Küçük kız çizgi film izlemek için , salona doğru gitti. Salona geldiğinde babası koltuğa oturmuş bir şekilde her zaman ki gibi haber izliyordu. Kızını görünce gülümseyip, ona baktı. Kız babasına doğru gidip, yanına oturdu.
" Ne izliyorsun baba." Diye sordu kız. Babası cevap vermedi. Onun yerine kızının en sevdiği her zaman saatinin kaçırmadan izlediği bir çizgi filmini açtı. Fakat o gün saatini kaçırmıştı. Kız çok üzülmüştü. En sevdiği çizgi filminin bölümünü izleyememişti. Babası kızını kucağına oturttu. Kızının sarı saçlarını ve kahkül lerini okşadı.
" Üzülme kızım. İnternetten izlersin Dicle. " Dedi. Küçük Dicle, gülümsemişti birden, haber izlemek istemişti babasıyla, kumandayı eline alıp, haber açtı. Babasına bakıp, tebessüm etti. "Haber izleyelim o zaman baba. " Dedi küçük Dicle. Yine birbirlerine gülümsediler. Ve gözlerini televizyona çevirdiler...
Evimin deposunda yerlerde kıpkırmızı kanlar her yere yayılmaya başlamıştı. Elinde tuttuğum bavuluğumu korkudan yere düşürmüştüm. Düşürdüğüm için ses gelmişti. Silaha baktım. Belki, anne ve babam burada öldürülmüştü. Ya da bunlar tuzak olabilirdi, belki de bir kandırmaca ama yemezler. Eğer bu tuzak şimdiden hazırlanması mümkün değildi. Devrim ölmüştü. Bunuda elediğimize göre, dünden kalan anne ve babamın kanı ve Devrimin silahı vardı. Ama Anne ve babamın bedenleri yoktu. Kim götürmüştü onları? Yaşıyorlar mı? Ne yapıyorlar? Çok merak ediyordum. Düşen bavulumu alıp, koşarak hızlı bir şekilde sürüklemeye başladım. Evin bahçesine geldiğimde hızımı arttırıp, Savaşın yanına geldim. Motorunda rahat bir şekilde oturuyordu. Fakat birazdan anlatacaklarım la bu kadar rahat olabilecek miydi?
" Savaaaş" diye bağırdım. Direk bana baktı. Sustu beni dinliyordu. " Savaş, evimin deposu var. Orasını genelde tehlikeli aletler konulur. Orda her yere yayılmaya başlayan kanı gördüm ve silah gördüm. "
Savaş motorun kolunu kıracak bir şekilde tutuyordu. Sinirlenmişti.
" Sikeyim böyle işi, Dicle benimle geliyorsun. Şu an tehlikede olabiliriz. O orospu çocukları yüzünden başımız belaya gelebilir. Hem bensiz tek başına durman tehlikeli . Arkama geç."Dediğini yapıp, arkasına geçtim. Cebinden silahı çıkarıp, doğrulttu. Eve doğru ilerledik. Küfür etmesi onu oldukça çekici gösteriyordu. " Korkak çık lan karşıma. " Dedi. Depoya gidince, yerde her yere yayılmış kanları ve silahları görünce bir küfür daha etti. " Hassiktir, bu kadar kanı beklemiyordum. Anne ve babanın bedenleri yok. Bir yerlere atmış olmasınlar. Dedi."
Sonra bana baktı gözlerimin ışıltısı gitmişti. Bu saatten sonra ölsem umrunda değildi. Keşke ailem yerine ben ölseydim. O zaman bu olanlar başıma gelmezdi. Silahı indirdi. Gözleri takılı kalmıştı bana,belki de ağlamadığım içindi. Duygusuzun tekine dönmüş bir haldeydim Allah'a yalvarıyordum. Ne olur canıma al artık. Bu saatten sonra yaşayabileceğimi düşünemiyordum.
*****
" İşte fotoğraflar Merkür. " Dedi Savaş. Merkür denilen çocuk Savaşın depoda silah ve kan olanları fotoğrafını çekip, Merkür denen çocuğa gösteriyordu. Çocuğun adını şimdi öğrenmiştim. Hep beraber kahvaltı ederken beyaz boyalı saçlı olan çocuktu. Gözlüğünü düzellti. Hep beraber ona bakıyorduk. Siyah gözleri bize doğru baktı." Devrim yaşıyor olabilir Savaş. Yaşıyorsa Bu bir tuzak olabilir. Dicle nin ailesini burada öldürmüş de olabilir. Ya da bir adam öldürüp, bize ailesini burada öldürdüm diye bizi kandırmış da olabilir. Ya da ailesi burada öldü. Ama kanlar ve silahı bilerek bırakmış da olabilir. " Bir soluk aldı. " Devrim zeki bir adam fakat bir anda da salak. Nasıl düşünemiyor mu acaba bizim onu bulamıyacağımızı tabii yaşıyorsa, polisler Devrimin bir cinayet kurbanı olduklarını düşündükleri katili arıyorlar. Sıçtık yani Savaş. Yurt dışına gitmemiz lazım. Devrim yaşıyor eminim fakat benim araştırma yapmam gerekiyor. Sen ekiple bu konuyu konuş. Dicle yi öldürmekten vazgeç, kız en azından ağlayıp sızlamıyor. Ekibe katkı sağlar. Grubun başkan yardımcısı olarak Dicle nin gruba katılmasını istiyorum. " Merkür sonra bana baktı cevabını öğrenmek istiyordu. Savaş öldürücü gözlerle bakıyordu bana. Ona gülümseyip, onu görmezden geldim ve cevap vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili katil.
ChickLit" sarı şeker nereye gittiğini sanıyorsun." dedi aptalın teki. kızgın bakışlarımı gönderdim. birde tehtit etmişti manyak. Allah Allah korktuğu mu sanıyorsan? korkmuyorum bir şey diyeceğin mi var? buyur başla. Akşama kadar horoz gibi öt başımda sonra...