Sunoo ablası ile yaşadığı evinde, kütüphane ve şöminenin hemen yanı başında duran yumuşak koltuğunda oturmuş, Riki'nin gelmesini bekliyordu.
Sunoo, Riki'sini çok özlemişti. Hastaydı. Ölecekti. Yapılabilecek bir şey kalmamıştı ve bu onu korkutuyordu. Üstüne üstlük, onu hayata, yaşamaya bağlayan, mutlu eden, gülümseten tek kişi Riki'yken, o da yanlış anlaşılmalar yüzünden kendisinden uzaklaşmış ve Sunoo'nun iyice çökmesine sebep olmuştu.
Birkaç dakika sonrasında ise zil çalmıştı. Sunoo hızlıca ayağa kalkarak kapıya koştu. Riki'yi çok özlemişti ve onu görmek için biraz daha bekleyemezdi.
Sunoo kapıyı açtıktan sonra hızlıca boynuna sarılan kollarla ilk önce irkilmiş, sonrasında o da kendi kollarını Riki'nin beline sarmıştı.
Bir süre o pozisyonda kapıda durmaya devam ettiler, ne kadar olduğunu bilemiyorlardı. Sonrasında Sunoo kendini geriye çekerek konuştu. "Rüzgarda kaldık, içeriye girelim mi?"
Riki başını salladı, kapıyı örterek içeriye girdiler. Sunoo şöminenin yanına bir koltuk daha çekmeye yeltenmişti ki Riki kendisine engel oldu. "Sen otur, ben çekerim." dedi. Sunoo'da başını sallayarak koltuğa oturdu. Riki koltuğu çekti ve Sunoo'nun karşısına oturdu.
"Özür dilerim." dedi Riki. "Sen neden özür diliyorsun? Ben söylemediğim için ben özür dilerim asıl..."
"Sen yanlış bir şey yapmadın. Ben aptalın tekiyim. Seni dinlemedim. Dinlemem gerekiyordu. Özür dilerim Sunoo'm, özür dilerim güneşim... Beni affedebilir misin?"
"Ben sana küsmedim. Affedecek bir şeyim yok. Sen beni affettin mi peki?"
"Affettim. Hakkım bile yokmuş oysa ki böyle davranmaya. Kendimi çok kötü hissediyorum. Seni böyle üzme hakkım asla yoktu. Üzgünüm."
"Sorun değil demiştim."
"Sorun... Sen, nasılsın? Çok kötü müsün?"
"Değilim." dedi Sunoo. İyiyim demek istiyordu. Ama iyi değildi. Bu yüzden sadece değilim demişti. Başı ağrıyor, yorgun hissediyordu.
"Pek öyle görünmüyorsun. Yapılabilecek bir şey yok mu cidden. Bir kaç doktor daha bulsak? Tekrar sorsak birilerine?"
"Riki, ben sorabileceğim herkese sordum zaten. Yapabilecekleri bir şey yok."
"Ablanın haberi var mı?"
"Söyledim evet. Sanada söyleyecektim ama-"
"Ben dinlemedim. Özür dilerim."
"Sorun yok. Şimdi buradasın, önemli olan o benim için."
Bir süre tek kelime bile etmeden birbirlerine baktı iki beden. Özlemişlerdi. Özlem gidermeleri için uzun zamanları bile yoktu. Bu ise en üzücü olan kısımdı.
"Sunoo, bu gece burada kalabilir miyim? Seninle uyuruz, olur mu?"
"O-olur tabii. Annenlere haber verdin mi peki?"
"Gelirken kalabilirim demiştim. Arar söylerim şimdi."
"Peki, ben de ablamı arayıp haber vereyim o zaman."
Ve o gece, birlikte geçirebilecekleri kalan kısa sürenin ilk gecesiydi.
_______
08.01.22
zirlamisim yazarken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ but i love you so ⌗ sunoo × ni-ki
Fanfictionnishisushi seni sevmiyorum sunsetshine ama ben seni cok seviyorum [texting, story, angst] ©jadedstilll - 2021/22