back to black | eremika ✔

back to us

Genç adam gözlerinden süzülen yaşlarla telefon ekranındaki fotoğrafa baktı. Gerçekten mutlu oldukları zamanlardan kalma bir kareydi. Şimdiki gibi paramparça olacaklarını söyleseler asla inanmazdı o zamanlar. Elindeki yarısı alkol dolu bardağı kafasına dikti. Bir şişe daha bitmişti ama o hala ona geri dönmemişti. Tekrardan son attığı mesajlara girdi.

My Darlin'♡

Sadece kelimelerle vedalaştık.
Yüzlerce kez öldüm.
Sen ona döndün.
Bense geri döndüm... bize.

Sadece bunları yazabilmişti... Şu sırlar en çok dinlediği şarkının sözleri...

Yanda duran dolu şişenin kapağını açıp içindeki sıvıyı bardağına döktü. Tam yudumlamak üzereydi ki gelen bildirimle elindeki cam parçasını sertçe sehpaya bıraktı. Telefonunu alıp mesajın kimden geldiğine baktı. İnanamadı. Çok mu sarhoştu? Artık ondan gelen bildirimlerin bile mi halisünasyonunu görüyordu? Heyecandan elleri titreyerek mesajı açtı.

My Darlin'♡

Yine sarhoşsun değil mi?

Neden beni sadece sarhoşken arıyorsun, Eren?

Bu bile bir şeydi Eren için. Mikasa hala numarasını silmemişti. Dile kolay 4 yıllık bir ilişkiyi hemen bitirmek bu kadar basit değildi. İkisi için de...

Genç adam gülümseyip ses kaydı başlattı.

"Sen gittin ve benim her zaman sarhoş olmam gerek, seni aklımdan uzak tutabilmek için."

Hiç tereddüt etmeden gönderdi mesajı genç adam. Büyük bir heyecanla Mikasa'dan yanıt bekledi. Belki de bir ses kaydı... yaklaşık bir buçuk aydır özlemini çektiği sesi duymayı o kadar çok istiyordu ki...

Ama istediği yine olmamıştı. Karşı taraftan gelen sadece yazı karakterleriyle oluşturulmuş bir mesajdı.

My Darlin'♡

Pek başarılı olmuşa benzemiyorsun. Yine bana yazdın.

Neden yeni sevgiline yazmıyorsun?

Ya da müstakbel eşin mi demeliyim?

Ama o çok tatlı ve sevimli.

O, beni unuttuğun anlamına mı geliyor?

Umarım mutlusundur Eren.

Ama benimle mutlu olduğun kadar olma.

Bencilim, biliyorum.

Bütün bu olanlara katlanamıyorum

Ellerin onun üzerindeyken bile beni aklından çıkarama.

Okuduğu mesajla zaten paramparça olan kalbi tuzla buz oldu Eren'in, gözyaşları hızla yanaklarından süzülmeye başladı. Defalarca kez kendini açıklamaya çalışmış ama asla başarılı olamamıştı. Mutlu değilim be canımın içi. Mutlu değilim. Seni nasıl unutayım? Ben de katlanamıyorum. Sensiz yapamıyorum. Asla aklımdan çıkarmak istemiyorum seni...

Titreyen elleri ve buğulu gözleriyle bir şeyler yazmaya çalıştı. Yapamadı. Yazdıklarını sürekli siliyor, yanlış harflere basıyor, düzgün cümle kuramıyordu. Ne sarhoşluk ne de Mikasa'sızlık ona yaramamıştı. Gerçi canından çok sevdiği, ömrünü adadığı kadından ayrı kalmak ne kadar yarayabilirdi ki?

Hızla telefonu koltuğa bırakıp elindeki bardağı sinirle karşı duvara fırlattı. Yapamıyordu işte. O olmadan doğru düzgün cümle bile kuramıyordu...

Tam kafasını geriye yaslayıp düşüncelere dalmak üzereydi ki zil sesi buna engel oldu. Yerinden sıçrayarak arayanın kim olduğuna baktı.

" My Darlin'♡ "

Ekranda gördüğü yazıyla eli ayağı birbirine dolaştı, ne yapacağını bilemedi. Açmalı mıydı? O nasıl soru öyle? Tabii açmalı! Açmak zorunda. Yaşama sebebinin sesini ona bir ömür gibi gelen zamanın ardından ilk defa duyacaktı. Titreyen eliyle aramayı kabul etti. Karşı taraftan işittiği derin iç çekişten her şeyi anlamıştı. Mikasa da biraz sarhoştu ve ağlamıştı.

Eren cılız bir tonla seslendi:

"Mikasa?"

"Eren..."

Duyduğu ses tonu tekrardan yıkmıştı genç adamı. Kadının yorgunluğunu tek bir kelimeyi söyleyiş şekliyle anlamıştı. Muhtemelen şu an gözyaşları da sessizce yanaklarından süzülüyordur.

"Mikasa, lütfen dinle beni. Her şeyi açıklayacağım."

"Neyi açıklayacaksın Eren? Beni nasıl aldattığını mı?"

"Bebeğim, ben seni aldatmadım. Yemin ederim."

Derin bir iç çekti kadın.

"Eren... Sen beni aldattın."

-------♡------

Selaaaamlar. Yeni bir kitapla geldim yineee.

Bolumler oyle cok uzun olmayacak. Kitap da en fazla 12 bölüm falan olur diye düşünüyorum. Yani çerezlik bi kitap olacakkk...

Cokca öpüyorum asklarrr ♡