kitd #9 (Minnie vs. Binnie)

119 6 1
                                    

Voleybol maçı bittiğinde ayakta duramayacak kadar yorgun olan Seungmin kazanmanın sevincini bil yaşayamıyordu. 

Rakip takım oyuncuları ile el sıkıştıktan sonra soyunma odasına gitti. Koçun kısa tebrik konuşmasını pek dinleyememişti. Duş aldıktan sonra yedek kıyafetlerini giymiş ve arkadaşlarını bulmak için dışarıya çıkmıştı. Seungmin'i gören Chan el sallayarak yerlerini belli etti. 

Oraya gittiğinde aptal gibi sırıtarak konuşan Minho ve Jisung'a göz devirdi. Chan ve Felix'in durumu da pek farklı değildi. Jeongin'e bakıp başını iki yana salladı.

"Seungmin yine mi?" dedi üstündekini gören Minho. Omuz silkerek karşılık vermişti.

"Bugün maç var, giymezsem olmazdı."

"Akşamüstü Changbin'in evine gideceğiz. Sen de gelir misin?"

Felix'in teklifinden sonra arkadaşlarına baktı. Onların çoktan kabul ettiğini anlayınca tekrar Felix'e döndü.

"Maç bittikten sonra gelirim belki."

Kısa bir süre daha konuştuktan sonra onlara veda edip durağa gitti. Eve gidip biraz uyumak istiyordu. Böylece beyzbol maçını izlemek için enerjisi olurdu.

Evde uyuma planları biraz öne çekilmiş ve otobüste uyuyakalmıştı. Neyse ki ineceği durağa gelmeden önce uyanabilmişti.

Eve girip bir şeyler atıştırdıktan sonra vakit kaybetmeden yatağa uzanmıştı ama uyuyamıyordu. Hem turnuvada bir üst tura çıkmış olmanın mutluluğu hem de oynanacak maçın heyecanı uyumasına engel oluyordu.

Aldığı kurabiye kokusu mutfağa gitmesine sebep olurken bir tepsiyi çıkarmış ikincisini kontrol eden annesine gülümseyerek baktı.

"Ne kutluyoruz?"

"Oğlumun kaptanı olduğu takımın ikinci tura geçişini."

"Çok güzel görünüyorlar." deyip bir tane almaya çalıştı ama çok sıcak olduğu için tutamamıştı. "Soğumasını beklesem daha iyi olacak."

"Minho aradı, birazdan geleceklerini söyledi."

"Onlara gitmeyeceğimi söylemiştim." demiş ve telefonunu çıkarmıştı cebinden.

O henüz arayamadan zil çalmıştı. Derin bir nefes alıp verdi ve kapıyı açmaya gitti.

"Hadi gidiyoruz!"

"Maçtan sonra gelirim demiştim."

"Changbin de maçı izleyecekmiş. Bizi bekliyorlar."

Seungmin itiraz etmeye hazırlanırken annesi müdahale etti. "Buraya kadar gelmişler, gitmezsen olmaz. Sen hazırlan ben de size kurabiye koyayım. Orada beraber yersiniz."

"Cevizli olandan mı?" diyerek içeriye giren ve mutfağa geçen Jeongin, Bayan Kim'in ellerinden kaçamamıştı.

Seungmin hazırlanırken annesi sonunda Jeongin'i sevmeyi bırakmış ve bir kutuya kurabiye doldurmuştu. 

Birlikte evden çıktıklarında Chan Felix'in tarif ettiği şekilde ilerlemiş diğerleri de onu takip etmişti. Jeongin ısrarla kurabiyelerden bir tane isterken Seungmin daha kendisinin bile yemediğini söyleyip reddediyordu.

"Ver şunu bana." diyerek kutuyu Seungmin'den aldı Minho. İkisinin de sesi kesilmişti.

Eve girdiklerinde Felix hemen sevgilisine yapışmış ve Seungmin'in göz devirmesine neden olmuştu.

"Birkaç saat önce beraberdiniz." 

"Sevgilin olduğunda anlarsın."

"Böyle olacaksa olmasın." diyerek reddetti Chan'ı. 

king in the dump [sᴋᴢ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin