Dediğinde beni bu güvenli ormana getiren megon bizi ve kendini göstererek işaretler yapıyor, onu anlamam içinden çırpınıyordu.
Arat'a bakarak ne demek istediğini sordum.
"Bizimle gelmek istiyor. Seni korucana söz vermiş."
Yanına gidip ayağına dokundum. Aslında beni buraya getiren megonun çok iyi biri olduğunu fark edip, ona kötü davrandığım için kendimi suçluyordum.
"Çok teşekkür ederim." diyerek yanına yaklaşıp, ayağına dokundum. Arat yanıma gelerek;
"Gidiyormuyuz ?"
Benimle gelme konusunda çok ısrarlıydı. Kabul etmezsem, beni takip edeceğini, bir şekilde kadını bulacağını söylemişti.
Megon elleri ile işaretler yapıyor, işaret parmağının ucu ile hafifçe kafama dokunmuştu. Arat yanımıza gelerek;
"Hadi yola çıkıyoruz lanetli."dediğinde onun yüzüne koca bir yumruk atmak istemiş, kendimi tutarak sesli bir şekilde nefes almıştım.
"Benim bir ismim var.Bu şekilde söylemen hoşuma gitmedi." diyerek ona bu ismi kullanmamasını elimden geldiğince sakin söyledim.
Arat yerdeki değneği eline alarak yere sapladı. Yere dikkatlice bakarak.
"Sana bu isim çok yakıştı. " dedi. Elimi yumruk yapıp, bir adım yanına yaklaştım.
"Bak şuanda çok fazla derdim var. Bir daha bana lanetli der isen, o değneği kafanda kırarım."dedim ve yumruğu ona denk gelmeyecek şekilde yüzüne hızlı bir şekilde savurdum. Ellerini kaldırarak;
"Tamam sakin ol ". Dedi.
Arat konuşurken, megon ikimizi de eliyle kaldırarak, omzuna koydu ve hafifçe kafamı sevdi. İlginç bir şekilde aramızda bir bağ oluşuyordu. Valyonlara veda ederek, yola koyulduğumuz da megonun boynuna oturarak sırtımı yasladım.
Gözlerimi açtığımda ormanın girişinde duruyorduk. Yol boyunca uyumuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Orman görüntüsü çok kasvetli ve ürkütücü duruyordu. Arat ağaçların arasından geçerken, aşağıya kesinlikle bakmamamı söylemiş, onu dinlemeyerek aşağı bakmıştım. İlginç yaratıklar görmüş, beni fark ettiklerinde hemen megonun boynuna doğruyu koşup, oturmuştum. Vücudumun titremesine engel olamıyordum.
Sakinleşmem biraz zaman almıştı. Arat benim bu halimi gördüğünde, yanıma gelerek omzuma dokunmuş, titrememin geçmesini beklemişti kızgın bakışları ile. Yaratıkların aşırı derecede negatif duygular barındırıyordu. Bu da beni çok etkilemişti.
Arat dikkatimi dağıtıp, ona odaklanmam için bana birşeyler anlatıyordu.
"Burası karbi ırkı, yaptıkları kötü büyülerle meşhurlar. Sakın onlarla konuşup ormanda bulunduğunu söyleme. Dikkatli olmalısın lanetli." onu uyarmama rağmen bana lanetli demiş, ona sinirle bakmamı sağlamıştı.
