Ne?⁶

881 72 97
                                    

*Yarıtexting*

Emre, hâlâ kapının ağzında durduklarını bile yeni yeni idrak edebiliyordu. Sebebi basitti. Hürkan'ın bir eli belinde, Emre'nin düşleriyse çoktan yol almış, bir kamyonetin arkasına bağlı konserve kutularındaydı.

Böyle böyle, ki...m bilir kaç kilometre daha giderdi Hürkan'ın kalbinde. Her bir metrekareyi santim santim arşınlar, hiçbir boşluk bırakmazdı. Elleri titrerken zar zor kamyonetin kasasına tutunur, düşlerinin peşinden gitmeye çalışırdı. Burada asıl etken ise; kamyonetin tamamen Hürkan tasviri olmasıydı. Emre sıkı sıkıya tutunduğu Hürkan'ı bırakmadığı sürece gidebilirdi, düşlerinin peşinden. Yoksa biri sadece yolda kalmış bir konserve kutusu olurken, diğeri sessiz ve yalnız, sonsuza giden bir kamyonet olacaktı.

Bu ihtimal Emre'yi titretti. Aklında neler geçiyordu, yahu? Bu acı düşünceler resmen Hürkan'ın içeri girip evinin koltuğuna oturduğunu idrak edememesine yol açacaktı. Derin bir nefes aldı ve yan yana oturan Mert ile Hürkan'a baktı.

  Tabii ki normal şartlarda olsalardı, Emre bu kadar kıskanmazdı. Sonuçta bir tarafta balı, Hürkan'ı varken; diğer tarafta en yakın arkadaşı ama Hürkan'ın yakışıklı bulduğu o "varlık" vardı.

Emre ile bu düşünceleri arasında bakışan Mert ise o an içinden sadece besmele çekebiliyordu. Yutkunup bu duruma gülmemeye çalışarak, -ki bu zor ve acı dolu olmuştu- yerinden sahte bir gülümsemeyle kalktı. Daha sonraysa fark ettirmeden -ki oldukça belli etmişti- Hürkan'a en uzak köşeyi seçip, oyununa orada devam etti. Hafif bir ürperme ile arkasına dönüp Emre'ye bir bakış bile atmadı. Zira ürpermenin sebebinin onun bakışları olduğunu biliyordu.

  Emre büyük bir memnunuyet ile oturdu Hürkan'ın yanına.

Emre ^^ : hayatimin anlami
vardin mi eve
yılbaşını senle geçirmeyi çok isterdim

Emre ^^ yazıyor...

Hürkan'ım🌹: Emre.
Seninle geçirdiğim zamandan çok hoşn |
Seninle geçirdiğimiz zaman güzeldi.
Bir ara tekrarlayalım, olur mu?

Emre ^^ : olurmu ne demek balim
sana her şeyim olurunda zaten benim✓✓


İki utangaç şapşalımızın tek yapabildiği ekrana bakabilmek ve bu heyecanla ne cevap vereceklerini düşünmekti. Elleri birbirine dolanmış, uzandıkları yataklarında tek düşünebildikleri birkaç dakika sonra yılbaşına ayrı girecekleriydi.

Emre, içten içe emindi; bu son yılbaşları olmayacaktı.

Hürkan'ım🌹 yazıyor...

Hürkan'ım 🌹: Emre...
Ben orada bir anda sarıldım ya, bana neden karşılık verdin?
Bilmiyorum, buna cevap ver, lütfen.
✓✓

Hürkan'ın mesajı anında görülüp o şekilde kalakaldı. Hürkan mesajların tek başına görüldü olmasından hoşlanmazdı. Ama bu hoşnutsuzluk Emre yüzünde ikiye katlandı. Hürkan düşündü bu sırada, tam da mesajın görüldü olmasına bakarken.

"Acaba en yakın arkadaşım da olsa; Kaan Mert'ten de dolayı bu şekilde hoşnutsuzluk oluşur muydu?"

  O sırada Emre, büyük bir "hata" ile boğuşuyordu. Sinirden zaten kısacık olan saçlarını yolacak ve hatta yetmez ise birazdan o "hata"ya yedirecekti. Koşarak üstüne atladı ve birlikte yere düştüler. Dışarıdan biri görse "Küçücük çocukların kavgası derdi." gibi bir kavgaydı. Biri diğerinin eline vuruyor, diğeri birinin. Sürüp giden bu birkaç saniyelik boğuşmadan ise olan, Hürkan'a oluyor.

Emre ^^ : wkjxIJf8Lk2o8f
mcfo2şOODLWEOFO
şşşşşşşşşşşLooooPPPP
ÇÇSMAŞAAİAİAİA

Hürkan'ım🌹 : Emre!
Ne oluyor, ya?✓✓

Emre ^^ yazıyor...

Hoooh, bitirdiiim. Bugün çok gaza geldim ve birkaç şey yaşadım; bu yüzden de yeni bölüm atayım dedim. Elimde geleni yaptım. ( ̄(エ) ̄)ノ  Umarım beğenerek okumuşsunuzdur.^^

Keko musun, ya? / mengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin