Otuz Sekiz ▪ Vazgeç(il)mezin Dansı

303 24 22
                                    

Medya:

Cihan Mürtezaoğlu - Sen Banasın

Artık finale kadar mutluluk var, hüzne yer yok <3

İyi okumalar.

***

Taehyung ve Jungkook otelin girişinde Jimin ile karşılaştıklarında Taehyung Jimin'e kocaman sarılmış, ''Teşekkür ederim.'' demişti en içten. Jungkook ise onları yine uzaktan seyrediyordu ancak bu kez ilk seferki gibi değildi hiçbir şey. Aralarınki ilişkinin arkadaşlıktan ibaret olduğunu biliyordu. Pekâlâ Jimin'in Taehyung'a olan duygularının kalıcı olduğunu biliyordu fakat Jimin'in samimiyetine bütün kalbiyle inanmıştı; o da tıpkı kendisi gibi en yakını ve onu en iyi tanıyanlardandı. Jimin'in aşklarına onay verip desteklemesi fazlasıyla hoşuna gitse de yine de içi buruktu onun adına.

Jimin en güzel neyse onu hak ediyordu gerçekten. O bir bebek kadar saf ve temizdi.

''Olması gerekeni yaptım yalnızca.'' diyerek ayrıldı Taehyung'tan ve ellerini onun omuzlarından yavaşça çekerken Jungkook'a döndü buruk gülümsemesiyle; ''Çiçeklerin kokmadı değil mi?'' diye sordu Taehyung'a aslında fakat gözleri ondaydı işte. 

Taehyung da Jungkook'a dönerek, zambak oğlan bugün yeni çiçek vermişti, yani evet.'' deyip tebessüme etti. Jungkook hem utanç duyuyor hem de Jimin adına üzülmeden edemiyordu; bu yüzden, ''Hadi artık içeri girelim, bizimkilerle görüşmek istiyorum.'' dedi heyecanla. Jimin eliyle içeriyi işaret ederek, ''Buyurun.'' dediğinde hepsi birden ilerlemeye başladılar.

-

Jungkook'u tüm arkadaşları içtenlikle karşılamış, kimisi de üzüntüden neredeyse ağlamıştı. Çünkü Jungkook'u gördüğünde aklına ayrılacakları gelmişti. İçlerinden biri ağlarken, ''Koskoca iki yılı birlikte geçirdik, kimilerinizle dört yılım geçti. Ben özlerim sizi hainler, of ya neden büyüdük sanki?!'' diye konuşup sevgilisinin omzuna başını dayadı.

''Sızlanma Yuna,'' dedi Yugyeom. ''belki üniversiteyi çoğumuz burada kazanacağız, bilemeyiz.'' 

Yuna başını kaldırıp sevilisine baktı: ''Kai, biz burada kalalım aşkım.''

Huening Kai, ''Olur.'' diyerek gülümsedi.

Roxanne, ''Jungkook sen nerede okumak istiyorsun? Biz aramızda konuşuyoruz falan ama senin ne istediğini hiç bilmiyoruz.'' dediğinde Jungkook ensesindeki saçları karıştırarak, ''Seul Üniversitesi... Açıkçası biraz zor ama hallolmayacak gibi değil. Çok çalıştım, gidebileceğimi düşünüyorum; yine de olmazsa başka yerler de deneyeceğim.'' diyerek tebessüm etti ve Taehyung'a baktı. Taehyung ona bakarken dalıp gitmişti. Jungkook gözlerini ondan direkt olarak çekti ki insanlar onun baktığı yere bakıp da Taehyung ile alay etmesinler.

''Ne güzel.'' dedi Hoseok heyecanla. ''Ben de Seul Dans Akademisi'nin sınavlarına gireceğim, Jimin'le birlikte bir şansımızı deneyelim diyoruz.'' 

''Bol şans.'' dedi birkaç kişi hep bir ağızdan.

Yoongi içkisini yudumluyor, Taehyung sigarasını yakmış dumanını savurup Jungkook'u izliyor ve Jungkook da çalan şarkı eşliğinde ufak ufak dans edip arada durgun hareleri Taehyung'un yüzüyle çakışınca sırıtıyordu ve Hoseok da içki almaya gitmişti. Bu gece çoğunlukla bu dörtlü birlikte takılıyordu. Jimin kendisine birkaç arkadaş bulmuş ve Ryujin de Jisso'nun burnunun dibinden ayrılmayarak kendisini göstermeye çalışıyordu.

Biraz sonra ufak sahneye bir öğretmen çıkarak, ''Arkadaşlar eğlenebiliyor musunuz?'' diye sordu yüksek bir sesle. Herkes bir ağızdan, ''Evet!'' diyerek ellerini havaya kaldırdığında, ''O zaman biraz da sakinleşelim, ne dersiniz?'' diye sordu. Bu kez herkes birden, birbirine baktı garip garip.

Bitter Lives ⇝ taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin