Lina'nın seslenmesi ile ikimizde birbirimizden ayrılıp gence baktık. Lina elini uzatarak gence baktı.
"Merhaba ben Lina siz.?"
"Adım Merza."dedikten sonra bana tekrar baktı.
"Beni tanıyor musun.?"dedim .Merza hafif bir tebessüm ederek;
"Evet biz seninle.?"
Dediğinde Lina ya baktım." Çocukluk arkadaşıyız. Ne oldu, iyi görünmüyorsun.? " dediğinde yanına yaklaşıp bana bakan kahve rengi gözlere dikkatlice baktım.
"Anisa çok mutluyum, demek ki lanetten kurtuldun?."
Lina yanıma gelip koluma girdi. Benim umudunun kaybolduğunu hissedip, üzülme işareti yaptı.
" Hayır lanet kalkmadı. Nasıl ben lanetlendim?."dedim. İlginç bir şekilde hiç birşey hatırlamıyordum.
"Herşeyi anlatacağım, fakat ilk önce seni bir eve götüreyim. Koruyucumuz seni çok merak ediyordu." demiş yanıma yaklaşacakken durdurdum.
"Koruyucuya nasıl söylersin, burada olduğumu." Demiş çokta sinirlenmiştim, bu yer altı şehrine gizli giriş yapacaktım. Bu şekilde güvende olup, beni lanetleyen meryanı bulduktan sonra öldürecektim. Bir megon olmak üzereyim ve şu anda beni belkide tutuklamak için, orada koruyucu bekliyor.
"Babanı da mı unuttun.?"dediğinde çok şaşırmıştım. Bir an önce koruyucu yanına gitmek için sabırsızlanıyordum bana ne anlatacağını. Boynumdaki şalı yüzüme iyice örterek, beni bekçilerin görmesini engellemiş, yer altı şehrine giriş yapmayı başarmıştık. Bizi bekleyen atlı arabalara binip, taşla yapılı bir evin önünde durmuştuk. Eve giriş yapmadan önce kapıda bekleyen bir kaç bekçi Lina ve Arat'a sorular sormuş, bana baktıklarında salımı biraz daha aşağı indirmiştim. Bekçi şalı kaldıracakken, koruyucuyu gördüklerinde elini çekip, içeriye girmeniz için eli ile göstermişti. Eve giriş yaptığımızda odada koruyucu ayakta bizi bekliyordu.
İçerideki bir kaç çalışanı dışarı çıkmaları için rica etmiş, çıktıklarında şalımı açmıştım. Koruyucu söyleyeceklerini dinlemek için bana gösterilen yere oturmuştum. Arat ve Lina da karşıma oturmuş koruyucuya odaklanmışlardı.
Merza ise duvara yaslanmış, bana dikkatlice bakıyordu. Adam oturduğu yerden kalkarak yanıma gelip, dizinin üstünde durarak ellerinden tuttu. Sonra da tuttuğu elimle beni kaldırarak sıkıca sarıldı. Bana baktığında ağladığını fark edip, benim için ne kadar endişelendiğini görmüştüm.
"Anisa sağ salim burada olduğun için çok mutluyum. " demiş omuzlarından tutarak yüzüne bakmamı sağlamıştı.
Koruyucunun yüzüne dikkatlice bakmış, bu adamın nasıl babam olabilir diye düşünmeye başlamıştım. Orta yaşlarda olmasına rağmen, fazla fit ve iyi görünüyordu. Saçlarının sadece yanlarında beyazlık vardı. Bana hiç benzemiyordu.
Koruyucu" Nasıl izin verdim sana. Çokk kızıyorum kendime kızım. Hepsi benim suçum, şü lanet yüzünden." dediğinde. Bu konu hakkında ne söyleyeceğimi bilememiştim.
"Koruyucu kızınızın üzerinde ki lanet hala duruyor. " Koruyucu otur işareti yaparak, ellerimi bırakıp yerine geçimiş, kahve rengi sandalyesine oturdu.
"Biliyorum. Ben kızıma bunu yapan Meryanı buldum, neden yaptığını sadece Anisa ya söyleyeceğini belirtti. Bizde kızımın buraya dönmesini bekliyorduk."daha fazla dayanamayıp.
"Neden gözlerimi açtığımda kendimi ormanın içinden buldum." Dedim . bunun cevabını gerçekten çok merak ediyordum.
Koruyucu." Bunu sen istedin, hallede bileceğini, gerekirse bütün meryanları bu lanet için öldüreceğini söylemiş, ben ne kadar karşı çıksamda beni dinlememiştin. Üstelik peşinden bir çok asker yollamama rağmen, onların seni takip etmelerini engellemiş ve izini kaybettirmişsin." dediğinde hiç durdurmadan dinliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli.
FantasyLanetin pençesinde kayıp giden hayatını geri toplamaya çalışırken, tamamen silinmiş hafızasıyla , kendini büyük bir arayışın içerisinde bulur.