- Teklifim şu... Sen ve annenin Londra' daki evlerimden birine yerleşmenizi sağlayacağım. Annenin tedavisi ve bakımı için ne gerekiyorsa yapılacak. Karşılığını da sen ödeyeceksin. İstediğim zaman... İstediğim yerde... İstediğim şekilde...
Harry yıllardır hissetmediği bir tatmin duygusu hissediyordu. En büyük düşmanını avucuna almıştı. Draco' nun teklifini kabul etmeyeceğinden emindi. O meşhur gururuna sarılacak ve Harry' nin her zaman içten içe hayranlık duyduğu küstah bakışlarıyla gözlerinin içine bakıp ' Cehennemin dibine kadar yolun var ' diyecekti. Draco sarı saçlı başını kaldırıp gri gözlerini gözlerine diktiğinde Harry' nin nefesi kesildi.
- Kabul ediyorum...
*******************************
Harry Potter yatağını daha da karıştıran bir çaresizlikle sağından soluna döndü. Bir türlü uyuyamıyordu. Böyle olmaması gerekiyordu. Böyle sıkıntılı, olacakları korkuyla bekleyen, çıkış yolu bulamayan Malfoy olmalıydı. Onun rahat olması ve elde ettiği zaferin tadını çıkarması gerekirdi. Ama onun evinde, onun için hazır olduğunu bilirken uyuması da mümkün değildi. Draco Malfoy' la birlikte okurken ona duyduğu ilgiyi bastırmayı başarmış, öfkesine ve nefretine sığınmıştı. Yine de üzerinde garip bir etkisi olduğunu inkar edemezdi. İki eliyle gözlerini ovuşturarak yatağında doğruldu. Böyle tahrik olmuş vaziyette dönüp duramazdı. Kendini soğuk duşun altına atarken son bir haftadır bu şoktan bıkmış vücudu isyan ediyordu. Beklemek ona bu kadar acı verirken acaba o ne hissediyordu? Geçip giden her günle birlikte rahatlıyor muydu? Yoksa bir an önce olup bitsin mi istiyordu? Harry alnını fayanslara dayayarak derin bir nefes aldı. Malfoy hazır olsun ya da olmasın yarın gece onun olacaktı. Yıllardır sabırla beklediği intikamı sonunda alacaktı.
*****************************
Akşam yemeğine henüz oturmuşlardı ki kapının zili çalınca Draco' nun vücudundaki bütün kaslar gerildi. Merlin... Gelmiş olmasın... İçeri giren siyah saçlı genç adam annesini ve onu kibarca selamladı. " Nasılsınız Bayan Malfoy? " Ah demek sonunda annesinin hasta olduğuna inanmıştı. Tabii... Draco yalan söyleyebilirdi ama ST. Mungo' daki hiç kimse büyük Potter' a yalan söyleyemezdi. Narcissa Harry' nin sağlığı hakkındaki sorularını gülümseyerek cevaplarken merakla oğluna bakıyordu. Herhalde neden sevgilisini daha samimi bir şekilde karşılamadığını düşünüyor olmalıydı. Annesinin bir şeylerden şüphelendiğini tahmin ediyordu zaten. O kadar yıllık nefretten sonra birden Potter' la beraber olmasını kuşkuyla karşılamasa aklından şüphe ederdi. Draco derin bir nefes alarak savaşın ona kazandırdığı mükemmel kontrolüne sığındı, yüzünü ifadesizleştirdi, maskesi yüzüne yerleşirken kalbini sakinleştirdi.
- Çok yoğun olmalısınız Bay Potter, taşındığımızdan beri sizi ilk kez evinizde görebildik. Draco sizi özledi.
Harry' nin yeşil gözleri birer ok olarak Draco' nunkileri bulduğunda Draco tüm silahlarını donanmış, buna çoktan hazırdı. " Elbette. Tüm gün kapana kısılmış kaplanlar gibi dolanıp duruyor, gözleri hep pencerede. " " Anne... " Narcissa elini oğlunun elinin üzerine koyarak gülümsedi. " Utanmana gerek yok oğlum. Sevgi asla utanılacak bir şey değildir. " Draco Harry' nin sırıtan suratına bakmaktansa tabağındaki yemeği kurcalamayı tercih etti. " Ben sizi yalnız bırakayım. Hasret gidermek istiyorsunuzdur eminim. " Draco gözlerini devirmemek için kendini zor tutmuştu. Genç kadın odadan çıkarken Harry karşısındaki genç adamı inceliyordu.
Uzun saçları arkalarından kısaltılmıştı. Yine de önden şakağı ve çenesi arasında kalan kısımlar uzundu. Üzerinde Harry' nin alışveriş yapması konusundaki ısrarları sonucunda alınmış takımlardan biri vardı. Spor kıyafet üzerine kalıp gibi oturmuştu. Çok yakışıklı, çekici ve farkında olmadan yaydığı cinselliği ile çok baştan çıkarıcıydı. Sanki hala Howarts' taydılar, aradaki tek fark artık Malfoy' un fakir ve Harry' nin ona dokunmaya hakkının olmasıydı. Uzanarak Draco' nun yüzüne dökülmüş sarı saçlarını kulağının arkasına doğru iliştirdi. Dokunuşuyla genç adam hafifçe irkilmişti ama geri çekilmedi. Draco zorlukla duyulan bir fısıltıyla " Şimdi mi? " diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell Me Why? - Draco/Harry
Fanfiction" İnsanlara kişiliklerimizin değişik yönlerini gösteririz, farklı roller oynarız. Çocukla çocuk, arkadaşla arkadaş, sevgiliyle sevgili, düşmanla düşman. Bir karar vermen gerek. Sen bana karşı hangi rolü oynuyorsun Potter? " Savaşta babasıyla birlikt...