-9-

2.1K 228 258
                                    



"Sen gidersen annem izin verir Jisung, gitmek istiyor musun?"

"Bilmem ki, sen gidecek misin Minho hyung?"

"Gideceğim tabi ki, zaten bir tek bizi çağırdı. Siz gelecek misiniz, soruyor da."

"Anneme sormalıyım."

"Tamam, sonra bana yazarsın."

————————————————————-

Eve ulaşınca annesinin karşılamasıyla Jisung şaşırmıştı.

"Nasıl geçti günün? Seungmin sizin sınıfa gelecekti sanırım. Analaşabiliyor musunuz onunla?"

"Evet, anlaşabiliyoruz. O da Minho hyung gibi iyi biri."

"Sana o çocukla görüşmemeni söylemiştim değil mi?" Jisung bu saçmalığı bir kez daha dinlemek istemediği için odasına geçip kapıyı kapatmıştı. Annesinin bağırmasıyla da "Ödevim var." deyip geçiştirmişti, ardından da kulaklarını takıp müziğin sesini açmıştı.

Şarkı dinlerken aklına Minho gelmişti, o ana kadar yaşadıklarını düşünüyordu da, hepsi sanki onun sayesindeydi. Uzun zamandır kendini bu kadar mutlu hissetmemişti veya bir arkadaşı olmamıştı. Ona gerçekten iyi davranan ve onu düşünen birinin olması Jisung'u çok mutlu ediyordu ve durduk yere gülümsüyordu. Aslında durduk yere değil, aklına Minho geldikçe gülümsüyordu.

Aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra Minho'dan bir mesaj gelmişti.

Minho Hyung: Jisung, partiye gelecek misiniz? Changbin soruyor da.

Geleceğiz.

Jisung düşünmeden direkt cevaplamıştı. Çünkü gitmek istiyordu ve bunu annesine sorarsa izin vermeyeceğini de biliyordu. Küçük bir yalandan zarar gelmez diye düşünmüştü.

Ödevlerini bitirdikten sonra komodininde duran ve uzun zamandır okumadığı kitabını fark etmişti. Son zamanlarda sürekli Minho'ylaydı, kitap okumaya pek fırsat bulamıyordu. Kitabı eline aldı ve okumaya başladı.

Kitap okurken uyuyakaldığının farkına varamamıştı tabi ki.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi sabah uyandığında boynu tutulmuştu. Bunu fark etmesiyle yüzünü buruşturmuştu ve güne kötü başladığından dolayı tüm günün öyle geçmesinden korkmuştu. Jisung bunu genelde yaşardı, eğer güne kötü başlarsa geri kalanının da kötü geçeceğine inanırdı ve genelde öyle olurdu da. Ancak bunun tek nedeni Jisung'un buna inanmasıydı, eğer günün güzel geçeceğine inanırsa da günü güzel geçiyordu çünkü.

Hızla çantasını hazırlayıp giyindikten sonra aynanın karşısına geçmişti. Fakat geçmesiyle çığlığı basması bir olmuştu. Burnunun tam ucunda bir sivilce olduğunu fark etmişti. Çok kötü göründüğünü düşündüğü için fondöten ile kapatmaya çalışmıştı ancak olmamıştı. Şimdi gerçekten stres yapmaya başlamıştı işte, okula bu halde nasıl gideceğini düşünüyordu. Aslında sivilcesi çok belli olmuyordu ancak Jisung'un böyle şeylere karşı takıntısı vardı.

Evden çıkma saati geldiğinde sivilceyle uğraşmayı bırakmak zorunda kalmıştı, yaklaşık on beş dakikadır sivilceyi sıkmaya çalışıyordu ancak becerememişti.

Evden aceleyle çıktıktan sonra asansörü çağırmıştı ve beklemeye başlamıştı. Asansör yukarı kattan aşağı doğru geliyordu.

Phobia | MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin