Kızlar yurdunda kalan bir genç kızın başına en fazla ne gelebilir ki? diye sormayın.
Çünkü kimse kendini organ ticareti yaparken bulmayı hayal etmez.
~
Yayımlanma tarihi: 29 Kasım 2021
Kıvanç karakterini, kitapta dan diye anlatamıyorum. Daha çok anlatacaklarım var o yüzden Kıvanç'ın kitaba tam anlamıyla girmesi biraz zaman alacak. Sabırlı olalım. Ve bu arada kızlar yurdundan uzaklaşmadık, olaylar devam edecek.
Bir çocuktun sen parıltılar yaratacaktın düzensizliğinden Bunun için belki de Masmavi bir örtü gibi bırakarak gölgeni Geçtin resim çeken söğütlerin içinden - Cemal Süreya.
🩹🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
5. DARFARCA
Atılan adımlar, geçilmeyen sızılar.
Kırk gündür alamadığım nefesi şimdi alabiliyordum fakat aldığım nefes beni yaşatırken öldürüyor gibiydi. Sevgisiz bir babaya sahip olan çocuğun her şeye rağmen babasını sevmesi gibi.
Yaklaşık otuz saniye sonra kendime gelmem ile beraber yabancının boynuna sardığım kollarımı açarak geri çekildim. Mıknatıs misali ona çekilen kalbim ise ondan uzaklaştıkça manyetiğini kaybeder gibi afalladı. Geri çekilmem ile beraber belime sardığı kolları gevşedi, belimden yavaş yavaş ayrılarak beni bıraktı.
Gözlerimi kaçırarak, "Özür dilerim, anlık bir şeydi." dedim. Neden böyle aptal çocuksu bir cümle kurmuştum ki? Ona, sarıldığım için pişman olmuş gibi hissettirmiştim ama pişman değildim. Ben duygularıyla hareket eden bir kadındım. Yarın için her zaman geç olacağını bilen bir kadın.
Hissetmiştim ve yapmıştım ama her zamanki gibi kendimi yanlış ifade ederek karşımdakini bir adım ileriye itekledim.
Kıvanç'ın mırıltıyla, "Sorun değil." dedi.
Öylece sıkı bir şekilde sarılmama şaşırmış olsa gerekti. Göz ucuyla ona baktığımda ne yapacağını bilmez bir ifadeyle salonu gözleriyle tarıyordu. Sanki salonda kaybettiği bir şey varmış gibi davranıyordu. Ben ise onun afallayan suratını izliyordum, yanakları utangaçlıktan mı yoksa başka bir şeyden bilinmez ama kızarmıştı.
Benim suskunluğumun ardından devam etti. "Ben gideyim artık." ayağa kalktı ve orta sehpadaki gazete ve kalemi aldı. Gazetenin ucuna bir şeyler yazıp, gazeteyi yırttı. Bana kağıt parçasını uzattığında yüzündeki kızarıklık silinmemişti, dudaklarını yalayarak gözleri kağıda sabitledi.
"Bu benim numaram eğer bir şey duyarsan ya da bulursan lütfen ara." bana uzattığı kâğıt parçasını aldım ve tekrar sehpaya koydum. Başımı tamam anlamında sallamaya başladığımda arkasını dönüp, hiçbir şey demeden evden öylece çıktı.
