Okulun var olduğu gerçeği verdı kabullenmemiz gereken. Ders dinlemememe ve çok fazla çalışmama rağmen gelmek zorundaydım işte. İyi ki Barkın bizim okulda değildi.
Bahçedeki bankları bir köşeye yığıp hep orada otururduk. Şu saçma tribim yüzünden uyuyamamıştım ve erkenden okula gelmiştim. Emre ve Serkan bizim kösede uyukluyolardı resmen. Serkan'ı uyandırmadan kolunun altına girdim. Fırsat bu fırsat biraz uyuyim dedim ama Kapıda Barkın'ı görünce şaşırdım. Kendi okuluna doğru düzgün gitmeyen çocuk neden şu an bizim okulda?
"Bunun burada ne işi var lan?!" diye anırma gibi bir ses çıkardığımda Serkan uyandı ve tövbe etti.
"Senin burada ne işin var asıl? Emre sen ne ara geldin?" dedi Serkan.
"Gerizekalı, kantinden döndüğümde uyuyodun bende şuraya uzandım yattım. Kıçımada demirler girdi ama yapacak birşey yok."
"Kızım sen niye bana sarılıyon git Emre'ye. "
"Serkan seni döverim. Benimde geçerli sebeplerim var tabii. Uyumak amaçlı şey ettim ama sonra şu an bize doğru gelmekte olan Barkın'ı görünce yanlışlıkla sizi uyandırdım." dedim. Barkın önümden geçip Emre'nin yanına yani tam karşıma oturunca, Serkan'dan ayrıldım. Dik dik suratına bakmaya başladım. Tam 6 dakika kimse konuşmadı ve ben gözlerimi Barkın'dan bir saniye bile ayırmadan dik dik bakmaya devam ettim. Sonunda birinin konuşma vakti gelmişti ki o da galiba ben olucaktım. Zaten neden susuyodum ki?
"Bok vardı da geldin değil mi bizim okula?"
"Sen varsın ya en muhteşem bok olarak yetmez mi?" tamam bunu beklemiyodum
"Bence burada vakit öldürüp bana dik dik bakmak yerine kendi okuluna git. Son sınıfsın biraz derslerine önem ver "
"Sana dik dik bakmıyorum zaten buraya seninle konuşmak için geldim. Ayrıca bunları bana sen mi söylüyosun 9. Sınıfta neredeyse kalıcak olan kız?"
"Seninle konuşcak birşeyim yok. Bilmem anlatabildim mi? Ayrıca en azından ben okula geliyorum senin gibi evde yatarak geçirmiyorum günlerimi. "
Biz saçma bir laf dalaşına girmişken Serkan ve Emre bizi hararetle dinliyodu. Bakışları dikkatimi çekince Emre'ye "Ordan çok mu heyecanlı gözüküyoruz Emre? İstersen gel birazda Barkın izlesin biz seninle atışalım ne dersin?" dedim.
"Sanki birbirinize dis atıyosunuz. Eslem Hidra gibi, Emre ve Barkın'da Anıl Piyancı'yla Grogi gibi. " Serkan'a kimse aldırmadı.
"Eslem konuşmamız lazım. Ciddiyim. "
"Tamam burda konuşalım. Gizlimiz saklımız yok kimseden. "
"Neymiş o gizli saklı?" Nisan'ın sesini duyunca boynuna atladım. Çok özlemişim çok. Herkese teker teker sarıldıktan sonra yanıma oturdu. "Barkın senin burda ne işin var?" dedi.
"Eslem ile konuşmaya gelmiş romantik öküz. " bunu demesiyle Barkın Serkan'ın kafasına vurdu.
"Sizin aranız mı bozuk?" bizden ses çıkmayınca Serkan atladı yine "Tamir etmeye geldi işte. Diyorum da kimse beni umursamıyo ki." bunun üzerine Barkın tekme attı.
"Eslem bize konuşmamak yakışmıyo şimdilik bunu söylüyorum. Salak bir konu yüzünden hep aramız bozuluyo ve ben her seferinde götümü yırtıyorum sana affetirebilmek için kendimi. " sonunda konuşabilmişti.
"İşte senin sorununda bu Barkın. Neden affettirmeye çalışıyosunki salak mısın sen oğlum? Azcık keriz olma cidden. Bak sen özür dilemezsen bu kız belki gelcek sana yalvarcak. Bu taktikleri de ben mi veriyim sana be?" bu sefer ben vurdum Serkan'ın kafasına.
"Neyse ne. Akşama kadar kapıda beklicem. Eğerki affetmezsen kendimi keserim faça atarım gibi mal şeyler söylemicem. Zaten senin kararın. Gerisi beni tinlemez. Hadi ben kaçtım." yollar girsin sana.
Zilin çalmasıyle herkes sınıflara gitti. Serkan'ın sıra arkadaşınız olması iğrenç birşey. Ders boyunca igrenç espriler yapıp duruyo. Kusmamak için kendimi zor tutuyorum. Hoca kızdığında da suçu bana atıyo. Bende tenefüste Allah ne verdiyse agzını yüzünü dagıtıyorum artık. Allahtan bugün öyle birşey olmadı. Sanırsam Barkın korkusu. Emre hariç herkes Barkın'dan dayak yer genelde.
Derste öküz gibi uyudum.20 dakika sonra falan Ahmet Hoca'nın sesiyle - geometrici olur kendisi - kendime geldim. "Eslem ve Serkan uyanın. Salyanız bile akmış, evladım bu ne hal. Üst üste çıksaydınız bir de. Nasıl bir gençliksiniz yahu?" diye söylenmeye başladı. Nisan ve Cem önümüzde oturuyolardı, arkalarına dönüp dönüp gülüyorlardı bize. Kalemimi alıp onlara fırlattım ama Nisan eğildi. Arkasını dönüp masasına doğru ilerlemekte olan Ahmet Hoca'ya geldi kalem. Adam şeytan çarpmış gibi arkasını dönünce Ben ve Serkan, Cem'i işaret ettik.
"Cem, Eslem ve Serkan dışarı. Nisan yavrum sen sıranın altında napıyosun bakayım?"
"Hocam ama yavrum falan ayıp olmadı mı?" sınıf yıkıldı, sınıf öldü, sınıf geberdi.
"Terbiyesiz, git seni gözüm görmesin."
"Okuldan çıkcaksam sorun yok. Gidiyimmi hocam bende bu arkadaşlarla?" diyerek bizi işaret etti Nisan.
"Git Nisan git. Yok da yazmıcam hiçbirinizi."
"Hocam diğer derslerin ögretmenleriyle konuşsanız onlarda yok yazmasa. Onu bir halledin hocam çok sevap, çok mutlu edersiniz." diye araya girdi mal Serkan.
"Oğlum iyi misin sen? Napiyim diğer dersleri. Gidin diyorum bak hala burdasın. Yürü git. Tepemin tasını attırma." hoca atara geldi kopturdu gidiyo. Bende tuttum hayvanları kollarından dışarı çıkarıcam. Göz ucuyla Ayça'ya baktım ama uyuyodu. Fırsat bu fırsat demiş vurmuş kafayı. Neyse bir gün bizimle gelmese birşey kaçırmaz.
Koridorda giderken Cem, hocayla dalga geçti "Tepesinin tası varmış puahhaha. " diye.
"Birşey dicem de mal mısın?"
"Sen bana mal mısın diyeceğine kapıdaki sevgilini düşün. " dedi Cem. Neyse sorun değil. Çok fazla uzattığımı biliyorum.
"Bir sarılmayla herşey hallolur Cem. "
O sırada zil çaldı. Galiba biz Serkan ile 20 dakika değilde 35 dakika falan uyumuşuz. Kapıya doğru yürürken bir tane kızın "İnanabiliyo musun? Barkın Güvenir bizim okula gelmiş dediğini duydum. Yanındaki kız da "Ama onun gelmek için bir nedeni vardır. Eslem tabikide. " dedi. "Onlar ayrıldı kızım çoktan. Sosyal medyaya bak biraz. Barkın'ın paylaştıgı depresif durumlarıda mı görmüyosun?" diye karşılık verdi kız.
Kızın yanına gittim. "Bence senin olmayan şey ile ilgili bukadar fazla konuşma." dedim ve elimle saçının buklelerini alıp nazikçe elime dolayıp geri bıraktım. "Bakımlı saçlar. Beğendim. " dedim. Kızın ağzından "sa-sağol" gibi bir kelime çıktı.
Kapıya yürümeye devam ettim. Bahce kapısını açtım ve duvara yaslanmış olan Barkın'ın yanına gittim. Kollarımı boynuna dolayıp sımsıkı sarıldım. İlk önce tepki vermedi ama daha sonra ellerini belime yerleştirdi. Ondan ayrıldığımda Özge, Emre, Cem, Nisan, Ayça, Serkan yanımıza çoktan gelmişti. Ahmet Hoca bizi yok yazmayacağına göre burda durmanın anlamı yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
M0R Ç0RAP
Teen FictionFikir ve kapak konusunda yardım eden Zeynep Nuhut ve Nazlı Hilal Geriş'e teşekkürler. ~ çok ciddi mi oldu ne~