dark paradise

1K 96 525
                                    

Mikasa, aramayı bitirir bitirmez olduğu yere bıraktı kendini. Bacaklarında onu taşıyacak ne derman ne de güç kalmıştı. Tıpkı Eren gibi o da çökmüştü. Hıçkırıkları odasını doldururken kendini zorla sürükleyerek yatağının yanına geldi. Asla yanından ayırmadığı kırmızı atkısına uzandı. Eren vermişti bunu. O zaman daha çocuktular. Aşık olmuştu Mikasa bu atkının sahibine... Bugünlerde ise paramparçaydılar...

Yumuşak örgü parçasını burnuna yaklaştırdı ve derince içine çekti. Buram buram Eren kokuyordu. Gözlerini kapattı, onun görüntüsünü gördü. Çok özlüyordu. Yapamıyordu. Eren'e inanmak istiyordu, fakat onu da yapamıyordu.

Derin bir iç çekti, ardından tıklatılan kapısının sesini işitti. Cevap vermedi. Yeniden tıklatıldı. Yine sessiz kaldı. Kapının dışındaki her kimse cevap almamasına rağmen içeri girmişti. Genç kadın yavaşça başını kaldırdı. O sırada amcası Kenny çoktan karşısına oturmuştu. Gözlerindeki hüzünlü ifadeyle yeğenine bakıyordu.

"Mikasa, ne oldu kızım?"

"Hiçbir şey amca, klasik şeyler."

"Yalan söyleme bana, duydum. Biriyle konuşuyordun. Eren miydi?"

Başıyla onayladı kadın.

"Ah benim güzel yavrum, amcasının bir tanesi... neden bunu kendine yapıyorsun? Artık unutmaya çalışsan onu."

"Nasıl unutayım amca, ikimiz de birbirimize yıllarımızı verdik... Ayrıca... ayrıca Eren'e inanmak istiyorum... ama... ama Grisha amcanın yolladığı belgeler ve söylediği şeyler beni ona inanmaktan uzaklaştırıyor."

Seslice ofladı Kenny.

"Şu evrakları bana da göster, bi bakayım. Belki anlık şaşkınlıkla yanlış okuduğun yerler vardır."

Kadın yavaşça oturduğu yerden kalktı ve çalışma masasının çekmecesinden Grisha Jeager'ın gönderdiği test sonuçlarını aldı. Bir kez daha okumaya cesareti yoktu. Bu nedenle yüzüne bile bakmadan amcasına uzattı. Kenny, kağıdı alıp dikkatlice okumaya başladı. Gittikçe kaşları daha da çatılıyordu. Bitirdiğinde farklı bir şey arıyormuş gibi kağıdı tersine çevirip baktı ama boştu.

"Demek test sonucu da bebeğin babasının Eren olduğunu gösteriyor."

"Evet, annesi de Historia. Ama... ama bilmiyorum amca, Eren'e inanmayı o kadar çok istiyorum ki... fakat bu kağıt her şeyi engelliyor."

"Peki o Grisha denen herif seninle ne konuştu?"

Genç kadının gözleri dolmuştu o gün konuşulanlar aklına gelince.

"Eren'den uzak durmamı söyledi, evliliğine engelmişim, zaten çocuğum olmayacağı için ileride evlenirsek sorun çıkarmış, Eren ve Historia çok mutlu olacakmış falan... Eğer Eren çocuk isterse ben hiçbir şey yapamazmışım. Öyle söyledi. Eren'in baba olma hakkını elinden alamazmışım... Yıllardır tanıdığım nazik Grisha amca yok oldu da yerine adeta çomarın teki geldi."

"O yaşlı moruğunun gelmişini geçmişini sikmezsem bana da Levi Ackerman demesinler."

"Abi?"

Mikasa, bakışlarını kapının eşiğinden onu izleyen abisine çevirdi. O, ne zamandan beri oradaydı?

Genç adam yaslandığı yerden ayrılıp tıpkı amcası gibi Mikasa'nın önüne çöktü, sıkıca sarıldı. Bir yandan da kardeşine kızıyordu.

"Bu son söylediklerini neden daha önce bana anlatmadın? Ayrıca neden Eren denen piçi aradın? Sana onun numarasını silmeni söylemedim mi?"

"Abi... ömrümü Eren'e adadım ben, o da aynı şekilde. Birbirimizden hemen kopmamızı bekleyemezsin. Özellikle bizimki gibi bir durumdayken."

"Mikasa, herif seni aldattı. 1 ay sonra düğünü var."

Geri çekilip ofladı kadın.

"Ama yapmadığını söylüyor abi, Historia da o gece ne olduğunu hatırlamadığını."

"O zaman bu test sonucu ne Mikasa? Ayrıca Historia büyük ihtimalle çocuğun Eren'den olduğunu düşünüyor."

"Ama bu sadece bir düşünce! O bile emin değil!"

"Mikasa, güzelim, abisinin bir tanesi, her şeyim... yapma, kendini kandırma. Elimizde test sonucu olmasa neyse diyeceğim ama..."

Genç kadın sadece gözlerini kaçırıp sustu. Kardeşinin bu halleri Levi'nin içini yakıyordu. Pes etmişcesine geri çekildi.

"Pekala, yarın Historia'yı arayıp o gece neler olduğunu ve bir şeyler hatırlayıp hatırlamadığını soracağım."

Kenny atıldı:

"O zaman ben de Grisha denen doktor bozuntusunu arayayım. Ne dersin Mikasa?"

Gözleri dolmuştu Mikasa'nın. Zorla tebessüm edip, başıyla onayladı.

"Hadi, geç oldu, yat artık."

"Sizi... sizi çok seviyorum! İyi ki benimlesiniz!"

Karşısındaki iki adama birden sarıldı.

"Biz de seni çok seviyoruz küçük hanım, ama daha fazla onun için gözyaşı dökersen yaşlı bedenime aldırış etmeden o puştu döverim."

"Amca!"

"Amaan be! Anladık aşıksın. Neyse hadi yatmaya gidiyorum ben. İyi geceler size."

Yaşlı ama hala daha çevik olan adam odadan çıktı. Onun ardından da Levi kardeşinin alnına küçük bir öpücük bırakıp çıktı. Mikasa yine kendiyle ve aklındaki Eren'in görüntüsüyle baş başa kaldı.

Işığını söndürüp soğuk yatağına girdi. Kırmızı atkısını yanına alıp sarılmayı unutmamıştı. Aklına gelen şeyle telefonunu aldı ve Erenle olan mesajlarına girdi, yavaş yavaş yazmaya başladı.

My Paradise♡

Bütün arkadaşlarım hayatıma devam etmemi söylüyor...

Bense okyanusta uzanıp senin şarkını söylüyorum.

Tıpkı senin söylediğin gibi.

Bu da Mikasa'nın bu aralar en çok dinlediği şarkıdan bir kesitti. Hiçbir cevap beklemiyordu şu an. Muhtemelen ağlayarak sızmıştır.

Ekranını kapattı ve telefonunu başucundaki komodine bıraktı. Tam uykuya dalmak için hazırlanıyordu ki bildirim sesiyle tekrar telefonuna sarıldı. Gördüğü şeyle kalbi ağzında atmaya başlamıştı.

My Paradise♡

Gözlerimi her kapattığımda bu karanlık bir cennet gibi...

Hiç kimse seninle kıyaslanamaz...

Beni orada beklemeyeceğinden korkuyorum...

Yine aynı şarkıdan olan bu kesiti okumak canını acıtmıştı Mikasa'nın. Her bir kelime kalbine hançer gibi saplanırken mesaj kutusundan çıktı ve telefonunu sessize alıp, aynı yere bıraktı.

"Sana inanmak istiyorum, Eren. Kendini bana inandır..."



-------♡---------

Evet dayanamadim ve 3. bolumu de saldim... LALWLDLFLRMFKFKR

Nasildi bolum?

Grisha neden comarlasti?

Levi ve Historia ne konusacak?

H

epsii ve daha fazlasi icin beklemede kalin asklaaaar, cokca öpüyorummm, iyi gecelerr🐰😽💗👅🍶🍓❤💋🍒😻🍑

back to black  |  eremika ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin