Bölüm 5

227 6 1
                                    

ne illeti dedim, oğlum dedi *** kabilesinden birilerinin çocuğunu öldürmüşsün, ne cocugu dede ne diyorsun dedim, hocanın ona verdiği bıcağı gösterdi, onlara karşı oğlum dedi yapılabilecek şey buymuş, bunu yanından ayırma oğlum dedi, biz seni yalnız bırakmayız hep yanında oluruz merak etme dedi, hocanın da yapabileceği tek şey buymuş dedi, ne olduğunu anlamıyordum, artık ne olursa olsun modundaydım, tekrardan dedemlerin evindeydik, akşam olmuştu yemek yiyoruz, hepimizde bir sessizlik var, yatma saatine yakın kapı çaldı, hiç unutmam 5 tane köylü vardı en arkadaki adamı tanımıştım ilk gittiğimiz ve bizi evinden kovan hocaydı, dedeme birşeyler dediler, dedem burası benim evim dedi bunu duydum sadece, sonra dedem yanıma geldi oğlum dedi hadi evinize gidin orda daha rahat edersin dedi, sadece tamam dedim, dedem dahi bunu yapıyor benden çekinip evinden kovuyorsa ne yapabilirdim, hiç birşey hissetmiyordum, neyim olduğunu dahi bilmiyordum, gecenin bir yarısı babam annem ben atladık arabaya kendi evimize doğru sürüyoruz, eve geldik, salonda oturuyoruz, annemle babam yalnız bırakmadılar o gece, sadece uyumasınlar istiyorum, bir anlık bile uykuya dalmasınlar diyorum, ancak insan onlar da uyuyakalmıştık üçümüz de, ta ki saat yine 2:30 u gösterene kadar.yine o kabusu gördüm, hava kızıl, güneş yok, yine üniversite okudugum şehirdeki evdeyim, yine arkamı dönüyorum, ancak bu sefer farklı birşey vardı, atakanın yüzünü görüyordum, size nasıl tarif edeyim, gözleri masmavi, siyah dişleri var, upuzun saçları var, bana baktı hiç unutmadığım 2 cümleyi söyledi, il hüvel, illa bin zitr, o masmavi gözlerini bana dikip bunları söyledi, konuşamıyordum, sadece o masmavi gözlerine o uzun saçlarına, kararmış dişlerine bakıyordum, babamın sesiyle uyandım, annem babam başımda bağrıyorlardı, kalktım, ne oluyor dedim, oğlum iki saattir arapça bişeyler söylüyorsun dediler, baba dedim yine aynı kabusu gördüm, biri bana 2 cümle söyledi dedim, bıçağın nerde dedi, arabada kalmış baba dedim, siz annenle oturun ben getiriyorum hemen oğlum dedi, asla yanından ayırma bir daha sakın dedi, annemle oturdum babamı bekliyorum, 10 dakka oldu babam halen aşagıda arabadan bir bıçak alıp gelemedi, anne dedim beraber gidip bakalım, ne olacaksa olsun artık, annem oğlum biraz daha bekle gelmezse polise haber veririz diyor, ne polisi manyakmısın dedim, alt tarafı aşağı ineceğiz diyorum, aslında bunun nedenini şöyle söyleyim size, artık onlarla karşılaşmak istiyordum, yani artık bu kabuslar bu korkular bitsin, karşıma çıksınlar, ve beni artık bıraksınlar istiyordum.indik aşağı babam arabanın direksiyonuna geçmiş oturuyoru, annem camı tıklattı, elinde sigara sadece oturuyor babam, anneme bakmıyor dahi, sonra anneme camın arkasından boynunu çevirip baktı, ağlamaya başladı koskoca adam, kapıları kilitlemiş ön koltukta sigara içip ağlıyor, annem aç şu kapıyı diyor, babam sadece ağlıyor, 5 dakika kadar öylece oturdu elinde sigara ağladı, sonra açtı kapıları, baba kurban oluyum niye ağlıyorsun dedim, artık bıktım dedim, oğlum dedi apartmanın kapısında yaşlı bir kadın beni durdurdu, su istedi dedi, ne suyu baba dedim, ağzı titriyordu anlatırken, ağlıyordu bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi, baba dedim saat 3 ü geçiyor bu saatte apartmanın kapısında kim niye su istesin dedim, babam bekle getiriyim demiş arkasını kadına dönmüş, kadın benim oğluma senin oğlun diye bağırmış babam arkasını döndüğünde kimse yokmuş, koşmuş arabaya, bıçagı eline almış kapıları kapatmış o korkuyla.eve çıktık sabaha kadar oturduk, sabaha karşı uyumuşum tekrardan uyandığımda öğlen olmuştu, rüya görmemiştim, üçümüz oturuyoruz babamın telefonu çaldı, arayan bizim üniversitenin olduğu şehirdeki ev sahibiydi, kapıyı çalıyormuş kimse açmıyormuş, ancak içerden ses geliyormuş, birden fazla ses var diyor adam telefonda babama, babam oğlum benim yanımda dedi arkadaşı ne yapıyor bilmiyorum dedi, ev sahibi çilingir çağırıyorum o halde dedi, hala birçok eşyam o evdeydi, babama ben artık o şehirde okumak istemiyorum, tekrar sınava gireyim yahut başka bir yere geçiş yapayım dedim, olur oğlum dedi sağolsun karşı çıkmadı hiç, babamla gidip eşyalarımı alacaktım, bindik lada samaraya vardık, eve geldik, kimse yok, anahtarım kapıyı açmadı değiştirmiş kiliti ya atakan ya ev sahibi, babam ev sahibini aradı, adam zaten biz görüşmek istiyormuş, geldi bilen bilir asya çay bahçesi var, şehir hakkında da ipucu vermiş olayım, orada buluştuk, adam bayağı tırsmış ve şaşkın bir ifadeyle geldi hiç oturmadı, oğlum dedi o evde siz neler yaptınız dedi, ben birşey yapmadım amca dedim, arkadaşımı bulduklarında gülüp kendi kendine konuşuyormuş, ev sahibi ile çilingiri karşısında görünce sövmeye hakaretler etmeye başlamış, ev sahibi polis çağırmış, akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlamak için müşaade altına almışlar atakan'ı, ev sahibi anahtarı değiştirmiş, eşyalarını alıp gidebilirsin dedi, baba dedim eşyaları toplayıp gitmeden önce atakan'ı görmek istiyorum, emin misin dedi, evet dedim, gittik tutulduğu yere.babam hemşireye atakan *** 'ın odası nerde dedi, hemşire tarif etti girdik serum takmışlar, yatakta yatıyor, atakanın saç baş dağılmış sakal uzamış robinson crusoe gibi olmuş, beni görünce ağlamaya başladı, kulağıma yalnız konuşalım dedi, baba dedim kapının önünde biraz beklermisin, çıktı babam dışarı, artık yalnızdık, oğlum dedim senle tanıştıgım güne o kadar pişmanım ki dedim, beni nelere bulaştırdın dedim, benim dedi fazla zamanım yok gelecekler benim için dedi, eve git dedi, benim yatağın altındaki kolyeyi al, resmimi sök yak, içine kendi resmini koy, bir tane de k***s yazan el yazması üzerinde *** simgesi olan bir kitap olacak dedi al onu sondan bir önceki sayfayı aç dedi, o şekilleri yaz bir kağıda sonra hepsini gece o kabusları gördügün saat kaç ise yak dedi yakarken ** sayfadaki sözleri oku her yaktıgın kagıt icin 10 kere oku dedi, adam resmen beni bir illetin içine çekmişti peki bu söylediklerini yaparsam gerçekten artık bu kabuslar bitecekmiydi bunu sordum, bu yap dediklerinin manası nedir dedim, eğer gitmelerini istiyorsan yap dedi, sana yaşattıklarım için senin vebalini aldığım için özür dilerim dedi, acınası bir haldeydi kısacası, doktoruna gittim şizofren olmasından şüpheleniyoruz dedi, ancak dedi, hiç unutmam o söylediğini, bir hocaya götürmek isterseniz dedi buna da saygı duyarım dedi, kaç yıl tıp okumuş adam dahi bunu diyorsa ortada birşeyler vardır diye düsündüm, baba dedim gidelim hadi eşyaları alalım, gittik eve ev sahibi çay bahcesinde anahtarı babama vermişti, giderken bırakacaktık tekrar ona girdik eve önce benim odama girip eşyalarımı topladık, sonra atakanın odasına girdim.

Bir Cin VakasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin