7. Bölüm

20 3 0
                                    

Sabah erkenden yola çıkmıştık. Neredeyse hepimiz gözümüzü zor açıyorduk. Miray fazlasıyla dinçti. Miray ve sabah enerjisi. Muazzam ikili.

Eve gelmiştik. Babaannem ile dedem kahvaltı yapıyorlardı. Annem geleceğimizi haber vermemiş olmalı ki şaşırmıştılar. Babam ile beraber eşyaları içeriye taşımıştık. Miray hemen dedemin boynuna atlamıştı. Göz göze gelmeye bile tenezzül etmiyordu adam, resmen.

Eşyalarımızı yerleştirip aşağıya inmiştik. Bir şeyler yedikten sonra hep beraber balkonda kahve içmeye başlamıştık.

~~~~~~~~
Yarın İzmit'e dönecektik. 1 aydır buradaydık. Ve ben daha fazla kalmak istiyordum. Ne yapıp ne edip 1 ay daha kalmaya ikna etmeliydim ailemi.

Akşam olmuştu, yemekler yenilmişti. Annem ve babam mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Dedem Miray ile oynuyordu. Babaannem oturma odasında tek başına televzyon izliyordu. Hemen yanına gidip oturdum.

Babaanem'in dibine doğru sokulup başımı omzuna yasladım. Öylece televzyona bakarken konuşmaya başladım "babaanne burada biraz daha kalsam, olmaz mııı?" diye sormamla Babaannem saçlarımı okşamaya başladı. "Olur tabi ki kuzum benim, babanı sorun ediyorsan ben konuşurum onunla" diyerek yanaklarımdan öpmüştü. Çok seviyorum bu kadını ya.

~~~~~~~~~

Babaannem babamı ikna etmişti ve 1 ay daha burada kalacaktım. Ah Miraç ne hallere soktun beni. Buraya zorla getirilmiştim ve şimdi kendi isteğim ile daha fazla kalmak istemem ailemi şaşırtmıştı. Sabah 9'da yola çıkmışlardı. Gitmeden önce Miray ağlamıştı. O da kalmak istiyordu ama henüz 5 yaşında bir çocuk olduğu için annem onu tek bırakamıyordu. Sıkıca sarılıp ardından gitmişlerdi.

Havalar daha fazla sıcak olmaya başlamıştı. Balkonda biraz oturup odama geri çıkmıştım. Of keşke Miraç'ın numarasını alsaydım.. Neyse artık alırım bir ara.

Babaannem yanıma gelip Hümeyra teyzelere gideceğini söylemişti. İçime ekilen sevinç tohumlarını belli etmeden kabul etmiştim. Bana neler olduğuna dair bir fikrim yoktu. Sürekli Miraç'ı görmek istiyordum.

Hazırlanıp, babaannem ile beraber evden çıktık. Dedem de camiye gitmişti. Miraçların evi çok uzak değildi. Yürüyerek temiz hava eşliğinde gidiyorduk. Etraftaki insanlar bize dönüp bakıyordu. Sanki sirk alanındayız. Ne var yani babaannemin leoparlı çantasını koluma takıp taşıyorsam.

Sonunda gelmiştik. Geniş bahçeli müstakil bir evdi. Oldukça ferah bir yerdi. Seviyordum. Kapıyı açıp bahçeye girdik. Dedesi ile babası tavla oynuyordu. Onlara selam verip balkona doğru ilerledik. Hümeyra teyze bizi görür görmez hemen yanımıza geldi. Benim gelmeme çok sevindiğini belirten şeyler söylüyordu.

Beraber içeri girdiğimiz de Sahra teyze mutfaktaydı, Zehra abla oturma odasında tek başına oturuyordu. Miraç yoktu. Onlarla da selamlaşıp, sarılıp oturduk. Muhabbet etmeye başlamışlardı. Ben bıkkınca etrafıma bakıyordum, gözlerim Miraç'ı arıyordu. Zehra abla anlamış olmalı ki yanıma gelip "Miraç yukarıda odasında, birazdan gelir yanımıza" diyerek mutfağa geçmişti.

Hümeyra teyze bana okulum hakkında sorular soruyordu, cevapladığım sırada Miraç merdivenlerden iniyordu. Bu tarafa bakmıyordu sadece önüne bakıyordu. Bakışlarımı ona kitlemiştim. Gözlerimi çekmeye niyetim yoktu ki Zehra abla kulağıma "Gözlerinle yedin kardeşimi" diye fısıldamasaydı.

Zehra abla kıkırdayarak karşı koltuğa geçmişti. Tekli koltuk boştu ama Miraç yanıma oturmuştu. Şu an dip dibeydik. Kalbim maratona çıkmış gibi hızlı atıyordu. Öksürerek kendime gelmeye çalıştım. Miraç hiç bana doğru bakmıyordu. Yanaklarının allığından kızardığını anlayabiliyordum.

Taha&MiraçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin