chapter five : friends
"Ayaklarıma kara sular indi." çantamı yere atıp koltuğa yayıldım. Kafeden çıktıktan sonra Sasha'nın zoruyla çarşıdaki dükkanlarda gezmiştik. Kızda enerji bitmiyordu ki.
Biraz dinlendikten sonra çantamı yerden alıp odama gittim. Üstümü çıkarıp rahat eşofman takımı giydim. Yatağın üstündeki çantamdan telefonu alıp salona geri döndüm.
Koltuğa geri otururken Reiner'nın mesaj attığı aklıma geldi. "Kim bilir neler yazdı, sövmüştür belki de." somurtarak şifreyi girdim.
Bildirimlerden mesaja tıkladım.
reiner: ne oldu sustun birden
16.36
reiner: bu artık bana mesaj atmayacağın anlamına mı geliyor?
17.22
reiner: seni kıracak bir şey mi söyledim?
reiner: yoksa şu saçma kızsal triplerden mi yiyorum?
reiner: her iki türlü de umurumda değil, hem yazmaman da işime gelir
reiner: ayrıca bu kadar çabuk pes edeceğini tahmin etmezdim,
reiner: seni korkutmuş olmalıyım, bir daha başkalarına bulaşmamayı da öğrenmiş oldun.
Telefonla bir iki dakika bakıştık. Ne yaşıyordu bu çocuk?
Bir de korktuğumu sanmış. Alayla gülüp cevap yazdım.
unknown: içtin mi sen?
Anında cevap geldi.
reiner: sonunda teşrif edebildiniz, ben de korkudan bir daha yazmazsın sandım.
unknown: tam olarak neyden korkacakmışım?
unknown: senin gibi ponçik bir ayı bana ne yapabilir ki :)
reiner: bu ponçik ayı bir çok şey yapabilir :D
reiner: sen öğrenmek ister misin onu bilemem
"Tanımayan da mafya babası sanacak"
Görüldü atıp televizyonu açtım. Biraz dizi izleyip yatmayı düşünüyordum. Yarın okulda sinirden kudurmuş halini görmek bana büyük zevk verecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pentel | reiner braun
Fanficunknown: kalemimi geri ver ×reiner braun ×modern au ×texting & düzyazı ×301121 © ashleiner