Uygulamadan çıkıp yataktan kalktı. Dolaptan hırkasını aldı.
"Konuşalım bakalım." dedi kendi kendine.
Odadan çıktığında ses yapmamak için yavaşça yürüdü. Terliklerini giyip dışarı çıktı. Merdivenleri kullanarak aşağı indi. Apartmanın önünde beklemeye başladı. Çok geçmeden Changbin de gelmişti.
"Selam." dedi ellerini eşofmanının cebine koyup önünde dururken.
"Selam."
"Bu saatte evden çıkardığım için üzgünüm ama gerçekten rahat edemedim."
"Önemli değil hyung. Ne konuşacaktın?"
"Bence biliyorsun ama, şey spor salonunda seni öptüm ya..."
"Ha, o konu. Kendime gelmem için öptün biliyorum, rahatsız falan olmadım. Farkında değildim zaten."
"Yok, onu değil." deyip yutkundu ve dudaklarını yaladı. "Başka bir şey söyleyecektim."
"Tabi. Pardon, araya girdim birden."
Changbin sadece tebessüm edip kelimeleri bir araya getirmeye çalıştı. Her an neyse sonra konuşuruz deyip kaçabilirdi.
"O zamandan beri düşünüp duruyorum. Daha doğrusu aklımdan çıkmıyor. Ben o an, seni öptüğümde yani..."
Seungmin söylemekte zorlandığını fark edince elini koluna koydu.
"Hyung, bu kadar gerilmene gerek yok. Ne dersen de kötü bir tepki vereceğimi sanmıyorum. Biraz rahatla lütfen."
Changbin başıyla onaylayıp derin bir nefes alıp verdi. Gözlerini onunkilerle buluşturdu.
"Seni öptüğümde, iyi hissettim. Yani hoşuma gitti... sanırım." dedi tepkisinden korkarak.
Seungmin'in onu kıracak ya da üzecek bir şey söylemeyeceğini bilse de korkuyordu. Birine hislerini açıklamak hep korkutucu olmuştu onun için.
"Bu beklenmedikti." dedi düşüncesini saklamadan. "Yani, senin duygularına bir şey diyemem ama ben o an farkında değildim. Sen beni öptüğünde bir şey hissettiğimi söylesem yalan olur."
"Anlıyorum. Ben sadece bunu daha fazla kendime saklamak istemedim. Senden hoşlanıyor muyum, emin değilim. Seninle zaman geçirmek, konuşmak, mesajlaşmak beni mutlu ediyor. Sana dokunmak heyecanlandırıyor. Garip bir etkin var üzerimde."
Changbin düşüncelerini dışarıya vurdukça Seungmin de içinde bir şeyler hissediyordu. Birinin ondan hoşlanıyor olmasının heyecanı mıydı bu? Yoksa o birinin Changbin olmasının mı?
Emin olmadığı için bir şey söylememeye karar verdi.
"Dürüst olduğun için teşekkür ederim. Ben seninle birlikte olmanın bana ne hissettirdiğini bu kadar net bilmiyorum. O yüzden düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var."
Changbin başıyla onayladı. "Ne zaman istersen konuşuruz. Kendini karşılık vermek zorunda da hissetme. Ben sadece rahat edemediğim için konuştum seninle."
Seungmin başıyla onayladıktan sonra apartmana girdiler. Onların katına gelince birbirlerine iyi geceler dileyip ayrıldılar. Changbin üst kata çıkarken eve giren Seungmin sırtını kapattığı kapıya yasladı. Elini kalbinin üstüne koyup atışlarını hissetti.
Hızlıydı.
♡○○○♡○○○♡
Kendine kahve yaptıktan sonra odasına geçen Jisung sandalyeye oturup masaya yaklaştı. Kupayı sağ tarafa bırakıp bilgisayarı açtı. Çekmeceyi açıp içindeki abur cuburlardan birkaç tanesini aldı.