bilader dedim şu an seni anlamakta zorlanıyorum dedim, yani senin şu anda yaptıkların ve benim yaptıklarım dedim, normal şeyler değil dedim, senden tek isteğim bu kabuslardan kurtulup eskisi gibi olmak dedim, eğer benden rahatsız oluyorsan evi ayıralım sen kal burda ben giderim dedim, bak dedi bunlar güclüler dedi, sen istedin dedi, ulan dedim ben neyi istedim dedim sen zorla beni bu olaya şahit yaptın dedim, hayır dedi ben sana her seferinde sordum, sen tamam diyerek buna dahil olmayı kendin seçtin dedi, ailemi arıyorum bilader dedim sen normal degilsin dedim, aradım evi, bizimkiler köydeymiş, üzüm kaynatmaya gitmişler, bilen bilir pekmez yapıyorlar yani, ben geliyorum dedim, niye falan dediler, patronla anlaşamadık boşuna burda durmayım falan dedim, iş yerine gittim hesabımı kapattım, eve hiç ugramadan direk terminalden otobüse bindim, memlekete vardım, ordan köy otobüsüyle köye vardım, babamlar dedemgilin evde olurdu direk vardım eve, oturduk sohbet ediyoruz, biraz bu olayı çıtlattım yani kötü rüyalar görüyorum dedim, köyün hocası var, ona zütürelim dediler bişeyler yazar belki falan dediler.tamam dedim, akşam oldu yatıyoruz, dedemlerin evi çift katlı, altta dedemler kalır üst kat boş durur amcamlar ya da babamgil köye gidince yukarda yatarlar biz yukarda yatıyoruz yine, böyle kendi evimden başka yeri biraz yadırgarım hemen uyuyamam, yattım yer yatağına ev geniş, annemle babam bir odada yatıyor, ben diğer odada yatıyorum, uykuya daldım, sonra uyandım üzerimde agırlık gökyüzü yine kızıl, ama köyde degilim üniversite okudugum sehirdeyim ordaki odamdayım, kalktım camdan baktım yine ama sanki ilk defa oluyor gibi, sonra arkamı dönmemle yine atakan'ı gördüm, yine yüzü gözükmüyor sadece masmavi gözlerle bana bakıyor ve yine ayakları ters onu gördükten hemen sonra yine uyandım ter icinde, susadım yine, actım ısıgı oturuyorum, kapı caldı gel dedim, babam girdi, oglum ne oldu cıglık attın dedi, baba sabah bahsettigim kabustan gördüm yine dedim tamam oglum uyu hadi dedi cıktı, uyudum rüya görmeden sabah uyandım, kahvaltıda baba dedim ne yapıcaz dedim, neyi oglum dedi bu kabusları aksam geldin ya yine kabus gördüm dedim, ne diyorsun oglum ben hic uyanmadım gece dedi.o anda aklıma atakan'ın söyledikleri gelmişti, sadece etrafımdaki yaşlılardan duyduğum efsane tadındaki bir olayı yaşıyordum, düşündüm rüyamıydı diye ama emindim, babam gelip hadi uyu demişti, baba dedim ben kendimi iyi hissetmiyorum, kime gideceksek gidelim artık dedim, zütürdü beni caminin hocasına, adamın evi tek katlı klübe gibi bir yerdi, babam kapıyı caldı, hoşgeldin diyerek karşıladı babamı, sonra hocam bir maruzatımız var demeye kalmadan, bunun ne işi var burda dedi, babam hocam bu benim oglum dedi, götür bunu dedi, istemiyorum burda dedi, hocam ben sizi ilk kez görüyorum diyorum, hoca duymuyor, götür bunu diyor cabuk diyor, babamla bizi kovdu resmen yani baska acıklaması yok resmen kovdu adam, babamın beti benzi attı, oglum dedi cok iyi adamdır halbuki niye böyle yaptı anlamadım dedi, ben iyice psikolojik olarak cökmüstüm, baba dedim, bıktım dedim icimi bosalttım agladım, eve zütürdü babam dedemler biz oturuyoruz, bana bakıyor herkes, dedim ne var niye