DO-GA-Nİ 11

268 5 4
                                    

Wilkinson- Afterglow dinleyin :)

Gözlerime inanmam gerekiyor sonuçta 18 yaşıma kadar beni yanıltmadılar. Ama bu kadarı fazlaydı. İnanması her ne kadar güç olsa da özel sınav sonuçları karşımdaydı. 1. Nida Arslanoğlu. 2.Güneş Sancak evet buraya kadar şaşırtıcı bir durum söz konusu değildi. Benim gibi kimsenin de beklemediği sonuç Zela' nın 3. Olmasıydı.

-Sandığın kadar sarışın değilmişim ha ne dersin ? diye arkamdan gelen Zela ya döndüm. Bu kız beni her ne kadar sinir etse de kendime hakim olmaya çalışıyordum.

- Komik olma. Bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama cüzdanını boşalttığına eminim.

- Ne o Nida cık. Çok mu imkansız geldi. Ken-dim yap-tım. demesiyle daha fazla bu muhabbete dayanamayacağımı anlamıştım.

-Senin adına sevindim demiyorum ama senin adına güzel bir haber olmalı bu artık dişiliğin dışında bahsedilecek bir şey var.

Sanırım biraz ağır olmuştu yine de takılmıyordum Zela' nın üzülmesi zerre umrumda değildi. Bir şey söylemesini beklemeden sınıfa çıktım.

Elinde simitiyle beni gördüğünde şaşkınlıktan neredeyse boğulacak bir Ebru vardı karşımda. Şekil verilmiş saçlarım ve giydiğim ayakkabılarım Ebru' nun şaşırmasının tek nedeniydi. Koşarak yanıma geldiğinde soru tufanının başlayacağını anlamıştım. Gökay a "beni kurtar" bakışları atarken bunun hiçbir işe yaramayacağını biliyordum.

-Tamam tamam korkma soru sormayacağım. Sadece taş gibi olmuşsun be kızım vuuvv. Ebru' nun aşırı tepkisinden sonra yüzümü buruşturdum ve

-Soru sormanı tercih ederdim dedim. Kisa gülüşmelerden sonra beklediğim soru gelmişti.

-Şeytan 3. Olmuş gördün mü ? diyen Ebru ya istemsizce güldüm. Zela' ya taktığı lakaplardan herhangi biriydi bu.

-Sanırım kasım kasım kasılan bir Zela' yla karşılaştım.

- Ahh . cidden çok sinir bozucu onun 3. Olduğu bir sınav geçerli olamaz. Kesin kesişen yollarda ruhunu satmıştır ha ne dersin ?

-Crowley' ın bir suçu olduğunu düşünmüyorum. Tüm sezon her taşın altından çıkan Crowley i cidden savunmuştum.

-Kızlar Supernatural bu olaylara karışamayacak kadar muhteşem. Gökay ın muhteşem tespiti hepimizin gülmesine neden olurken Ebru birden aklına bir şey gelmiş gibi Gökay a vurmaya basladı. Ne olduğunu Gökay da benim gibi anlamaya calışıyordu diyemeyeceğim çünkü Gökay nedenini biliyormuş gibi sesini çıkarmıyordu.

-Sen hiç konusma Gökay nasıl becerdin bilmiyorum ama zaten 150 kişi vardı nasıl 149. olabildin demesiyle tüm sınıf kahkalar eşliğinde gülmeye başlamıştık.

Listenin hepsine bakmamıştım haliyle Gökay' ın da 149. -cidden 149. mu olmuştu ahaha- olduğunu görememiştim.

-Oğlum ben bile 100. Olmusum sen 1.. Cumlesine devam edemeyerek kahkalara gömülen Can' a eşlik ettik.

-İşinize baksanıza oğlum siz kaydırma yapmışımdır illa ki, demesiyle Ebru daha fazla sinirleniyor biz daha cok gülüyorduk.

Çoktan sınıfa girip masasına oturan Serap hocayı farketmemiştik bile.

-Gökay başarılarına bir yenisi daha eklenmis. diyen Serap hoca henüz dinmis olan kahkahaları fitillemis ve kahkalar tekrar patlamisti. Herkes kendinden geçmiş gibi gülüyordu. Tek fark Ebru ve Gökaydı. Ebru Gökay a kafasını uçuracakmış gibi bakarken. Gökay sevgi dolu gözlerle Ebru ya bakıyordu.

Tüm ders Gökay a yapılan espirilerle sohbetlerle gecmişti. Gercekten eğlenmistim, eğlenmiştik. Gökay zaten hiç takmıyordu yani bir kırılma durumu da söz konusu değildi. Diğer derslerde pek farklı geçmemişti. Öğle arasına girdiğimizde gerçekten acıkmıştık. Gökay' dan çıkan pizza fikriyle cüzdanlarımızı almış ve bahçede Çınar ı bekliyorduk. Her şey olması gerektiği gibiydi. Eksik parçalar olmasına rağmen yapboz dağılmamış, çerçevenin içinde duruyordu.

Pizzalari yemeğe başladığımızda sessizliği bozan Çınar olmuştu.

-1.liği kaptırmamışsın yine Nida.

Sesi kırgınlık, kızgınlık ya da herhangi bir duygu barındırmıyordu demek ki gerçekten her şey eskisi gibiydi.

Cevap verecekken Gökay araya girerek

- Aman abi gözünü seveyim açma şu konuyu demişti.

Maalesef çok geçti. Çınar her şeyden habersiz şaşkın bir şekilde bakakalmıştı.

-Ne o kıskandın mı tabi kıskanırsın ne de olsa .............

Ebru yine taramalıya baglamıştı ve Çınar sorduğuna bin pişman olmuştu. Gökay ı kurtarma zamanı gelmişti.

-Aa Ebru abartma artık. Alt tarfı 14... aman her neyse kapatalım artık şu konuyu diye cümlemi gülmeden zar zor bitirmiştim. 149 derken gülmemek için gerçekten büyük çaba sarfetmiştim.

Neyse ki Ebru da uzatmamış yemeğe geri dönmüştük. Bu sefer sessizliği bozan telefonumun sesiydi. Telefonu alıp ekranı kaydırdığımda Büşra nın sesi kulaklarımı doldurdu. Hoparlör açık mı diye kontrol ettiğimde tabi ki açık değildi. Sadece Büşra nın her zaman ki sesiydi. Soru dolu bakışlara Büşra dediğimde cevap verdim.

-....

-Efendim.

-....

-Kim?

-....

-Evet.

-....

-Tamam canım bende öptüm.

Kısa telefon konuşmasından sonra açıklama bekleyen suratlara döndüm tabi Ebru hiç oralı değildi bile ne de olsa Ebru yla pek iyi degildi aralari. Bu akşam misafirlerimiz varmış onu haber vermek icin aramış dedim. Açıklamamdan sonra pizzalara geri dönmüştük. Yemeğe devam ediyorduk ki pizzanın boğazimda kalmasına Ebru' nun kolayı püskürtmesine neden olan soru gelmişti Gökay dan.

-Aşkım Büşra dan neden hoşlanmıyorsun ?

DO-GA-NİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin