. Üç harften oluşan basit bir kelime için şu an canımı bile verirdim. Ellerim gergince saç tutamlarımı buldu. Alt dudağımı dişledim bakışlarım kapıdaki bedene çevrilirken.

Elindeki içki şişesi ile içeri girdi Vien. Omuz silkip kendini tekli koltuğa attırmıştı."Sabah içkisi kadar güzel bir şey yoktur."demişti kırmızı şarabı kadehine doldururken. Gözlerimi yuvarladığımda istemsizce yüzümü buruşturdum."Kırmızı olduğu için kan gibi düşünerek kendimi manipüle ediyorum demiyorda."

Yeonjun elindeki kadehi Vien'e uzatırken isyan etti."Diyorum size gidip birinin boynuna geçirelim işte dişlerimizi." Bayık bakışlarımı tavana çevirdim kafamı geriye atarak. "Alice izin vermez."dedim hiç beklemeden. Ve ekledim,"Ayrıca biz katil değiliz." Hafif dağılmış saçlarını sinirle geriye taradı. İki gündür beslenmiyorduk ve en çok etkilenen de Yeonjun'du. O aramızda kan konusunda en dayanıksız olandı. Bu yüzden hepimizden çok öfkeliydi.

"Konusu açılmışken,Alice nerede?"dedi elindeki kadehi hafifçe sallayan Vien. Gözleri kadehin içinde sallanıp duran içkiyi izliyordu. Pek belli etmese de o da çok zorlanıyordu. Hoş, aramızda  zorlanmayan yoktu ki?

Yeonjun masadaki şişeye eğildi."Beomgyu ile ilgileniyor. Şanslıyız ki Beomgyu çok güçlü. Hızlı iyileşiyor." Anladığımı belirtircesine usulca başımı aşağı yukarı salladım. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Açlık her geçen saniye daha da belli ediyordu kendini. Her ne kadar katil değiliz desem de şu an tek istediğim gidip birinin son damlasına kadar içmekti. İç çektim kendime gelmek adına. Gözlerim geniş salonda gezindi.

"Young?"

Bana seslenen kalın sese döndü bakışlarım. Tek kaşımı kaldırdım."Evet?" Vien ve ikisi bana garip bakışlar atıyordu. Çok geçmeden bir sırıtış belirdi Yeonjun'un yakışıklı yüzünde."Gözlerin kırmızı. Görünüşe göre küçük vampirimiz de benimle aynı şeyi istiyor." Keyifli bir şekilde dudaklarını yaladı."Öldürme dürtünü bastırmaya çalıştıkça daha da artıyor değil mi?" Keyifle daha çok sırıttı. Dudaklarının üzerinde dilini gezdirdi sabırsızca."Gidip gerçek birer av bulalım Young."

Kaynıyordum. Patlamak üzere olan bir volkan gibi hissediyordum kendimi. Yeonjun'un söyledikleri sinirimi bozuyordu. Ben bir katil değilim.

"Senin aksine Choi, ben insan öldürmüyorum. Ben katil değilim. Tekrar edeyim mi? Ben kötü biri değilim."

Kahverengi gözleri yavaş yavaş kırmızıya dönüşüyordu. Biçimli kaşları alayla çatıldı. Elindeki kadehi sert bir şekilde masaya koyarak bedenini tamamen bana döndürmüştü. Damarına basmıştım.
"Ne dedin sen? Senin aksine mi?" Histerik bir kahkaha atarak ayaklandı. "Olduğun şeyi böyle mi tanımlıyorsun geri zekalı? Katil veya kötü diyerek mi!?"

Oturduğum yerde rahatsızca kımıldadım. Onunla kavga etmek istemiyordum ama kaşınıyordu. Hem de çok. Sesini alçatmazsa kendime hakim olabileceğimi sanmıyordum. "Otur yerine Yeonjun,sabah sabah beynimi sikiyorsunuz." Vien huysuzca mırıldandığında Yeonjun ve ben hala bakışmaya devam etmekteydik.

Ona kirpiklerimin altından bakmaya devam ettiğimde birkaç adım atmıştı üzerime doğru. Sanki cidden olay çıkartmak ister gibi."Biri ona gerçekleri söylemeli Vien. Sen bir  vampirsin Kim Young. Kabul etmen veya etmemen sikimde bile değil. Öldürmek senin doğanda var. Bunu saklayamazsın. Sen busun!"

wolfgang | hyunjin ff ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin