six

537 66 76
                                    

chapter six : drugs

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

chapter six : drugs

"Gidip konuşmalısın." Mikasa kolumu dürttü. Gözlerimi karşı koltukta oturan Reiner ve Bertholdt ikilisine diktim.

"Mikasa kaç defa söyledim daha hazır değilim."

"İyi, bunu senin yerine yapan var zaten." ne dediğini anlamayıp Mikasa'ya baktım. Göz ucuyla bana bakıp kafasıyla sol tarafı gösterdi. Oraya baktığımda iki kişinin Reiner'nın olduğu yere doğru gittiğini gördüm.

Kaşlarım kendiliğinden çatıldı. Kızlardan biri Reiner'nın yanında yerini aldı. Reiner kızı anca fark etmişti ilk şaşırdı ardından gülümseyip konuşmaya başladı.

"Bu paçozlar da kim?" Sasha mırıldandı. Annie yanıma otururken gözlerini Bertholdt'un yanındaki kıza dikti. Her an saldırabilir gibi duruyordu, iyi ya benim de işime gelirdi.

"Kim olacak biri Pieck ortaokuldan arkadaşımız diğeri de Vanessa o da ortaokuldan. Bertholdt'un peşini bırakmayan şıllık." son cümlesini ağzının içinden söylemişti ama yanımda olduğu için gayet net duymuştum.

Dizlerimin hafif üstünde siyah ince askılı elbisemi çekiştirip bacak bacak üstüne attım. Önümdeki masadan içeceğimi alıp arkama yaslanarak karşımdaki manzarayı seyretmeye başladım.

Ne güzel flört ediyorlar. Biri bunu bozsa çok kötü olurdu değil mi?

"Ben Eren'in yanına gidiyorum, sonra görüşürüz." Mikasa kalkıp Jean, Connie ve Marco'yla sohbet eden Eren'e doğru gitmeye başladı.

"Beni de bekle." bardağın dibinde kalan içkiyi kafama dikip Mikasa'nın peşine takıldım.

"Eren'de pek yakışıklı olmuş." kalçamla Mikasa'yı dürttüm. Bakışlarını önünden ayırmayıp ilerlemeye devam etti.

"Ne var sanki katıldığını göstersen." başımı öne doğru uzatıp doğrudan Mikasa'ya baktım. "Birşey söylemene gerek yok gözlerinden anlaşılıyor zaten."

"Kes sesini." kızaran yüzüne gülümseyip önüme döndüm.

"Oo hoş geldiniz sefa verdiniz. Alalım yengelerime birer içki." Connie çoktan sarhoş olmuştu bile.

"Höst ne yengesi abla diyeceksin." gereğinden fazla kahkaha atıp masaya tutundu.

Geldiğimden beri gözlerini benden ayırmayan Jean sonunda konuşmaya yeltenmişti. "Çok güzel olmuşsun." ışık altında parlayan gözleri hayranlıkla bakıyordu.

Gülümsedim. "Teşekkürler, sen de çok yakışıklı olmuşsun. Zaten hep öyleydin de bugün bi' ayrı özen göstermişsin sanki."

Jean kolunu arkasındaki masaya yaslayıp salakça sırıttı.

"Senin için tüm bunlar." Connie işaret parmağıyla beni gösterdi. Jean dişlerini sıkıp Connie'nin parmağını tuttu.

"Sen bir sussana lan!" Connie acıyan parmağı için çığlık çığlığa yerinde tepindi.

pentel | reiner braunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin