Multimedyadaki Efe nam-ı diğer sarışın
Bölüm ithafını kristal_kurt isimli okuyucuma yapıyorum.
Yorumların için teşekkür ederim :)
"Pekala, isminin anlamı ne?" dedi.
Bu sırada sınıfa gelmiştik. Kapıdan girince tüm gözleri üzerimde hissettim. Herkes farklı şeyler söylüyordu.
"Oo yeni kız."
"Taner, hayırlı olsun."
Bizi sevgili durumuna getirdiler henen ya. Düşünüyorum da biz sevgili olsak hergün cadı, cici kız falan der miydi yine?
Aklımda bu düşünceler dönüp dolaşırken, aklımdakileri uzaklaştırmak amacıyla kafamı iki yana salladım. Oylece ayakta durmaktansa "Hangi sıra boş?" diye bir soru yönelttim. Erkekler sırıtarak "Burası boş." diyerek yanlarını işaret ediyorlardı. Bu sırada öğretmen geldi. Ben de sınıfa göz gezdirip, boş yer arıyordum. 1 tane boş yer vardı. Taner'in yanı. Sıraya doğru ilerledim. Başında beklediğimi farkedince "Napıyorsun?" dedi. Bende "Yerime geçmek için kalmanı bekliyorum." dedim. "Ben hep yalnız otururum. Başkasının yanına geç." dedi. "Emin ol yanında oturmaya can atmıyorum. Başka boş yer olsaydı oraya geçerdim." dedim. "Biliyordum baş belası olduğunu" derken yanına geçebilmem için ayağı kalktı. Ben de "Bana baş belası demekten vazgeç." dedim.
İlk ders edebiyattı. Çok seviyordum bu dersi. Öncelikle öğretmen yoklamayı aldı. Sıra benim ismime gelince gözlerini gezdirdi. Bakışları yüzüme takılınca dudaklarında küçük bi tebessüm belirdi. Tebessüm kısa sürede yüzünden silindi ve benden kendimi tanıtmamı istedi. Bende ayağı kalkıp kendimi tanıtmaya başladım.
"Adım Talya. Önceden İstanbul'daydık. Babamın mesleğinden dolayı İzmir'e geldik. Öğretmen "Babanın mesleği nedir?" dedi. "Müzik öğretmeni." dedim. Öğretmen "Hoşgeldin o halde. Oturabilirsin." dedi.
Babam müziği, sanatı çok severdi ve değer verirdi. Ben de gitar ve keman çalıyordum. Ayrıca soli şarkılar soylüyordum. Sanırım bu yönümü babamdan almıştım. Ben de müziği çok seviyordum. Hayatımın anlamı gibiydi. Dersler çabuk geçmiş öğle tatili gelmişti. Dışarı çıkmak istemedim. Hem okulu tam olarak bilmiyordum hem de sadece iki kişi tanıyordum. Sıramda oturmak en iyisiydi. Kulaklığımı takıp Eminem ft. Sia - Guts of fear açtım. Sia'nın sesi mükemmeldi. Ona kendimi kaptırıyordum. Eminem ise hayattaki kapalı kutuların açık tarafını gösteriyordu sanki. Bu şarkıya bayılıyordum. Guts of fear. Korkularını yen. O anda kafam sıradaydı. Yan tarafta beliren gölgeler yüzünden kafamı kaldırıp onlara doğru baktım. Sınıftaki kızlı erkekli bir grup bahçeye çıkarken beni de yanlarına davet etmişti. Ben de reddetmedim. Ne kadar yalnız kalmayı seviyor olsam da tanışmamız iyi olabilirdi. Tüm yıl yalnız geçmezdi. Zaten okulda iki kişiyle tanışmıştım. Taner ve bahçede çarpıştığım çocuk. Efe miydi Ege miydi ismi onu bile hatırlayamıyorum. Neyse biz ona sarışın diyelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatın Günlüğü
Teen FictionKendini kimsesizliğe adamış bir çocuk; ilk defa mutluluğu tadınca ne hisseder? Taner. Okulun korkulan çocuğu. Talya.. Yeni kız. Mutluluğu yeni kızla tadan, okulun serseri çocuğun hikayesi.