one.

302 41 147
                                    

"the damage was done the moment our eyes met."

»»————- ♡ ————-««

"Yani, kızın ne kadar para harcayacağını görmek istedin ve sonuçta tablo elinde kaldı, öyle mi?"

          Nathaniel dudaklarını birbirine bastırarak kahkahasını gizlemeye çalıştı ve bakışlarını tekrar yola çevirdi. Eğer gülerse, yanındaki yolcu koltuğunda oturan Adrien'dan bir tekme yiyebilirdi.

         Sarışın genç ise alnını pencereye dayadı ve derin bir iç çekti. "İlgilenmediğim bir tablo için 5 milyon Euro harcadım..." diye fısıldadı ve camda oluşan buharı ceketinin koluyla silmeye çalıştı. "Ben salak mıyım?"

"Bir de soruyorsun."

        Alnını pencereden çekti ve koltuğa gömülerek somurttu Adrien. Ardından, bakışlarını dikiz aynasına çevirdi ve arka koltukta duran paketlenmiş esere baktı. "Eğer bunu eve götürürsem, açık arttırmaya gittiğimi söylemek zorunda kalacağım. Götürmezsem de bu kadar parayı ne yaptığımı öğrenmek isteyecekler..."

        Kızıl saçlı genç ışıkların kırmızıya dönmesi ile frene bastı ve kafasını yana çevirdi. "Neden tabloyu kıza hediye etmiyorsun?" dedi belli belirsiz bir gülümseme ile. "Böylece onunla tanışmış da olursun."

       Adrien ise bir süre düşünüyormuş gibi trafiğe baktı, ardından kafasını sağa sola salladı. "Tabloyu anneme vereceğim, ona hediye edersem ortam biraz yumuşar. En azından öyle olmasını umut ediyorum." 

        Direksiyonu sağa kıran Nathaniel omuzlarını silkti ve Adrien'ın evine ulaşan sokağa girdi. "Sen bilirsin dostum," dedi bakışlarını görüş alanına giren malikaneye çevirirken. "Yine de, seni evden atarlarsa beni ara."

»»————- ♡ ————-««

Evden atsalar, Adrien çok daha mutlu olabilirdi.

       Titreyen ellerini masanın altında gizlemeye çalışıyor, bakışlarını bağırmaya devam eden babasından kaçırıyordu. Sahi, ne kadar süredir Gabriel'ın sesi yemek odasında yankılanıyordu? Yarım saat? Bir saat?

        Sarışın genç bakışlarını kaldırıp babasına bakmaya bile cesaret edemediği için, aradan geçen süreden haberdar olmasının imkanı yoktu. Yapabileceği tek şey her zamankinden daha sert gelen sandalyede oturmak ve kendisine yöneltilen hakaretleri dinlemekten ibaretti.

        "Sana illegal açık arttırmalardan uzak durmanı söylememe rağmen, hangi cesaretle oraya gittin!?" Gabriel elinde tuttuğu çatalı Adrien'a doğru fırlattı ve genç adamın irkilmesini izledi. Her ne kadar karşısındaki kişi kendi oğlu olsa da, gözü kararmış gibiydi.

"Bir daha böyle bir şey yapmayacağ-"

        "Bir daha yapmayacak mısın?" diyerek ayağa kalktı ve küçük bir kahkaha attı Gabriel. "Sence bir daha evden çıkmana izin verecek miyim?"

        "Parayı geri ödeyeceğim!" Adrien bakışlarını tabağından çekmeden sesini yükseltti ve ellerini masanın altında birleştirdi. "5 milyon Euro'yu... en kısa sürede geri ödeyeceğim. O yüzden lütfen, dışarıda geçirdiğim süreyi kısıtlamayın."

i wanna be yours [adrienette]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin