永遠に/ Tanjiro

~

Sabah saat kaç suları bilmiyorum fakat güneş daha gün yüzüne çıkamış, halla ayaz vardı annemin verdigi katanayla egitim aldım sınavda bu katana ile gircem. (Sınav gece bu arada onu anlatmaya çalıştım kendimce)

(...)

Ustanın biz verdigi 'korumalı maske' bir tilki maskesiydi. Çok zaman geçmedrn Mor salkım agaçlarına geldik. Agaçları geçtigimizde yaklaşık 20-30 kişi vardı. Tanjiro şaşkın bir şekilde etrafa bakıyordu

"Vay çok kalabalık"

Tanjiroyu onaylarcasına kafamı salladım. İki kız gelip konuşmaya başladı.

(..)

İşte şimdi sınav vaktiydi. İblislerin enerjisini hissedebiliyordum fakat çok uzaktaydı ama çok güçlüydü muhtemelen çok insan yemiş olamalı.

"İyi şanslar tanjiro"

"İyi şanslar ai-san"

Ormana girer girmez, katanamı çekmek zorunda kaldım.

İblislerden bir kaçtane öldürmüştüm fakat nedense katanam agırlaşmıştı.

Bu bilegimi agrıtıyodu.

Bir iblis daha karşıma çıktı. Umarım ölmezsin tanjiro. İblis zaten deliye dönmüştü böyle iblisleri öldürmek bir dakikamı bile almıyordu şuanki iblis gibi.

"3.biçim Keskin buz"

Katanamdan çıkan buz keskin ucu kafasına dokundu.

"Hahaha sıyırdı şimdi kafanı kop-"

Boynunu tutaraka çöktü yüzü mos mor olmuştu arkamı döndüm.

"İlk kasların donucak sonra damarların kan akımın yavaşlıcak kemiklerin donucak ve yere düştügünde param parça olucaksın"

Ve ordan ayrıldım.
(...)

Sonunda mor salkıma ulaşmıştım ilk geldigimiz yere yeniden gelmiştik. Tanjiro önümdeydi fakat kızlar konuşmaya başlıyınca yanına gidemedim

Kızlar daha konuşmayı bırakmamışken biri kızların zaçından tuttu ve çekti. Çocuk ona kılıcını vermesini istiyordu. Tanjiro olaya müdahale etti.

Çocuk susup yerine geçti , tanjiro beni gördü ve gülümsedi bende ona karşılıkla gülümsedim. Kızlar kılıç cevherimizi seçmemiz için çagırdı.

İlk seçen tanjiroydu, cevherlerin hepsi virbirlerine benziyordu enerjisinden en uyumlusunu seçtim. Vücud ölçümüze göre kıyafet verdiler. Kılıcım halla agırdı ve belim kopucaktı, gözlerim gidiyordu.

Tanjironun benden bir farkı yoktu, tanjiro benim biraz önümden yürüyordu, bir anda yere yıgıldı

"Tanjiro!"

Kolunun altına girdim iki kıyafet poşedi iki katana ve bir insan taşımak zordu. Tanjiro kendine geldiginde ustanın evinin yokuşunu çıkıyorduk. Kendisi çıkabilecegini söyledi ve artık yan yana yürüyorduk, eve varmaya bir kaç dakika kalmıştı.

Evin kapısı kırıldı ve nezuko çıktı tanjiro ile sarıldılar ustada onlara katıldı. Sadece izlemekle yetindim onlara bakarken gülümsedim bir aile gibilerdi. O an içimdeki büyük buz kütesini iliklerime kadar hissetim, o hiç erimeyen buz kütlesi, anne cidden o buz ne zaman eriyicek...

(...)

Ardan bir gün geçti tanjiro ile bütün gün uyumuş olabiliriz. Bir adam geldi Hatoru diye kendini tanıttı. Tanjironun parlak bir çocuk oldugunu söyledi muhtemelen kılıcının kırmızı olucagını söyledi. Vay çok merak ediyorum, dördümüzde oturup tanjironun kılıcını açmasını bekledik... pekte bekledigimiz gibi gitmedi sıra benim sıramdı gözlerimi yumdum, kılıcı çektim beyaza döndügünü görünce gülümsedim.

Ama tanjiro için endişeliyim, umarım kötü birşey olmaz. Ben katanamı incelerken usta tanjiro ile konuşuyordu, tanjiro ile konuşması bittikten sonra beni yanına çagırdı tanjiro o sırada gitmek için hazırlanıyordu.

"Umarım iyi bir kılıç ustası olursunuz nichirin kılıcı sahibine göre rengini alır. Buz nefesi kolay degildir, 12 biçimi olmasıda cabası. Ai şuan kaç tane biçim biliyorsun"

" 6 tane usta.
1.Biçim; Yansıma
2.Biçim; Kütle
3.Biçim; Keskin buz
4.Biçim; Girdap ve buz
5.Biçim; Keskin çark
6.Biçim; Kütlesel akıntı"

"Güzel. Unutma Ai çok birşey bilmek yerine tek birşeyde ustalaşmak yeter."

Ustanın önünde egildim ve hazırlanmaya gittim. Artık göreve hazırdım, kapıdan baktıgımda iki karganın bize uçtugunu gördüm.

"Kamado tanjiro ilk görevin kuzeybatıdaki kasabaya git. Genç kızlar kayboluyor."

"Tenshı Ai ilk görevin güneybatıdaki bir kiliseye git. İblis oldugu ile ilgili dedikodular dönüyor."

İşte ilk görevin Aİ

-3-