2.Bölüm (Part2)

141 14 1
                                    

1.Kısım: Galan; Kayıp Prenses

2.Bölüm: Davetsiz Misafir

Part2

Onu düşüncelerinden çıkaran karşısında duran ve tanrıları anımsatan bu genç adam oldu.

" Merhaba!"

Basit bir kelimeydi ama şu an söylenecek başka bir şeyde yoktu. Genç kız bira daha dikkatle karşısındaki güzelliğe baktı. Kendisinden bir cevap beklendiğini fark ettiğinde o da genç adamı tekrar etti. "Merhaba." Genç kızın sesi biraz kısık çıkmıştı. Ama genç adam onu duymuştu.

Genç kız sırtındaki acıya yüzünü buruşturdu ve kalkmaya çalıştı ama bunu yapacak gücü kendinde bulamamıştı. Yanında diz çökmüş genç adama döndü.

"Yardım edebilir misin?" genç kızın sesi öncekine göre daha iyi çıkmıştı.

Genç adam kafasını sallayıp hemen yardım etti. Genç kızı destekleyerek oturur pozisyona gelmesine yardım etti.

Genç adam kız gözlerini açtığı anda derin bir nefes almıştı. Bir ara kızın hiç uyanmayacağını bile düşünmüştü. Genç kızın gözleri kız kardeşinkiler gibi elaydı ama bu gözleri elası bir farklıydı. Yeşil ve sarı arasında kalmış gibiydi. Bir yandan da kahverengi var gibiydi o elaların içinde. Ama bu kararsızlık karşısındaki genç kızda çok güzel duruyordu. Gözlerinin rengini anlamaya çalıştığında içinde kayboluyordun.

Genç adamın kim olduğunu bilmediği bu kıza soracak birçok sorusu vardı ama kızı sıkıştırmak istemiyordu. Zaten şimdi buna ayıracak vakti de yoktu. Kız kendini biraz toparlayınca hemen saraya dönmeleri gerekiyordu. Orda istedikleri gibi kıza soru sorabilirlerdi.

Genç kız ona yardım eden genç adama sonrada arkasında duran ve uzun kahverengi saçlarını kıskandığı kıza uzun bir bakış attı. Ne genç adam ne de kız kardeşi konuşmuyordu. Genç kızın biraz kendisine gelmesini bekliyordu ama fazlada vakitleri yoktu.

Genç adam biraz daha beklemesi gerektiğini biliyordu ama vakti yoktu. Kızın kim olduğunu öğrenmeli ve hemen yola koyulmalıydılar. Genç kızın yüzüne bir daha dikkatlice baktı. Biraz solgun duruyordu.

"Merhaba! Ben Adrian ve sen ?" genç adamın aklına gelen en iyi yol buydu. Soruya bodoslama dalamak fazla kaba olabilir ve kızı korkuta bilirdi. Soruyu bu şekilde sormak ona çok saçma gelse de başka seçeneği yoktu. Meraklı gözlerle kız bakarken kızda ona bakıyordu.

Genç kız ona cevap vermek ve vermemek arasında gidip geliyordu. Genç adam ona bakarken o da genç adama bakıyordu. Sonra bakışlarını kıza çevirdi. Kız ona adını söylemesi için ikna etmeye çalışır gibi bakıyordu. Çok tatlı bir kıza benziyordu. Adı neydi acaba? Genç adamın sevgilisi olabilirdi. Bu düşünce genç kızı biraz kıskandırdı. Neden kıskandığını kendide bilmiyordu. Beklide yakışıklı erkekler karşısında her kız böyle oluyordu. Olamaz mıydı yani?

Genç adam genç kızın kardeşine baktığını görünce kardeşini tanıtmadığını fark etti. Eli kaldırıp kız kardeşini gösterdi.

" Kız kardeşim adı.."

"Benim adım Ava. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Eğer böyle ıslak olarak durmaya devam edersen hasta olacaksın ve ayrıca saraya dönemiz lazım abi. Hava kararıyor. Bu iyi değil. Hem de hiç iyi değil." Genç kız abisinin sözünü yarıda kesip konuşmaya başlamıştı. Abisinden daha cana yakındı ve daha samimiydi konuşmaları. Tek sorun bazen fazla konuşurdu. Ama şimdi söylediklerinde çok haklıydı. Genç adamın bile ıslanan bacakları üşümeye başlamıştı. Genç kızın ne kadar üşüdüğünü anlamak zor değildi. Hava ne kadar ılıkta olsa akşamları hava soğurdu. Birde üstüne hafifte olsa rüzgar esiyordu şimdi. Genç kız şokun etkisiyle fark etmese de az sonra kendine gelince kesinlikle üşümeye başlayacaktı.

Galan: Kayıp Prenses #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin