Gecenin Gündüze Direnişi

25 5 2
                                    


Louis

Alina uyumuştu bense onu izliyordum. Alina beni en yakın dostu olarak görse de durum benim için farklıydı. Çocukluğumdan beri onu seviyorum şu zaman kadar ne yaptıysam beni fark etmedi. Duygularını açık açık söyleyebilen biri değilim .En çokta söylersem ve onu kaybedersem diye korkuyorum. Biraz daha Alina' yı izledim ve uyudum.

Alina

Sabah yüzüme vuran güneş ışıkları ile uyandım. Louis çok komik uyuyordu onu da uyandırdım ve üstümüzü değiştirmek için odalarımıza çıktık. Her yerim ağrıyordu. Elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirdim ve kahvaltı sofrasına indim. Louis hala gelmemişti. Canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Yeniden kalbim sıkışmaya başladı. Bir bardak su içtim ve Bay Richard 'ın yanına kraliyet yönetimi için konuşmaya gittim. Bana yönetimde neler yapmam neler yapmamam gerektiğinden bahsetti ve bir ay sonra taç giyme törenim olacağını söyledi.

Bir Ay Sonra

Taç giyme töreni bugündü çok gergindim çünkü Louis yanımda değildi. Prens olduğu için sorumlulukları vardı ve dün gece acilen gitmesi gerekmişti. Gerginliğimi üstümden atmak için bir bardak soğuk su içtim. Bunu yapmak bana hep iyi gelirdi. Daha sonra masama oturdum ve düşünmeye başladım. Bu bir ay içinde kendimi toparlamıştım .Yaşadıklarımı tamamen atlattığımı söyleyemem ama daha iyi sayılırım. Bir yanım çökmüş durumda bazen hiçbir şey yapmak istemiyorum bir yanımda artık mutlu olmak eskisi gibi gülmek etrafına neşe saçan eski ben olmak istiyordu. Bu süreçte en çok yanımda olan kişi Louis 'di. Herkes onu soğuk ve korkunç biri olarak tanımlasa da o çok iyi kalpli birisi ve beni gülümseten tek kişiydi. Bu bir ay içinde sarayı nasıl yönetmem gerektiği ve bir kraliçenin görevlerinin neler olduğu konusun da eğitim aldım. Sarayda tesadüfen karşılaştığım bir asker çok dikkatimi çekti. Sarı dalgalı uzun saçları çimen yeşili çok güzel gözleri vardı. Adı Jackson'mış. Daha önce onu hiç görmemiştim, rütbesi yükseltilince sarayın en yüksek rütbeli askeri oldu. Daha sonra eğitimlerim de bana yardımcı olması için görevlendirildi. Bu tarz sebeplerden dolayı tanışmış olduk. Neden bilmiyorum ama artık onu gördüğümde kalbim duracakmış gibi oluyor. Bazen kendi kendime aşık mı oldum diyorum. Ama daha önce kimseye aşık olmadım ve nasıl bir duygu olduğunu bilmiyorum bu yüzdende basit bir heyecandır diye bu düşüncemden vazgeçiyorum. Derin düşüncelerimden ayrıldım ve masamın başından kalktım. Tam o sırada odanın kapısı çaldı. Beni törene hazırlayacak görevliler gelmişti. Onları içeri aldım ve beni tören için hazırlamaya başladılar.

Louis

Bugün Alina tahta çıkacaktı. Bazı işlerim çıktığı için saraydan ayrılmam gerekmişti. Alina 'nın bensizde gayet güzel bu törenle başa çıkabileceğini biliyordum. Ama Alina beni yanında istiyordu ve bende onu yalnız bırakmak istemiyordum ve bu yüzden de işlerimi çabucak bitirmeye çalışıyordum.

Alina

Geçen üç saatin ardından artık törene hazırdım. Gösterişli bir şekilde törenin olduğu alana giriş yaptım. Halkın gözleri önünde usullere uygun bir şekilde tacımı, tahtımı ve unvanımı kabullendim. Daha sonra güzel bir konuşma yapıp asil bir şekilde halkı selamladım. Daha sonra balo salonuna geçtik. Bir sürü krallıktan kral ve kraliçeler gelmişti. Hepsiyle tek tek sohbet ettim. Gözlerim kalabalığın içinde Louis 'i aradı ama yoktu. Dans vakti gelmişti ve Kraliçe olarak dansı ben başlatmalıydım. Louis 'le dans etmeyi çok isterdim ama o olmadığı için bende Jackson' a nazik bir teklifte bulundum ve kendisi bunun bir onur olacağını söyleyerek teklifimi kabul etti. Birlikte dans etmeye başladık gözleri o kadar güzeldi ki yeşil gözlerinin içinde düşlere dalabilir , saatlerce bakabilirdim. Kraliçem bana neden öyle bakıyorsunuz ?Bilmeden kötü bir şey mi yaptım. İşte o an ne kadar utandığımı ve kızardığımı anlatamam. Jackson sıcak bir şekilde gülümsedi. Gülümsemesi beni çok rahatlatmıştı bende gülümsedim. O beni hayran hayran izlerken güzel şarkılar eşliğindeki dansımız sona ermişti. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştık. Herkes bizi alkışlıyordu. Tam o sırada kalabalığın içinde hayal kırıklığı ve büyük bir sinirle bize bakan Louis i gördüm. Gelmişti beni böyle bir günde yalnız bırakmamıştı. Neden bu kadar sinirliydi?

Küçüklükten beri taç giyme törenlerimiz de ilk dansı birbirimizle yapmayı hayal ediyorduk. Sırf bir çocukluk hayalinden dolayıysa bu sinir fazlasıyla saçmalıyordu .Hemen yanına gittim ve neden sinirli olduğunu sordum. Sinirli olmadığını söyledi ve köşedeki bir masaya geçti. Böyle davranmasını anlamlandıramıyordum. Küçük bir çocuk gibi davranıyordu . Jackson yanıma geldi ve bir sorun olup olmadığını sordu.

Louis 'in öfkesini oda fark etmişti. Bir sorun olmadığını belirtip Louis 'in yanına gittim. Ve sözümü tutmadığım için haklı olsam da özür dilemeye karar verdim. "Sözümü tutamadığım için gerçekten özür dilerim ama biraz fazla abartmıyor musun ? Alt tarafı küçükken kurulmuş bir hayal bu kadar sinirlenmenin ne anlamı var."  dedim. Söylediklerim onu yatıştırmak yerine daha da sinirlendirmişti. Bir anda bana bağırmaya başladı. Alina'nın söylediklerine çok sinirlenmiştim. Bir anda ağzımdan çıkanların nereye gideceğini hesaplayamadan bağırmaya başladım.

 "Anlaşılan burada bana pek ihtiyaç yok tam on üç yıldır sana kendimi göstermek için çabalıyorum ama sen beni görmüyorsun. Artık benim için diğerlerinden farkın yok . Ben gidiyorum çünkü sen burada kalıp senin için çabalamaya değmezsin . Jackson la sana mutluluklar dilerim çok yakışıyorsunuz" dedim. Ağzımdan çıkanlara çok şaşırmıştım. Neler demiştim az önce . Sözlerim karşısın da Alina 'nın gözleri dolmuştu. Alina yanımdan koşarak gitti ve dışarı çıktı. Hemen peşinden koştum.

Louis 'in bana dedikleri karşısında şok olmuştum. Gözlerim dolmuştu koşarak geçen akşam altına uzandığımız ağaca gittim. Ağlamaya başladım. Zaten Louis den başka kimsem kalmamıştı ve onu hiçbir şey yapmama rağmen kaybetmek çok acı vermişti. Neden bu kadar abarttığını anlayamıyordum. On üç yıldır beni fark etmen için çabalıyorum da ne demek ti. Hiçbir şey anlamamıştım sadece hıçkırarak ağlıyordum. Louis koşarak yanıma geldi benden özür dilemeye başladı neden bu kadar sinirlenip agresifleştiğini bilmediği söyledi ve üst üste özür diledi. Göz yaşlarımı sildi ve sarıldı. Beni affedebilecek misin prensesim çok özür dilerim az önce söylediğim hiçbir şeyin gerçeklik payı yoktu sana bir daha asla bağırmayacağım lütfen beni affet dedi.

Ona sıkıca sarıldım ve seni affediyorum ama bir daha böyle yaparsan bozuşuruz dedim. Balo soluna gittik ve bütün gece dans ettik . Her şey bitip soylular da gidince herkes yatmak için odasına çekildi. Yarın benim için normalden farklı bir gün olacaktı .Artık farklı sorumluluklarım vardı. Yarın ayakta uyumamak için odama çıkıp hemen yattım.

Louis

Alina ve Jackson 'a o kadar sinirlenmiştim ki Alina 'ya saçma sapan şeyler söylemiştim. O kadar saçma bir sebepten kavga çıkarmıştım ki gerçekten bir çocuk gibi davranmıştım. Gidip on yaşında bir çocuğa anlatsam bunu bana gülerdi. Ne yapayım ona o kadar aşığım ki başkasıyla görmeyi kaldıramadım. Bunları düşünerek uyudum.

YankıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin