Keyifli Okumalar...
"Jeongin, Jeongin. Uyan hadi."
Kadife gibi ses uyku aleminden beni çekip çıkardığında birbirine yapışmış göz kapaklarımı zorlukla aralamıştım. Dün ağlamamdan dolayı gözlerimin altı şişmiş ve görüş açımı daha dar yapmıştı. Gözlerim beni uyandıran kişiye yavaşça döndüğünde siyah saçlarının azı sol tarafına yatırılmış arkada olan saçları kabarmış ve de yeni uyanmışlığın verdiğiyle birlikte gözleriyle dudakları şiş yüzbaşıyla karşılaşmıştım.
"Hyunjin?"
"Günaydın, aramaya katılmak istersin diye düşünmüştüm o yüzden uyandırdım."
Derin nefes verip yattığım yerden doğruluğumda o da benim gibi oturur pozisyona geçmişti.
"Ahh bu arada gece sana bakmaya gelmiştim ama yanında uyuyakalmışım. Kusura bakma."
Uykulu çıkan sesi mahçupça kulaklarıma geldiğinde söyledikleri beni büyük bir şaşkınlığa uğratmıştı. Geceyi beraber uyuyarak mı geçirmiştik yani? Dudaklarımı ıslatma gereksimi duyup dilimle dudaklarımı ıslattığımda gözlerini benden kaçırmıştı. Tamam şu an utanmanın sırası değildi oyalanmadan kalkıp Seungmin hyungu aramalıydık.
Ortamın verdiği enerji o kadar garipti ki ne söylemem gerekiyordu bilmiyordum daha doğrusu bir şey söylemem gerekiyor muydu doğru dürüst bilmiyorum?
Siyah saçlarına uzun parmaklarını geçirip geriye doğru parmakları yardımıyla taradığında kafasını geriye yatırıp arkada iki yana sallamıştı. Beyaz pürüzsüz boynu güneşin yeni çıkan ışıklarıyla harika görünürken birden kafasını eski pozisyonuna getirerek kirpiklerinin altından bana bakmıştı.
"Kalkalım."
"Oh...tamam."
Merdivenlerden aşağıya indiğimizde güneş ışınlarını kasvet kokan havanın arasından az bir şey geçirmişti. Hava ne aydınlık ne de karanlıktı ikisi arasında arafta kalmış gibiydi.
Üstün körü bir kahvaltı edip dışarıya çıktığımızda kalbim özlemle atıyordu. Seungmin hyung umarım iyidir.
"Şimdi...gruplara ayrılacağız her grubun başına bir komutan geçecek. Chan, Felix, ve Changbin."
Yüzbaşı ayakta hazır olda bekleyen komutanlarla askerlerde gözlerini gezdirip hepsinin onu iyi bir şekilde görmesi için tam ortalarında yüzü onlara dönük bir şekilde durmuştu.
"Kendinize küçük bir tim kurun, düşman sınırına kadar girmeniz yasak! Ormanda detaylı bir arama tek yapacağız. Hiçbir şekilde silah kullanmanızı istemiyorum. Eğer silah sıktığınızı duyarsam o zaman benden korkun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homeland / Hyunin \
Fiksi Penggemar{Tamamlandı} "Bakın bende çok meraklı değilim askeri sınırlar içerisine girmeye ama bu önemli diyorum. Yüzbaşı Hwang'a telegraaf var." "Sizi içeriye alamam bayım lütfen geldiğiniz gibi gidin." "Ya adam! Telegraaf var diyorum, bana değil yüzbaşı Hwan...