bakıyorsunuz, oglum dedi dedem, bize anlat dedi, hocayla görüsmüs, hoca buna ne dedi bilmiyorum, dedem hicbir zaman söylemedi, neler yasadıgnı tam olarak anlat dedi hepsini anlattım.oğlum dedi dedem, bu dünyada yalnız değiliz dedi, işte böyle öğüt verip duruyor, içimde dedeme karşı nefret oluştu yani o an parçalamak istedim, dede dedim öğütüne ihtiyacım yok, o yaşıma kadar asla dedeme saygısızlık etmemiştim ama o an öyle demek geldi öyle de dedim, dedem sustu babam bana bakıyor ama normalde bu saygısızlıgımı asla affetmez, acıyarak bakıyor sanki bana, baba dedim niye öyle bakıyorsun, seslenmedi, ne yapacaksınız dedim neyim var benim dedim, herkes susuyor, zaten psikoloji kalmamış, hergün aynı kabus, hocanın kovması, ailemin sadece basını egip susması, yalvarırım dedim söyleyin, oglum dedi babam seni birine götürecegiz o sana yardımcı olacak, kim baba dedim, ismini söyledi, gitmem ben ona dedim, adamı tanımıyorum ama, öyle bir şey var ki tanımadıgım adama karsı nefret duyuyorum, gitmem ona baba diyorum, babam tamam diyor yine sadece, ertesi gün zorla dedem babam ben bindik gidiyoruz, köye 1.5 saat uzaklıkta baska bir köyde yaşayan bu adam, neyse geldik bu köye, 9-10 tane ev ya var ya yok evler kerbinten yapılmış bilen bilir, sokakta da kimse yok, girdik bu kücük köyün icine babam evlerden birinin önüne park etti, dedem önde babamla ben arkada gidiyoruz kapıya geldik dedem kapıyı caldı bir kadın actı kapıyı genc biri icerde yaslı bir adam oturuyor.girdik içeri, yaşlı adam tesbih çekiyordu uzun bir tesbihi vardı, kapıyı açan genç kadın buyrun oturun dedi, evde kanepe koltuk yok, sadece yerde minderler var sırt yaslamak için de uzunca bir sedir gibi bişey var, oturduk hoca halen tesbih çekip içinden bişeyler okuyor, sonra dedem selam verdi adam 10 saniye kadar okumaya devam ettikten sonra dedemin selamını aldı, kimseden çıt çıkmıyor, hoca birden bana döndü ve yaklaş dedi emir kipiyle, babam kafasıyla kalk işareti yaptı, ağır ağır ilerledim hocanım önüne, otur dedi, oturdum, bak dedi, baktım, gözleriyle gözlerime 10 saniye kadar dik dik baktı, türkçe olmayan bişeyler diyordu bana doğru bakarak, sadece bakıp birşeyler söylemeye devam etti ben yere bakıyorum sadece, gelini olduğunu tahmin ettiğim kadını çağırdı, birşeyler söyledi, kadın getirdi, 1 bıçak 1 kağıt 1 kalem 1 tas içinde su 1 de iğne getirdi, adam kağıda birşeyler yazdı ince uzun bir kağıttı, bu kağıda yazı yazdıktan sonra büktü büktü, makasla belli parçalar halinde 10 parçaya kesti, suyun içine attı, ama ağzı hiç durmuyor sürekli birşeyler mırıldanıyor, suya baktı birden gözleri faltaşı gibi açıldı ve bana baktı, iğneyi aldı, kolunu uzat dedi, hiç birşey demeden uzattım, koluma küçük küçük 5 delik açtı, hepsinden toplu igne başı kadar kan aktı, bu kanı tasdaki suyun içine akıttı, parmağıyla bu suyu karıştıdı, sonra sen çık dedi bana, dışarı çıktım, 5 dakika kadar sonra dedem ve babam yanıma geldiler, suratları düşmüş, arabaya bindik hiç konuşmadan, sonra arabada dedem, oğlum dedi sen bu illetlere nerede bulaştın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Cin Vakası
ParanormalSene 1998... Başımdan Geçen Korkunç Olaylar... Hikeyeyle İlgili Yorum Yaparsanız Sevinirim...