kırk sekiz

3.6K 257 151
                                    

OLM BEN 100K OLUSUMUZU KUTLAMAYI UNUTTUM HASSIKTIRRR

TEBRIKLER LAN BIZE

daha cok size hehe .p

DOLUNAY:

Yasemin Hanım'ın arkasından mutfağa inerken sessizliğimi koruyordum, az önce annesinin yanında Azra'ya bir tık emrivaki yapmıştım.

"Azra senin gibi biri yanında olduğu için çok şanslı." merdivenlerin sonuna geldiğimizde belli belirsiz konuştuğunu işittim.

"Ah, teşekkürler."

Mutfaktaki adanın üstünde sebzeler vardı, annesi akşam yemeğini hazırlıyor olmalıydı.

"Akşam yemeği yiyebileceğini sanmıyorum, daha hafif ne yapabiliriz?" bana dönüp sordu. Bana?

"Ben çok yemek yapmayı bilmem, yemek olmadığında kendime sandviç yapıyorum." biraz utanarak söylemiştim ama doğruya doğruydu.

"Sandviç de güzel bir fikir, benim aklımda avokadolu tost vardı. Azra çok sever, en azından eskiden severdi..." sesi sonlara doğru tonunu kaybettiğinde üzüldüm, kızı benim yüzümden bu hâldeydi.

"Hâlâ sevdiğine eminim. Şey, bana ne yapacağımı söylerseniz daha çok yardımcı olabilirim." koskoca Dolunay Ergün şey'li konuşmaya başlamıştı.

Gülerek mermerin üstündeki avokadoyu işaret etti "Önce onu ortadan ikiye kesmen ve çekirdeğini çıkarman gerekiyor."

Dediklerini harfi harfine uygulayarak başarılı bir iş çıkarmıştım. En sonunda üzerine kekik serpip tabağı bir tepsinin üstüne koydum, Yasemin Hanım yanına midesini rahatlatması için bir bardak limonlu su koymuştu.

Tepsiyi alıp merdivenlerden yukarı çıkarken aynı şeyleri İlayda'yla da yaşadığımı hatırlayıp burukça gülümsedim, insanlar gerçekten çok acımasızlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tepsiyi alıp merdivenlerden yukarı çıkarken aynı şeyleri İlayda'yla da yaşadığımı hatırlayıp burukça gülümsedim, insanlar gerçekten çok acımasızlardı.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde odanın eskisine göre daha aydınlık olduğunu fark ettim, Azra masa lambasını açmıştı.

Yatağında oturmuş elleriyle oynuyordu, muhtemelen gergindi.

Neler hissettiğini tam olarak anlayamazdım fakat İlayda'yla da aynı şeyleri yaşadığımdan az çok tahmin edebiliyordum.

Herkes aynı geçirmese de İlayda yeniden yemek için desteğe ihtiyaç duymuştu, bazen gerçekten yiyemeyecek gibi olduğunda üstelemeyi bıraksak da genelde yesin diye gözünün içine bakıyorduk. Yediğinde o kadar mutlu oluyorduk ki bir ara İlayda mutlu olduğumuz için yemeye devam etmişti.

Bir de sürekli ne kadar güzel olduğunu söylüyorduk, bu güzel olmadığını düşündüğümüzden değil aksine güzel olduğunu bilmemiz ama onun bilmemesinden ötürüydü.

catgirl | gxg textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin