Bitter Lives ⇝ taekook ✔

Üç ▪ Kara Kutu

[ Kara Kutu ]

Medya:

- No Volvere

İyi okumalar 🍷

***

"I don't give a fuck about your friends. I'm here."

"But, You didn't want me."

"Now, I'm lost in this pulp novel."

•

"Sein söcüğü Almancada iki anlama gelir." diyor Kafka. "Var olmak ve onun olmak."

Sonra ekliyor:

"Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. Bu noktaya erişmek denir."

Âşık adamın katili sevdası olurmuş meğer. Bilse sever miydi hiç? Kim ölmek isterdi, kendi ellerinde?

Herhâlde yine de severdi. Kendi pençeleri sapansa da yüreğine...

Çünkü, kaybolmayı severdi o. Kalabalıklar içinde yok olup, yitmeyi... Kimsenin keşfetmediğine inandığı tenha sokaklarda gezinmeyi...

Göz önünde olmuştu her zaman. Bunu o tercih etmemişti oysa. Hep sakladı, durdu. Kavgalara tutuştu. İsyanı vardı hayata. Ailesini elinden alan Tanrı'ya bile isyan eder olmuştu.

Var oluşu doğruydu belki de ama, onun olmadığına emin olduğundan bu yana var olduğundan şüphe duyuyordu.

Onun olmak...

Kulağına ne hoş geliyordu eskiden. Her şey değişmişti şimdi, onlar gibi.

Ona itirafını yapmadan bir gün öncesindeki gece, amcasıyla soju içerlerken, amcası ona:

"Ruhun nasıl hissediyorsa, içkinin tadını ondan alırsın." demişti.

"İçkinin tadı nasıl?" diye sormuştu daha sonra.

Jeon o gece, bir kutlama yapıyordu.

Kim Taehyung'un artık bir sevgilisi vardı. Kadehini buna defalarca kez kaldırdı. İçine içine aktı gözyaşları.

"Acı." dedi amcasına. "Tadı öyle acı ki, ne kadar içersem içeyim beynimi kandıramıyorum."

Düşlerini dağıttı. Sırılsıklamdı. Sağ sapaktaki yüksek duvardan destek alıyordu. Göğsü sıkışıyordu sanki. Elinde bir çerçeve tutuyordu.

Kargonun gideceği saatten bir süre evvel bulundu orada; geçmişe çizgi çekenin neler yapacağının merakıyla.

Kargo geldi. Zil çalındı. Vücudu titriyordu.

Zira bu onu son görüşüydü.

Evet, öyleydi.

Derin bir nefes aldı. Elleri yanına düşüverdi. Yüzü öyle bir acı doldu ki, gözleri kapanacak kadar kısıldı. Koca bir damla gözyaşı, daha fazla tutunamayarak intihar etti iri gözlerinin pınarlarından. Bulutlara eşlik etti. Saçlarını şakaklarına çekti.