0.9

1K 121 67
                                    

siyaset bilimi çalışırken size bölüm yazdım... yıldıza basıp yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar

efe, kartal'ın kapısının önünde, ellerinin titremesini engelleyemeden öylece duruyordu. korkuyordu. kartal ile konuşmaktan, son kez görmekten, bir daha asla ona dokunamayacak olmaktan deli gibi korkuyordu ama buna mecburlardı. birbirlerine zarar veriyorlardı. 

titreyen eliyle zile bastı. kısa sürede kapı açıldığında, kartal'ın ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözleriyle karşılaştı. kendisi de yabancı değildi bu manzaraya. aynaya baksa, pekâlâ görürdü aynı durumu kendi gözlerinde. 

kartal, efe'nin içeri girmesi için yeterli bir boşluk bıraktı. sessizce içeri girdi efe. salonun yolunu tutarken kartal konuştu. 

"balkon."

efe gülümsedi. severdi kartal'ın balkonunda sigara içmeyi. kapının kapanma sesini duyarken balkona çıktı. bir dakika geçmeden kartal da efe'nin arkasından balkona geldi. biri masanın sağ, diğeri ise sol ucuna oturdu. sessizce sigaralarını yaktılar ve dışarıyı izlemeye başladılar.

oysa, öylesine istiyorlardı ki birbirlerine bakmayı... efe'yi bilemezdi; içini okuyamazdı ama kartal yanıp kavruluyordu sevilmeyi öğrendiği insan için. efe olmasa, kimse tattıramazdı sevilme ve ait olunma duygusunu bünyesine. 

gerçi, efe gittiğinde her şey başa sarmıştı. 

yine de unutamazdı işte efe'yi. kızsa da, sinirlense de, üzülse de, kırılsa da, numarasını defalarca kez engellese de... yeni bir numara alır; oradan takip ederdi çünkü ezberindeydi efe'ye dair her şey. zihnindeydi. hiçbir şey ezberlemeyi sevmeyen kartal; efe'nin her detayını ezberlemişti içtenlikle. 

"susmaya mı geldin?"

efe, kartal'ın sorusuyla başını olması gerektiği kişiye çevirdi. sigarasından derince ciğerlerine duman çektikten sonra usulca üfledi, acısını üflercesine. 

"her şey için özür dilerim." 

kartal histerik bir kahkaha attı. bitmemiş sigarasını küllükte söndürerek tehditkâr bakışlarla efe'ye döndü. 

"bunun için mi geldin?" 

efe sustu. kelimeleri tartmaya çalıştı ama yapamadı. ne söylese boş, manasız ve çabasız olacağı hissiyatındaydı. başını önüne eğdi. kartal ise olumsuz anlamda başını salladı. 

"böyle olacağı belliydi. sigaranı iç, defol git evimden. son defa göreceksen gördün işte."

efe, gözlerinin dolmasını engelleyemedi ve titreyen sesiyle konuştu. 

"ben seni çok özledim, kartal..."

artık duygusuz davranmak istiyordu kartal. içinde ne yangınlar koptuğunu bir kendisi bilirdi, bir de yaradan. efe'nin bilmesine gerek yoktu. bilmesi, hiçbir şey değiştirmezdi. 

"manası var mı?"

efe yutkundu. kartal'ı bu kadar sert görmeye alışkın değildi. baktığı adamın çevresinde duvarlar görüyordu; gözyaşlarıyla örülmüş bir duvar... yeniden istese, bu duvarı boğulacağını bile bile geçmesi gerekirdi ama kartal istemezdi. yorulmuştu. 

bazı aşklar, yorgunluğa yenik düşerdi. 

"geçti mi beni görünce yorgunluğun, arttı mı yoksa?"

kartal, sesini her ne kadar umursamazca çıkarmaya çalışsa da beceremiyordu. laubali davranmak istiyordu. umursuyormuş gibi görünmek istemiyordu ama köpek gibi sevdiği insandı karşısındaki, ne yapabilirdi? ne kadar saklayabilirdi hislerini? zaten hisli bir insandı.

"özlemim arttı." 

kartal, efe'nin gözlerinin derinine baktı. ardındaki titreyişi gördü, çocukluğu. masum çocukluğu. sarılmak istedi, son defa. üstünde efe'nin kokusu kalsın istedi ama yapamazdı. 

"bahar gelecek. söyleyeceğini de ve git."

efe kırıldığını belli edercesine gözyaşlarını istemsizce serbest bıraktığında kartal dayanamadı. oturduğu sandalyeden ayağa kalktı, efe'nin önünde dizlerinin üstüne çöktü ve gözyaşlarını elinin tersiyle silip hasretinden kuruyup kaldığı yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"bitti, bunu sen istedin."

efe başıyla onayladı, tezat bir şekilde de omzunu silkti. kartal'ın eline özlemle bir öpücük kondurduğunda, kartal'ın içi titredi. yapamazdı. efe'ye yenilemezdi. 

"iyi gelmiyoruz. git." 

efe, mağlup olmuşçasına ayağa kalktı. son kez baktı kartal'a, özlemle. çok zordu bırakıp gitmek. ama yapmalıydı. sözünden şu raddeden sonra dönemezdi. ilk değildi ayrılıkları. 

kapıdan çıkıp gitmeden önce, kartal'ı deli gibi ağlatacak son kelimesini söyledi. 

"hoşça kal, kuşum."

bir sonraki bölüm final <3

bir sonraki bölüm final <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
stranger, efe x kartalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin