Yankı

Dilhun

The cinematic orchestra- to build a home( slowed) dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar..

**

Hayatımda ilk kez birine aşık olmuştum. Bunu ona söylemeli miydim? Ya beni sevmiyorsa ya bana aşık değilse o zaman ne yapacaktım .Ya ona söylersem ve bir daha konuşmayacak hale gelirsek ne olacaktı? Kendi kendime biraz daha beklemenin daha iyi olacağını düşündüm. Düşüncelerim isyan eden insanların bağırışlarıyla bölündü. Neler oluyordu? Hemen dışarı çıktım. Askerler beni korumak için etrafımı sardı ,diğerleri de halkın içeri girmesini engellemek için kapıyı tutuyordu. İnsanlar" Korkuyoruz, cadıları yakın, adalet istiyoruz, büyü istemiyoruz , can güvenliğimiz yok "diye bağırıyordu. Askerler kapıyı tutmakta zorlanmaya başlamıştı. Daha dün tahta çıkmıştım, her şey yolundaydı bu isyanın sebebi de neydi. Büyü, cadılar böyle şeyler yoktu, gerçek olamazdı insanlar söyledikleri ile ne kast etmişti ? Hiçbir şey anlamıyordum. Bir anda Jackson kolumu tuttu ve buradan gitmeliyiz kraliçem burası çok tehlikeli dedi. Elimi tuttu ve sarayın içine koşmaya başladık. Hemen diğerleri ile konuşmak için toplantı salonunda buluştuk , isyanın bastırılması gerekiyordu. Louis ve Richard da oraya geldi. Louis gelir gelmez hemen bana sarıldı iyi olup olmadığımı sormaya başladı yüzünden telaşlı ve benim için korkmuş olduğunu anlayabiliyordum .Biri burada neler olduğunu derhal anlatsın dedim yüksek bir ses tonuyla. Bir anda herkes irkildi ve bana baktı. Ben artık kraliçeyim sıradan bir prenses değilim neden ülkede olup bitenden haberim yok dedim yine aynı ses tonunda. Richard korkmuş bir ifadeyle bana açıklama yapmaya başladı .

Richard

"Kraliçem çok haklısınız size bu konudan bahsetmem gerekirdi ancak babanız ölmeden önce bana kimsenin bu konuyu bilmesini istemediğini söylemişti. " Konuyu araştırmaya yeni başlamıştık ve kralımız olayın kimse öğrenmeden kapanmasını istiyordu. Tam her şeyi çözmeye yaklaşmıştık ki kralımız vefat etti.

Alina

Sadede gel diye bağırdım. Louis şaşkın bir ifadeyle bana baktı ve kulağıma eğilip sakin olmam gerektiğini söyledi .Çok sinirlenmiştim. Richard çok öfkeli olduğumu anlayıp asıl konuyu anlatmaya başladı.

Richard

Halkın içinde büyücüler ve cadıların olduğunu öğrendik. Halktan birkaç kişi onları büyü yaparken görmüş ve hemen kralımıza durumu anlatmaya gelmişlerdi. Kralımız ise bu durumdan kimseye bahsetmelerini istemediğini söylemiş ve olayı çözeceğini de ekleyip onları geri göndermişti. Bizde konuyu araştırmaya başladık. Çok uzun sürelerden beridir gizli bir şekilde yaşam sürdüklerini öğrendik. Hepsini tek tek bulup buralardan sürmeyi planlıyorduk. O zamanlar halkın arasında yaşam süren tam elli tane büyücü ve cadı olduğunu bulduk. Eminim bizim bilmediğimiz daha bir sürü kişi vardır. Kralımız ölünce de anladığım kadarıyla onların varlığından haberdar olan kişiler durumu tüm halka yayıp isyan çıkarmışlar. Onların yakılmasını ve öldürülmesini istiyorlar.

Alina

Duyduklarımla şok olmuştum. Böyle bir şey nasıl gerçek olabilirdi? Kafamı topladım ve bir plan kurdum ancak ben daha kimseye emir veremeden gürültü koptu .Hemen cama doğru koştuk.  Askerler daha fazla dayanamamış ,kapı kırılmıştı. Halk içeri akın ediyor ve askerlerle çatışıyorlardı. Richard ve Louis siz aşağıya inin ve ne kadar asker varsa hepsini sarayın kapılarını tutması için görevlendirin. Binanın içine giremesinler olan biten bahçede kalsın diye emir vermeye başladım. "Bende balkona çıkıp onlarla konuşmayı deneyeceğim." dedim .Louis "Saçmalama Alina güvenliğin tehlikedeyken tek başına böyle bir şey yapamazsın bende geliyorum. "dedi. Bende Jackson 'ın zaten benle geldiğini beni koruyacağını ve tek olmadığımı söyledim. Yüzüme hüzün ve hayal kırıklığıyla bakıp Richard 'la aşağı indi.

Hemen Jackson 'la birlikte sarayın balkonuna çıktım . Ve yüksek bir sesle "herkes haddini bilsin ve ne yapıyorsa dursun siz kim oluyorsunuz da isyan çıkarıp benim sarayıma saldırıyorsunuz"  diye bağırdım .Herkes bir anda durdu ve bana baktı. Sorun neyse çözülecek ve isyanı çıkaran kişiler yakalanıp ağır bir ceza alacak diye bağırmaya devam ettim. Durumdan yeni haberim oldu gerekli olan her şey yapılacak diye ekledim. Herkes koşarak saraydan kaçtı ve yaralı olan askerler tedavi edilmeye başladı. Askerlere isyanı çıkaranları bulup getirmeleri için emir verdim. Jackson beni korumak için görevlendirildi. Bundan sonra ben nereye gidersem o da gelecekti. Bu durum beni birazda olsa mutlu etmişti. Toplantı salonuna geçtik ve isyanı çıkaranların getirilmesini bekledik. Jackson yanıma geldi ve çok cesur davrandığımı kraliçeliğimin ilk günü olmasına rağmen çok iyi bir iş çıkardığımı söyledi. Kendimi yalnız ve yeni unvanım için eksik hissederken söyledikleri bana ilaç gibi gelmişti.

Louis 'de salona geldi ve içeri girince bize dik dik bakmaya başladı .Yüzündeki hayal kırıklığı giderek artmıştı bunun sebebini bir türlü anlayamıyordum. Birden yüzünde acı bir ifadebelirdi. Sonra gözüm gömleğindeki kan lekesine takıldı ,yaralanmıştı. Gözlerim doldu içime korku bastırdı hemen telaşlı bir şekilde yanına koştum. Ben yanına gider gitmez yere yığıldı. Ağlıyordum Jackson 'a gerekli kişileri çağırması için bağırdım. Louis kucağımda ecel terleri döküyordu. Kafasını dizlerime koydum ve saçlarını okşayıp beni bırakmaması için yalvarmaya başladım. O da sakin olmamı gerektiğini, beni çok sevdiğini ve yarasının kalbindeki yaradan büyük olmadığını söyleyip gözlerini yumdu. Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Ne yaparsam yapıyım gözlerini açmıyordu. Jackson içeri sarayın sağlıkçısı ile girdi ve Louis 'i kucağımdan alıp koltuğa yatırdılar. Jackson beni dışarı çıkardı bense Louis'i bırakmamak için çırpınıyordum. Güçsüz düştüm ve tökezledim, Jackson beni tutu ve ona sarılarak ağlamaya başladım.