where are u

840 64 385
                                    

Eren, cebine tıkıştırdığı kâğıtlarla hızla hastane kapısından çıktı. Peşinden arkadaşları geliyor, anne-babası durması gerektiğini söylüyordu. Kulak asmadı. Mikasa'yı bulmak zorundaydı. Elindeki yüzük kutusunu ve kırmızı atkıyı sıktı. Bu sefer kavuşmalarında hiçbir engel yoktu.

Tabii hesaba katmadığı birkaç şey vardı...

Karşıdan ona doğru gelen Levi ve Kenny'i görünce heyecanlandı. Belki de onlar, Mikasa'nın nerede olduğunu biliyorlardır. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki, Levi hızla ona doğru geldi. Erense olduğu yerde kalakaldı. Birkaç adım gerilerken boynunda Levi'nin elini hissetti. Sırtı duvarla buluşurken nefesi kesildi.

"Kap-tan-?!"

"Kes lan sesini! Mikasa nerede?! Çabuk söyle!"

"Be-ben bilmiyorum..."

Yüzüne sert bir yumruk yedi.

"NE DEMEK BİLMİYORUM LAN! NE ÇEKTİK BİZ SENDEN?! NE YAPTIN LAN KARDEŞİME?! NE DEDİN DE KALBİNİ KIRDIN YİNE!"

"Hey hey! Levi, sakin ol oğlum."

"Sen araya girme Carla! Oğlun olacak bu şerefsiz her seferinde kardeşimin hayatını mahvetmeyi başarabiliyor!"

Armin hızla araya girdi. Levi'nin ellerini çekmeye çalışıyordu.

"Kaptan Levi! Eren'in bu sefer gerçekten de suçu yok! Ayrıca şu an bunu tartışmanın sırası değil! Bir an önce Mikasa'yı bulmamız lazım! Ya başına bir şey geldiyse? Ya yine kendine bir şey yaptıysa?"

Ya kendine bir şey yaptıysa...
Ya zarar gördüyse...
Ya kendine zarar verdiyse...
Ya kriz geçirdiyse...

Armin'in söylediklerine ikna olmuş olacak ki, Eren'i daha fazla boğmadı. Genç adam derin derin soluklanırken diğerleri Kenny'e her şeyi anlatıyordu. Yaşlı Ackerman yüzündeki bakana korku salan ifadeyle Grisha'ya döndü.

"Levi, evlat. Siz Mikasa'yı aramaya gidin, adamlara haber verdim onlar da arıyor. Ben size, doktor beyimizle biraz konuştuktan sonra katılacağım."

Mesajı alan Levi başını salladı. Ardından diğerlerine kaş-göz  yapıp işaret verdi. Hange'nin aramasını cevaplandırırken arabasının kilitlerini uzaktan kumandayla açtı.

"Ne buldunuz, Hange?"

"Hiçbir şey, telefonu kapalı. Sinyal alamıyoruz. En son sinyal aldığımız yer mezarlık. Büyük ihtimalle ailenizin mezarını ziyaret edip oradan başka bir yere geçti. Erwin mezarlığın yakınlarındaki her yeri araştırıyor, Nanabayla Mike'de mezarlık bekçisi ve oradaki insanlarla konuşuyor. Aldığımız bilgilere göre Zeke ve arkadaşları bizden önce aramaya başlamış. Ne kadar çok kişi olursak o kadar iyi olur."

"Lanet Jeagerlar... Her neyse. Biz de şimdi  aramaya çıkıyoruz. Kenny de kendi adamlarına haber vermiş."

"Tamamdır."

Cevap vermeden hemen ekrandaki kırmızı tuşa bastı ve arkasındaki kalabalık gruba döndü.

"Gidin ve onu bulun. Telefonlarınızın sesi açık olsun. Bir şey olursa hemen bana haber veriyorsunuz. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı Kaptan!"

"Tamamdır Kaptan!"

Levi son bir bakış atıp arabasına bindi ve gözden kayboldu. O sırada herkes kendi aralarında gruplara ayrılmıştı. Erense tek başına olmayı tercih etmişti. Birkaç dakika daha oyalandıktan sonra herkes dağıldı.

Eren, tüm dikkatini sadece onu bulmaya vermişti. Aklına gelen ilk yere gitti. Tamamlanmamış bir inşaattı bura. Sık sık akşamları gelip, terasında yıldızları izlerlerdi.

back to black  |  eremika ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin