kitd #5 (Ex)

169 14 0
                                    

Grupta Changbin'e beraber şarkı dinlemeyi teklif eden Seungmin, uygulamadan çıkıp yerinden kalktı ve iki koltuk önde oturan gencin yanına oturdu. İlk defa bu kadar yakın olmak ikisine de garip hissettirirken Changbin hala korkusundan kurtulamamıştı.

Kulaklığı telefona takan Seungmin, sol tarafını ona uzatıp diğerini kendisi taktı. Playlisti açıp ekranı Changbin'e çevirdi. Changbin de şarkılara göz gezdirip sevdiği bir tanesini açtı.

İkisi de yandaki camlardan dışarıyı izlerken şarkı dinlemişlerdi. İneceği durağa yaklaştıklarında Seungmin şarkıyı durdurup ayağa kalktı. Changbin de kalkınca çatık kaşlarla ona baktı. Daha önce birkaç kez daha ona otobüste denk gelmişti ve hiç aynı durakta inmemişlerdi. En azından öyle hatırlıyordu.

"Bazen bir durak önce inip biraz yürüyorum." diyerek ona kalkmasının nedenini açıkladı.

Düğmeye basıp kapının önüne geçtiler. Otobüsten indiklerinde derin bir nefes alıp gökyüzüne bakan Changbin gülümsedi.

"Çoğu zaman, evim Tanrı'nın unuttuğu yerde olduğu için mızmızlanırım ama yine de hava böyleyken yürümek iyi hissettiriyor."

"Bencede." dedi Seungmin başını sallayarak. O da yorgun bir gün geçirdiğinde şarkı dinleyerek otobüste uyuklamayı severdi.

"Chan ve Felix'in," diye söze giren Changbin, Seungmin'in kendisini terslemesinden korkuyordu. "Bir sorunları mı var?"

Seungmin derin bir nefes alıp biraz düşündü. "Kimseye bir şey söylemeyeceğine söz ver."

"Söz veriyorum, söylemeyeceğim."

"Sevgililermiş ama bir süre önce ayrılmışlar. Chan hyung kendi hatası olduğunu, Felix'i çok üzdüğünü söylüyor."

Changbin şaşkınca gözlerini büyütürken Seungmin uyarısını yaptı. "Onlar açıklamadığı sürece kimseye bildiğini belli etme. Felix'in üstünede gitme. Pek iyi bir ayrılık olmamış."

"Anladım."

Birkaç dakika sessizce dikilmişlerdi. Giderek garipleşen bu sessizliği Seungmin bozdu.

"Şey... Gece yarısına kadar benimle takılır mısın?"

Changbin duyduklarıyla kaşlarını çatarken Seungmin cevabını bekliyordu.

"Neden?"

"Annemler bir arkadaşlarının doğum günü kutlamasına gitti. Ben evde yalnız kalmaktan hoşlanmıyorum."

Changbin bir süre sessiz kaldı ve sonrasında onayladı. Daha sonra aklına gelen soruyu sordu. "Niye arkadaşlarından birini çağırmıyorsun?"

"Chan hyung mesaiede, Minho hyung Jisung ile yazışıyordur ki boş olsa bile gelmez puşt, Jeongin de gelir ama şerefsiz dalga geçer durur. Onunla uğraşmak yerine seninle takılmayı tercih ederim."

Changbin gülerken başını salladı. Seungmin önden ilerlerken onu takip etti. O esnada ablasına eve geç geleceğini belirten bir mesaj attı

Bir saat boyunca video oyunu oynamış, bir şeyler atıştırmışlardı.

Gruba mesaj gelmeye başlayınca farklı köşelere çekilip beraber değillermiş gibi arkadaşlarıyla mesajlaşmışlardı.

Jisung'un attığı fotoğraftan sonra kimse bir şey yazmamıştı. Seungmin ve Changbin de telefonlarını bırakıp birbirlerine baktı ve göz devirdiler.

Seungmin bulaşıkları yıkamak için mutfağa giderken bir süre salonda kalan Changbin sıkılıp onun yanına gitmişti.

Mutfağa girdiğinde önce telefonunu çıkarıp arkadan bir fotoğrafını çekti. Daha sonra sandalyeye oturdu ve ona arkadaşları ve kendisi ile ilgili sorular sormaya başladı.

king in the dump [sᴋᴢ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin