-Baş Belası-

215 39 6
                                    

Multimedya Talya
Açık turuncu tonlarındaki binaya doğru yavaş adımlarla yürüyordum. Binaya girdim. Dersin başlamasına 15 dakika vardı. Okulun koridorunda duran birkaç kıza doğru yöneldim ve müdürün odasının olduğu yeri sordum. Üst katta olduğunu öğrenince hemen merdivenlere yöneldim. Okuldaki ilk dersime geç kalmak istemiyordum. Kapıların üzerindeki yazılara bakarak müdürün odasını bulmaya çalıştım. Daha sonra büyük harflerle yazılmış MÜDÜR ERKAN TÜRKHAN yazısını görünce doğru yere geldiğimi anlayıp derin bir nefes aldım. Kapıya yanaştığımda orada bir çocuk olduğunu farkettim. Bu çocuk da aynı Efe'nin boylarındaydı. Yoksa adı Emre miydi? Neyse. Çocuğa "Pardon müdür içeride mi?" dedim. Ters bir bakış attı ve evet anlamında kafasını salladı. Daha sonra müdür onu içeri çağırdı. Nedenini bilmiyorum ama biraz önceki çocuk müdürden azar işitiyordu. Duyduğum kadarıyla adı Taner'di. Yaklaşık 3 dakika sonra Taner kapıyı açtı. Müdür beni içeri çağırırken Taner'e de kapıda beklemesini söyledi. Müdürle biraz konuştuk. Sınıfımın yerini sorduğumda birşey söylemedi. Taner'i çağırdı ve beni sınıfıma götürmesini istedi. Taner "Neden ben götürüyorum hocam? Yerini tarif edeyim. Kendisi bulur, kocaman kız sonuçta." dedi. Ama müdürümüz "İtirz kabul etmiyorum. Zaten aynı sınıftasınız." dediğinde oflayarak odadan çıktı. Eh tabi bana da onu takip etmek düştü. Üst kata çıkıyorduk. "Beni götürmek zorunda değilsin." dedim. Duymadigindan olsa gerek "Ne" dercesine yüzüme baktı. Bir anda gözlerini suratımın her nokatasında hissettim. "Diyorum ki beni götürmek zorunda değilsin." dediğimde tekrar önüne döndü. "Sus ve beni takip et baş belası."
Baş belası mı? Ne dediğini sanıyordu bu çocuk?
++++++++
Telefondan girince yazmak bayağı zor oluyor.
*Oy ve yorum yapmayı unutmayın*

Psikopatın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin