Selammmmmm¹¹

221 18 20
                                    


Hürkan, dakikalardır telefona bakıyor görüldü de kalmış olan mesajı hazmetmeye çalışıyordu. Daha ne kadar görüldü yiyecekti Emre'den acaba? İyice alışmıştı bu çocuk yahu.
Kaşlarını çatarak ekrana odaklandı. Napıyordu bu çocuk? Offf! İyice sıyıracaktı. Son birkaç gündür oldukça yakınlaşmışlardı. Ve yılbaşı dışında çok az buluşabilmelerine rağmen birbirlerine karşı çok rahatlardı. Mesela Emre, artık Hürkan'ın yanındayken daha kekoydu. Hürkan bunu ilk fark ettiğinde kocaman bir kahkaha atmış ve Emre'yi kendine tekrar aşı- ay aman hayran bırakmıştı.
"Sevimli ve hoş Emre" düşünceleri zihnindeki tilkilere katılırken kızgın kızgın baktığı telefona gülümser bakış attığının farkına bile varmamıştı. Sonuçta aş- hayranlık böyle bir şeydi. Aklının karışması ve biraz bile olsa aptallaşması normaldi. Tamamen "hayranlık" hepsi. Kesinlikle, haha!
Az önce Hürkan'ın düşüncelerinden birkaçını okudunuz. Kendini inandırmya çalışan ve tamamen her şeyin farkında bile olsa olayların adını aşk koymaya korkan genç bir adamın düşünceleriydi bunlar. Bunlar birer yarasa gibiydi. Etrafındaki tüm olumlu cümleler radarına takılıyordu. Sonuçlar şahit olduğunuz gibiydi. Umarım delirmezdi.
Büyük bir sıkıntı çökmesiyle kenara bıraktı telefonu. Buradaki herkes biliyordu ki bir gözü hep onun üstünde olacaktı. Mesaj gelecek miydi ki? Belki de Emre, Hürkan'ın hareketlerini aşırı bulmuş ve saçmaladığını düşünmüştü. O sırada Emre'nin hâllerini nasıl bilecekti ki!?

"Emre... Emre!.. EMRE TM HADİ KALK AMK NE ABARTTIN YA! BEN BİR KIZIN ELİNİ İLK TUTTUĞUMDA BU KADAR HEYECAN YAPMADIM YA! SİZ ÖPÜŞTÜNÜZ AMK KALK SİKTİR GİT ŞURADAN! Aaaaaa... PC oyunumu bölüyorsun amcık esmer!"
Emre büyük bir nefesle yattığı yerden hızla dikleştiğinde başı şok edici derecede dönmüş ve bedeni geri düşmüştü. Etrafını algılayamıyordu. Ne olmuştu be!?
Ürperme yaşadıktan sonra gözlerine batan ışıklar yumuşamış ve gözlerini açabilmişti. Televizyon ünitesinin önünde boydan boya uzanıyordu. Hemen kalçasının dibine ayaklarını sıkış tepiş uzatmış - tabir-i caizse ayaklarını Emre'nin götüne sokmuş- bir Muzo duruyordu. "Gel götüme gir amk!" demek istiyordu ama hissettiği üzere zaten yapmıştı haysiyetsiz pis varlık. Pis insan, kaka, dehşet verici. (Asla Hürkan'ın etkisi değildi bunlar tabii ki, sessiz olun da duymasın!!!) İçinden bir güzel sövdükten sonra orada uzanmaya devam etti. Azıcık daha sinir olsun çöp torbası.
İki saniye sonra dayanamadı ve bir hışımla ayağı fırladı.
"ULAN! ULAN BEN ÖPÜŞMEKTEN DAHA GÜZEL BİR TEKLİF ALDİM ULAN!" Söylediklerinden sonra duygu yoğunluğuna dayanamamış ve Muzo'yu alnından öpmüştü.
"Iyyyy..."
"Sen bana kurban ol lan, yarrrrrrrrrrr..."
"Kışt kışt, azgın, sapık, pis insan. Küfür edip çizgimi bozamam."
Emre bu denilene koskoca bir kahkaha atmış ve onun yanağından fıstık almıştı.
"Yav hacı götüm senin ağzından daha temizdir amk"
Patlayarak gülerken koşarak odasına kaçmış ve kapıyı kilitlemişti, Emre. Üstünü güzelce giyinmeli ve jilllleeett' gibi olmalıydı. Büyük bir zevkle hazırlandı ve dışarı çıktı.

Hürkan, yaklaşık bir saatir uyumamak için savaşıyordu. Mesaj gelirse de duymazsa diye ödü kopuyordu. Evet... Ona görüldü atan kişiyi merak ediyor ve enayiliğini ortaya koyuyordu. Gözlerini devirdi ve fark ettikleri ile telefonu salonda' bırakarak odasına yöneldi. Gerçi bir bardak (damacana)su içmek çok daha cazip geliyordu. Oflayarak rota değiştirip mutfağa gitti. İçeride suyunu içerken gözü baklava kutusuna takıldı. Yutkundu. Suyu içtiği için mi yoksa canı çektiği için miydi, anlamadı. Bir dilim (tüm paket) baklava yemek çok da sıkıntı olmazdı. Sanırım? Hipnoz şekilde gitti ve baklava kutusunu eline aldı. Kutu eve geldiğinden veri açılmamıştı. Hediyeydi, o yüzden izin gününe saklıyordu bu zevki.
Kutunun kapağını kaldırdı ve bunu ondan başka kimsenin yapamayacağını düşünerek gülme krizine girdi. Üst kapağın iç kısmında plastik bir korumanın ardında bir not vardı. Yavaşça çekip çıkardı ve açtı.
"Gülüm, yüremin bulunduğu ciğerim... Bu baklavaları hüplettiin gibi hüpletecem seni. Bekle sen bekleee! İlk dilimini yediin zaman kapında olacam."
Hürkan gülerek, inanmadığı bu son sözle en büyük parçayı ağzına attı. Lokma bittiği gibi zil çalmıştı.
... Gözleri kocaman açıldı. ... Ne!.. Elindeki kutuyu kenara bıraktı ve koşarak kapıya gitti.
"Selammmmmm!"

Emre'm

yavrummmm
of
güzelliğinden dağları deldim DAĞLARIUUU
bele tek nefeste hıığk diye gidiodum az daa

Hürkan balim🌹

Yavrum

👩‍🚒👩‍🚒👩‍🚒
Allah'ımmm/
Allah'ım/
O kadar hoş değilim, ya.

Emre'm

ne demek deilim
ha ne demek o
BEN ANLAMADİM XA
algilarim kapanmiş
a a

Hürkan balim 🌹

Güzel miyim gerçekten?
Hehehe!
Asla bilerek sormuyorum???
Sus🙅🏿‍♀️

Emre'm

sen yeterki iste balim
bir ömür susayım
su demişken
bir içimlik su gibisin
içsem kşk

Hürkan balim 🌹

Karşıyaka kekosu da bir başka oluyor, ya.

Emre'm

ne ksksi olm
has be has göztepe çocuuz biz

Hürkan balim 🌹

Ney?
gözt3p3liyle olmaz yalnız.
Koyu Karşıyaka'lıyım ben.

Emre'm

Birde sansür koyuyor
CANINI YEDİĞİM
SEN İSTE BEN MAÇTA KSK TİRÜBÜNÜNDE OTURAYIM YAVRUM

Hürkan balim🌹
Ya şapŞAL
DEME ŞÖYLE
YİNR KAPIMA DAYAN İSTEMİYORUM
istiyorum/
isti/

Emre'm

YİNR KAPIMA DAYAN İSTEMİYORUM

istemiyor musun
✓01.10

X| istemiyor musun
Bir mesaj silindi

Hürkan balim🌹
YİNR KAPIMA DAYAN İSTEMİYORUM
✓✓01.05

Sonda kafa karışıklığı olmaması için açıklıyorum. Hürkanın mesajı görüldü kaldığı ve görüldü attığı saat 01.05 olduğu için öyle. Bu beş dakika sürede Emre' hayal kırıklığından kaskatı kesildiği ve soracak/verecek başka bir cevabı olmadığı için kalakaldı.

AYH NEYSS????? BEN GELDİM VE CEZAMA HAZİRİM OZR DLRMMMM

Keko musun, ya? / mengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin