Beyaz Kağıt

72 5 0
                                    

Notu gördüğüm andan itibaren paniğe kapıldım. Meleğim yazılmıştı. Meleğim...
O bana her zaman meleğim diye hitap ederdi. Bu notu bana o mu yazmıştı? Neden benimle konuşmamıştı peki? Bana kızgın mıydı? Onu bırakıp gittiğim onu ölüme terk ettiğim için benden nefret mi ediyordu?
Yola çıktım ve eve gitmeden önce eskiden onun evinin olduğu yere gittim. Ev capcanlı yerinde duruyordu. İçinde birileri yaşıyordu evet. Peki ya o hala bu evde mi yaşıyordu? Arabadan inip evin zilini çalabilirdim ama cesaret edemedim. Ben de arabamı Jamie'nin evine doğru sürdüm. Umarım Jamie'nin evinin yeri değişmemiştir diye dua ederek hızla gidiyordum. Tam Jamie'nin evine vardığımda Jamie de arabasından iniyordu. Beni gördü ve arabama doğru yürüdü;
"Selam!
Selam! Jamie biraz alışveriş yapmam gerekiyor da rica etsem bana yardım eder misin?
Elbette bekle eşyalarımı eve bırakıp geliyorum.
Tamam bekliyorum."
Plan şöyleydi Jamie hem bana evim için yiyecek bir şeyler almakta yardım edecekti hem de yiyecekleri aldıktan sonra ona evde yemek yapmayı teklif edecek ve ondan bilgi alacaktım. O arada Jamie geldi ve arabama bindi. Alışverişe gittik ve ihtiyacım olan her şeyi aldım. Eve gelince içeri taşımama yardım etti ve yemek muhabbeti yapmaya başladık;
"Bana bu kadar yardım ettin karşılığında sana yemek yapmama ne dersin?" Tereddütünü gözlerinden okuyabiliyordum. Onunla flörtleştiğimi düşünüyordu. Eğer değişmemişse kabul edeceğinden adım gibi emindim.
"Kusura bakma bu akşam bir planım var" dedi. "Başka zaman sözüm olsun"
Değişmişti. Şaşırmamıştım. İnsanlar değişir. Tıpkı benim gibi.
Onu uğurladıktan sonra masaya oturup notu iyice inceledim. Kusursuz el yazısından başka hiçbir ipucu yoktu. Bu durumda Jamie'den bilgi alma işi yarına kalmıştı.
Bir anda aklıma eski en yakın arkadaşım geldi " Kate". Kateüzülmüş müydü ölüm haberimi alınca? Onu görmek istiyordum. Kate onca arkadaşım arasından en iyisiydi. Belki de en değer verdiğimdi. Tekrar arabama atladım ve onun evine sürdüm. Taşınmadığını tahmin ediyordum. Küçük kasabalarda insanlar köklerine çok önem verir. Evleri ve arsalarını satmazlar ataları nerde yaşadıysa onlar da orada yaşarlar.
Tahmin ettiğim gibi Kate taşınmamıştı. Annesini evlerinin bahçesinde çay içerken gördüm ama Kate evde yok gibiydi. Büyük ihtimalle Limon Gölü'nde yüzüyordu. Bu onun en sevdiği şeydi boş zamanlarında göle gider ve yüzerdi. Doğum günü partisini bile orada göl kenarında vermişti. Göle doğru gittim. Bir yerden sonra yürümel gerekiyordu çünkü göl etrafında zemin genelde ağaçlıktı. Arabadan indim ve yürümeye başladım. İlerden bir iki insan konuşması geliyordu. Yavaşça yürümeye devam ettim. Birinin erkek ve diğerinin kız olduğunu tahmin ettiğim iki kişi konuşuyorlardı. Kız şöyle dedi;
Abartıyorsun belki yalnızca telefonunu kapattı!
Hayır onu tanıyorsun asla telefonunu kapatmaz her gün başka bir partidedir.
Şarjı bitmiştir olamaz mı?
Ah Kate sana inanamıyorum onu hiç tanımıyormuş gibi davranıyorsun. Sen onun hiç telefonunun kapalı olduğu bir zamanı hatırlıyor musun?
Açıkçası son 3 yıldır hayır ama Jamie abartıyorsun o da bir insan nolur yani telefonu kapalıysa. Normal bir şey bu!
Bazen beni delirtiyorsun!
Jamie sakin ol ve beni dinle! Bir saat daha bekleyelim ve eğer hala kapalı olursa onu aramaya gideriz tamam mı?"dedi ve bir adım atıp onu öptü.
Demek Kate ve Jamie çıkıyorlardı. Peki kimden bahsediyordu bunlar?
Ben düşüncelerime dalmışken bana doğru yürüdüklerini fark edemedim son anda ayak seslerini duydum ve koşarak arabama binip hızla oradan uzaklaştım. Arabayı durdurup Kate'e sarılmak istiyordum. Onu o kadar çok özlemiştim ki! Ama bunca yıllık yokluğumu ona nasıl açıklardım!
Bu düşüncelerle boğuşurken eve vardım ve üst katta odamın ışığının açık olduğunu gördüm. Belki ben açık unutmuşumdur dedim ama evin ana kapısı da açıktı. Belki notu bırakan kişi yine içerdedir diye içeri koştum ama karanlık bir silüetin benden hızlı davranıp garaj kapısından çıktığını gördüm. Aklımı kaçıracaktım. Hemen odama koştum ve içerde bir farklılık olup olmadığını görmeye çalıştım. Tam içeride bir değişiklik yok derken arkamı döndüm ve duvara bantlanmış o beyaz kağıdı gördüm,
DEĞİŞMİŞSİN MELEĞİM

AcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin