Kuzey Kore iki yıl önce; Koreli adamlar tarafından casusluk nedeniyle yakalanıp zindan gibi bir yere kapatmışlardı. Yüzüm kanlar içindeydi vücudumun bazı bölgelerinde kan lekesi duruyordu.
Onları masum olduğuma inandırmak için yalvarmıştım. Perişan haldeydim, yalvararak yapmayın diye yakardım. Gardiyanlar içeriden yaka paça yerde sürükleyerek zindanın içinden çıkarmışlardı hızın etkisiyle kafamı yere vurmuştum.
Yerde perişan halde yatarken etrafıma dizilmişlerdi, ellerim ve kollarım bağlıydı hareket edemiyordum, yıpranmış bir halde korkumdan yalvararak "Lütfen bırakın beni, ben sandığınız kişi değilim." cümlesini birçok kez tekrarladım.
Gardiyan görünümlü adam yüzüme doğru eğildi ve "Sen casussun, itiraf et çabuk!" Diyerek beni cekiştirdi. "Ben casus değilim iş kadınıyım, Rink Petrol ve Gaz'da çalışıyorum onları arayın lütfen!" Diye yalvardım.
"Nükleer programımızı sabote etmeye geldin değil mi? İtiraf et hadi!" Bağırarak zorla söyletmeye çalıştılar ve yanında duran bir adam yanağımı tutarak uzun bir kablo gibi bir şeyi yüzüme doğru yaklaştırdı ve ağızıma doğru sokmaya çalışıyordu.
Yerde kıvranarak, "Yapmayın nolur, ben casus değilim!" Zorla kablo gibi bir şeyi ağızıma doğru soktular ve kabloya bağlı bir büyük huni vardı yanlarında duran adam huniye doğru su doldurmaya başlamıştı, boğularak öksürmeye başladım. Boğuldum ve hızlıca yana doğru döndüm. Kablo ağızımdan çıktı.
Öksürmeye başladım, ağızımdan sular çıkmaya başladı. Kusacak gibiydim ve yana doğru dönmüştüm, tekrar beni kendilerine doğru çektiler ve "İtiraf et artık hadi casussun bana yalan söyleme!" Diyerek işkence ediyorlardı, "Ben casus değilim lütfen bırakın beni!"
-
Üs General gibi askeriye bir yerdeydim, Anons; "Sevgili Başkanımız, büyük hoşgörü ve iyi niyetle Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti konsolosluğunda düşmanca davranışlarını affetmiştir." Anons geçti ve kapıyı açtılar kıyafetlerim üzerimdeydi toparlanmış bir haldeydim, gardiyanlar kapıyı açtı ve adımlayarak çıktım.
-
Liam Schreiber karşımdaydı yanına doğru gittim "Başını eğ. Biz değişimi yapana kadar tek kelime etme. Bakarsın, II. Kim Jong fikrini değiştirir."
Takas için ileriye doğru gittik ve asker üstlü bir çok kişi vardı, II. Kim Jong ile karşı karşıya gelmiştik, başımı görüşme süresince kaldırmadım ve sustum. "Değiş!" dediler ve "Sağa dön!" diyerek yanımızdan gittiler.
Gardiyanlar arkamızdaydı çıkışa doğru eşlik ediyorlardı...
Askeriyeden çıkış biraz uzundu yürümeye devam ediyorduk, başımı kaldırmadan sessizce Liam ile konuşuyordum;
"Anlamıyorum."
-
"Anlamadığın şey ne?" "Siyahi protokolüne göre bir kişi için bütün operasyonu tehlikeye atmaya değmez."
-
"Çok haklısın, bir amaç uğruna birini yitirmemiz gerekiyorsa yitiririz."
-
"Öyleyse neden yaptın?""Aslında ben yapmadım, O yaptı senin nerde olduğunu öğrenince onu durduramadık. Senotaya ve Savunma Bakanlığına başvurdu kamuoyunun duymasını istemediğimiz için birşeyler yapmalıydık yoksa bu pirinç tarlası cumhuriyetini bizzat işgal edecekti."
Diye konuştu anlatırken o diye bahsettiği kişi karşımızda duruyordu eşimdi. Casusluk suçu nedeniyle esir tutulup işkence edildiğini duyunca beni çıkarttırmıştı.
Yanlarına doğru vardığımızda, "İyi misin?" diye sormuştu, derin bir nefes alıp verdim ve "Evet iyiyim." .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rus Ajan
ActionNatasha Petrov'un seksi bir federal ajanı canlandırdığı "Rus Ajan", kumpasa getirilen bir CIA mensubunun hikayesini anlatıyor. Natasha Petrov, idealist bir ajandır ve görevi, şerefi ve ülkesi üzerine yemin etmiş bir devlet görevlisidir. Ancak bir it...