Baekhyun P.O.V
Ve o anda, var gibi görünen tek şey Chanyeol ve bendik.
Eğildiğinde onunla beraber bende eğildim ve dudaklarımız birbirine değdi. Bu inanılmaz bir duyguydu, hayal ettiğimden veya hayal edebileceğimden bin kat daha iyiydi.
Dudakları çok yumuşak ve benimkilere karşı nazikçe hareket ediyordu. Güçlü kollarını belime sarmak için uzandı, elleri sırtımın küçük yerlerinde duruyordu.
Kollarımı boynuna dolayıp karnına ve sırtına yayılan birçok morluktan kaçınmaya çalıştım.
Öpücük sonsuza kadar sürecek gibi görünüyordü ve dürüst olmak gerekirse bu bir anın bitmesini istemiyordum. Çok güzeldi, Chanyeol de güzeldi ve belki bemde hayatımda bir kez güzel hissediyordum.
Yavaşça uzaklaştı ve benim gibi gözlerime baktı. "Baekhyun.." Fısıldadığında gözlerinin ardındaki hüzün, yanaklarımı kolaylıkla ısıtan sevgi dolu bir bakışla değişti.
"Chanyeol.." dedim bende, midem kelebeklerle dolmuştu.
"Seni seviyorum.." Dilinden yuvarlanan bu iki kelime ile havai fişekler varlığımın her yerinde patlamışrı ve daha tepki vermeye vakit bulamadan aynı sözlerin ağzımdan döküldüğünü görmüştüm.
"Ben de seni seviyorum."
Ve sonra o imzalı Park Chanyeol sırıtışıyla gülümsedi, çekici ve kusursuz bir şekilde mükemmeldi.
"Bunu öğrendiğim iyi oldu cüce. Şimdi ne olacak?"
Birdenbire, yirmi dakika sonra, babası tarafından dövüldükten sonra gecenin köründe pencereme taş atan çocuğun bu kişi olduğuna inanmakta güçlük çekiyordum.
"B-bilmiyorum.. Sanırım bu sana kalmış..?" Soru sorarcasına, nasıl cevap vereceğimden emin olamayarak bende ona sordum.
"O zaman sanırım benim bir sorum var. Byun Baekhyun, erkek arkadaşın olma onurunu bana bahşeder misin?" Derin sesi yatak odamda yankılanmıştı ve aylardır söylediğini hayal ettiğim o sözlerin sonunda ağzından çıktığına neredeyse inanamamıştım.
Cevap verirken gülümsemeden edemedim, fazla bir şekilde mutlu hissediyordum. "Tabi ki bahşederim."
"Pekala, bunu duymak güzel. Senin gibi bir cüce tarafından reddedilmiş olmak incitirdi."
Gözlerimi devirdim ama yanımda oturan uzun boylu çocuğa hala gülümsüyordum.
"Şimdi uzan. Bu gece burada kalacaksın ve başka seçeneğin yok."
Cevap vermeden önce biraz gülümsedi, sesi hala derin ve pürüzsüzdü.
"Bu hiç reddedemeyeceğim bir teklifti."
Yatağıma oturdu, hâlâ gömleksizdi ve kot pantolon giyiyordu.
O ana o kadar dalmıştım ki, kendi üzerimde de hala bol bir tişört ve eşofman altı olduğunu fark etmemiştim.
"U-um.. Tüm kıyafetlerim muhtemelen senin için çok küçük, bu yüzden üzerinde olanlarla uyumak zorunda kalacaksın.." Park Chanyeol ile gömleksiz aynı yatakta uyuma düşüncesiyle yanaklarımın yandığını hissediyordum.
"Bunda hiçbir yanlışlık görmüyorum." Yattıktan sonra yanındaki bölgeyi okşayarak cevap verdi.
Dudağımı ısırdım ama yine de yanına uzanmak için hareket ettim.
Uzanıp beni kendisine yaklaştırdı, başım göğsüne yasladı.
Eğilip alnıma küçük bir öpücük kondurdu ve bende zaten olduğumdan daha fazla kızardım.
Chanyeol kollarını belime sardı ve karanlıkta kalmamız için ışıkları kapattı.
Olduğumuz durumdan inanılmaz derecede memnundum.
Ve bu anın koşullarına rağmen, hiç şimdiki kadar harika hissetmemiştim.
Kalp atışlarını duyabiliyordum, sabit ritmi beni oldukça hızlı bir şekilde uyumaya yönlendiriyordu.
Onu seviyordum.
Chanyeol P.O.V
Şaşırtıcı derecede sıcak hissederek uyandığımda nerede olduğumu hatırlamam biraz zamanımı almıştı.
Tüm anılar aklıma geldiğinde ve önceki gece olanları düşününce yanaklarımda küçük bir kızarma hissetmiştim.
Kollarımda uyuyan çocuğa baktım, büyük beden gömleği omzundan kayarak köprücük kemiklerinin sütlü derisini ortaya çıkarıyordu.
Kahverengi saçları biraz dağılmış, birkaç farklı yöne yapışmış ve rastgele yerlerde kıvrılmaya başlamıştı.
Çok sevimli görünüyordu.
Kollarımda kıpırdanmaya başlamadan önce en az on dakika daha ona baktım, sonra bal gözleri sonunda açılmıştı.
"Günaydın, Chanyeol.." Bana yavaşça fısıldadı, sesi uykuluydu.
"Günaydın Baek." Erkek arkadaşımdan çok daha uyanık gelmişti sesim.
Bir an bana baktığında kendimi tutamadım ve eğilip dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum.
Bir iki dakika sonra geri çekildim, onu hala göğsümde sıkıca tutuyordum.
"Saat kaç?" Diye sordu ve komodinin üzerindeki saate baktım.
"08:00."
"Oh kahretsin.. Okulu kaçıracağız.." Sözleri sıkıntılı geliyordu ama sesi çok tatlı ve yorgun duyuluyordu.
"Okulu asalım. Burada kalabiliriz ve cüce erkek arkadaşımı öpebilirim."
Cevap vermeden önce bir an gülümsedi, gözlerini de biraz ovuşturdu.
"Bu fikir benim içinde iyi."
Onu daha yakınıma çektim ve gözlerimi tekrar kapattım.
* * * * *
İki saat sonra Baekhyun'un dudaklarıma nazik öpücükler kondurması ile uyandım.
"Uyan.. Acıktım.." diye fısıldıyordu.
İtiraz ederek inledim, gözlerimi biraz açtım ve yatak odasını işgal eden parlak ışığa gözlerimi kısarak baktım.
"Tamammm.." Kollarımı Baekhyun'un belinden uzaklaştırdım, isteksizce yatağından çıkarken sıcaklığını hemen özlemiştim.
"Evet! Krep yapalım."
Onun çocuksu arzularını kesinlikle çok sevimli bulmama rağmen gözlerimi devirdim.
Dün gece giydiğim gömleği almak için yere uzandım ve bakmaya dayanamadığım morlukları kapatmak için üzerime hızlıca geçirdim.
Baekhyun, beni mutlu bir şekilde aşağıya indirdi ve mutfağına çekti.
Krepleri neredeyse tamamen kendi başına pişiriyordu ve benim tek yaptığım kollarımı beline dolayarak arkasında durmaktı.
Yemek yapmayı bitirdiğinde arkasını döndü ve parmak uçlarında yükselerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
Geri çekildiğinde gülümsediğimi hissedebiliyordum ve dürüst olmak gerekirse, onun şu an erkek arkadaşım olduğuna hala inanamıyordum.
Günün geri kalanını Baekhyun'un evinde oturup birbirimize sarılarak ve öpücükler çalarak geçirmiştik.
O benim için her şeydi.
-----
evet sevgili oldular artık 😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarettes / chanbaek
Fanfiction"Siktir. Az önce bir şey fark ettim." "Nedir o, Chanyeol?" "Sana aşık olmuşum." ........... Bu hikayede; lisenin korkulan, sigara içen kötü çocuğu Park Chanyeol, adı Byun Baekhyun adındaki garip cüceye aşık olur. çeviri kitabın orijinali (@http-li...