MÇ °6°

43 5 1
                                    

Kaykaylarıyla akrobatik haraketler yapan bir grup vardı. Aralarından bir tanesini bile hiç görmemiştim. Yeni olmalıydılar. Eğleniyorlardı. Zengin tiplerdi. Yanlarından geçmek istemedim. Zaten Alperen buralarda gözükmüyodu. Tahmin etmeliydim. Büyük bir ihtimalle şu an kayalıklarda oturuyordu. Tamamen aklımdan çıkmış. Orası bizim en güzel anılarımızın bulunduğu yerdi. Hala bana acı çektirmek istiyo olamazdı. Eskileri ne zaman hatırlasam içimi kaplayan karamsarlığı Barkın'dan iyi bilirdi. Barkın'la ilk çıktığımız zamanlar yaptıkları haddini aşmıştı ama umursamıyordum.

Kayalıklara ulaştığımda tahmin ettiğim gibi çıkmıştı. Kumların üzerine uzanmıştı. Sarı saçlarını bordo beresi kapatıyodu. Fazla mükemmeldi. Bunu hiçbir zaman inkar etmedim. Çünkü mükemmeldi.

Kayanın üzerine çıkıp seslendim.
"Neden buraya geldin?" dediğimde gözlerini ovuşturup açtı. Bana bakmadan "Unutmak istemediğim şeyler var Eslem. O anıları canlandırmak gerekir. Hatırlamak iyi gelir bazen." dedi.

"Bunları ben de biliyorum. Uzatmayalım. Senin o anılara bir zaman ihtiyacın yoktu. Çünkü ben gerçekten vardım, yanında. Sen kaybettin." dedim. Doğrulup ayağa kalktı. Yanıma doğru gelince kayalıktan inmeye çalıştım. Düşmeye niyetim yoktu. Çünkü bu sefer düşersem tutacak kişi sadece bir tanıdıktı. "Bırak da yardım ediyim." oldu canım başka isteğin? Kafamı sallayıp ayağımı attım. İnme çabalarım başarıyla sonuçlandı.

"Şu kaykaylı çocukları tanıyo musun?"

"Evet. Bizim okuldalar. Özel okul sonuçta zengin züpperleri. Yeni gelmisler. Bir dakika bunun konumuzla ne alakası var?" güldü.

"Merak ettim."

Sigarasını çıkardı. Bana uzattı. İkilem içerisinde kaldım. İki saniyelik düşünme sürecinden sonra elinden aldım. "Teşekkür" dedim.

"Haram olan bir şey. Teşekkür etme." dedi. Cidden zeki miydi salak mıydı anlayamadım. Suratına salak gibi bakmaya başladım. "Sadece şaka" dedi.

"Konuya girecek misin. Sigaram bitti."

"Tamam. Konu Aylin sanırsam."

"Bizi mi kıskandın? Senden beklencek şeyler değil. Esmerimsi prens seni değiştirmiş." güldüm. Barkın'a taktığı isim fazla komikti.

"Prens demek garip olur. Seni gruptan atabilecek tek kişi. Hatırlatırım."

"Kendi başıma idare edebiliyorum."

"Konuya geçicem sus artık. Garip bir soru ama sormak zorundayım. Aylin'in ilki kim?"

"Ben değilim. Barkın da değil. Açıkça söylemek gerekirse çocuğu tanımıyorum. Biliyo musun önemli değil. Aylin'in orospuluklarına alıştım." sevgilisine 'orospu' diyen ilk insan.

"Peki. Barkın'la hiç yaptılar mı?"

"Evet."

"Oha! Ne? Benim neden haberim yok."

"Bilemem. Senin esmerimsi prens söylemediyse bir şey vardır."

"Bu ne zaman oldu?" şaşırmıştım. Bana neden bunu söylememişti.

"Siz Barkın'la ilk öpüştüğünüz günün gecesi. Sence Aylin o çocuğu elde etmeden durur muydu?"

"Olayları başından anlatır mısın? Bir bok anladığım yok şu an."

Yere tükürdü ve boğazını temizledi. "Anlatılcak pek bir şey yok. Ama sen bilirsin." dedi. Beresini düzeltti. Ve başladı soluksuz konuşmasına.

"Senden ayrıldığım zaman fazla dağıldım ki senin benden bir farkın yoktu. Barkın'la ayrılma sürecindeydiler. Aynı gruptayız herkes farketmişti. Nedeni çok açık belli. Barkın kaybetme korkusu yaşıyodu en iyi arkadaşlarındandım. Onu çok iyi anlıyordum. Barkın, Aylin'i reddedince bizim kaşar bana geldi. O gün beraber olduk. İlki olmadığımı anlayabileceğim kadar iyiydi." Aylin'den bir kere daha tiksinmiştim. Bizim gruptayken de onu hiç sevmezdim. Kimse sevmezdi. Gözde çocukla çıktığı için mecburen takılırdık.

M0R Ç0RAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin