3.Bölüm

44 6 20
                                    

Düşünceler içinde kaybolurken Felix beni dürttü

-"Hey hoca sana sesleniyor Bery."

O dakikadan sonra derse odaklanmaya çalıştım. Ama bunu pek becerdigim söylenemezdi.
-hatirlatma-
· · · · · · · · · · · · · · · · · ·
Öğlen yemeği zamanı geldi. Ben, Chan , Hyunjin ve Jeongin yemekhaneye doğru ilerlemeye başladık. Bu üçlü benimle gerçekten çok iyi ilgileniyorlardı.

Özellikle Chan okuldaki herşeyi bana anlatıyor öğretmenler hakkında bilgi veriyordu. Yarın bana okulu gezdirmek için söz verdi. Onunla gerçekten iyi anlasiyordum -çünkü ikimizde inek öğrenciydik-

Hyunjin ise benim klonum gibiydi. Drama Queen lik yapmakta üstüne yoktu. Sürekli birbirimizle şakalaşıyor eğleniyorduk. Kişilik özelliklerimiz birbirine çok benziyordu.

Jeongin ise benimle aynı yaşta olmasına rağmen sanki benim küçük kardeşim gibiydi. Onu mıncırıklamamak için kendimi çok zor tutuyordum. İlerideki zamanlarda daha da yakınlaşırsak bunu yapmaktan hic cekinmeyecektim.

Yemekhaneye geldik yemeklerimizi alıp hoş bir masaya oturduk. Biz oturduktan 5 dakika sonra yanımıza başka kişiler geldi. Ve birden omzumda bir el hissettim.

-"Eyyow dostlar bakıyorum bizi hemen satmışsiniz! Bu bize benim gibi haşmetli bir insana yapilirmiydi?"

Omzumdaki elin sahibi ve konuşan kişi bu sabah çarpıştığım taş çocuktu.
Yanında 4 kişi daha vardı.

Biri Felix ti yine o tüm güzelliğiyle gülüyordu. Onu görünce sırıttım. Ve diğerlerine döndüm.
Biri uzun boylu tam bir köpek yavrusuna benziyordu.
Diğeri ise resmen bir heykeldi içimden çocuğa maşallah çekerken masaya oturdular.
Yanlarında son olarak bir kız vardı. Bu kız çok güzeldi biraz kiskanmistim ama çok samimi gülüyordu ve bu kıza kanım ısınmıştı. Yabancı birine benziyordu ve bu beni rahatlamıştı çünkü benim gibi yabancı birisiyle daha iyi anlaşabilirdik ve birbirimize yardımcı olurduk.
Masaya yanımıza oturdular , bir yandan yemek yiyor bir yandan sohbet ediyorduk . Bana kendilerini tanıtmaya başladılar :

-"Merhaba ben Somi ! Tanıştığıma cok memnun oldum. Tanrım çok tatlısın tam bir fındığa benziyorsun! Seni şuracıkta yiyebilirmiyim ?"

-"Hey yavaş ol Somi ! Kızla daha tanışamadan yiyip bitireceksin az bize de bırak."

Konuşan kişi Han dı .
- ...TANRİM BİZE KALMAYACAK DERKEN NE DEMEK İSTİYORDU BU COCUK SEN BANA Mİ YAVŞİYORSUN LAN A..-
zihnimde kendimle savaşa girerken rezil olmamam gerektigi aklima geldi .
Hafifçe tebessüm ettim. Somi aşırı samimi ve sempatikti onu çok sevmiştim .

O sırada köpek yavrusuna benzeyen çocuk konuşmaya başladı.

-"Merhaba ben Seungmin. Tanıştığımıza memnun oldum . Bu arada sen bu mal varlığı takma saçma salak konuşmayı çok sever kendisi. Cahil yaratık ."

Bunu söylerken Han ı gösteriyordu ve iğrenmiş gibi bakıyordu. Bu sırada masadakiler güldü .

-"HEY HEY HEY! Sen benim gibi doğa üstü varliga nasıl cahil dersin? Tabi kitap okumaktan benim güzelliğimi göremiyorsun. Yazık sana Kim Seungmin. "

Hep beraber güldük. Seungmin çok kültürlü birine benziyordu. Ah Tanrım tam bir İstanbul beyefendisi!

Birden heykele benzeyen çocuk konuşmaya başladı

-"Merhaba ben Minho. Memnun oldum. Zamanla birbirimize alisiriz umarım."

Biraz soğuk ve cool gözüküyordu onu başımla onayladım. Ve konuşmaya başladım .

Yeni Bir Başlangıç  -Han Jisung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin