🌟 The Star Seekers 🌟

Yıl:
3005

Hakîm Bakış Açısı:

  Bir zamanlar Toreak gezegenindeki bütün ülkeler barış içinde yaşıyordu, yani hiçbir ülkenin arasında bir sorun yoktu bir zamanlar. Peki, ne oldu da ülkeler arasından 2 ülke birbirine girip savaş çıkarmıştı? Bunun arkasında ne vardı, ya da kim?..

  Her 5 ülkenin de varisleri ortada yoktu, gerçek varisler ortada yoktu. Peki hepsi neredeydi, nasıl ortadan kaybolmuşlardı? Ülkelerin başına geçen krallar gerçek kral değillerdi. Herkesin bunu bildiği halde neden kimse bunu sorgulamamıştı peki? Aslında neler olduğunu halk tabii ki de sorgulamıştı, sadece...

  Peki bu ülkeleri kurtaracak olan gerçek varisler neredeydi? Kim bunu halktan saklamıştı, neden? Bazı sorulara cevap verilememiştir hayatta, işte cevap verilemeyen bir soru da buydu...

🌟

Unaplus Ülkesinde:

Hakîm Bakış Açısı:

  Kavga eden iki ülkelerden birisi Unaplus'tu, kavgalı olduğu ülke ise Sunakus'tu. Aralarındaki kavga neden dolayı kaynaklanıyordu kimse bilmiyordu ama iki ülke arasında bir savaş vardı. Savaşta olsalar da yine de aralarında fazla bir düşmanlık yoktu. Neden savaşıldığı bilinmiyordu, hangi nedenle savaşıyorlardı her iki ülkenin halkı da bilmiyordu ama kralları öyle emrettiği için bunu yapmaları gerekiyordu.

  Normal zamanda Unaplus halkı ve Sunakus halkı birbirleriyle anlaşırlardı ve barışçıl bir şekilde yaşarlardı fakat kraliyetlerin başına yeni geçen krallar ile savaş başlamıştı. Şimdi ise bilmedikleri bir nedenden dolayı savaştalardı. Savaş şiddettini azaltmıştı, artık eskisi kadar can kaybı yaşamıyordu. Savaş şiddetini azaltmış sadece güvenlik için silahlı bir şekilde beklenirken bir gün Dünya'dan yardım çağrısı gelmişti.

  Dünya'da nasıl olduğunu anlamadıkları şekilde sihirli ve tuhaf şeyler yaşanıyordu o yüzden Dünya, yardım için uzay boşluğuna sinyal göndermişti. Bu çağrı alındığında tabii ki de Unaplus ülkesine de haber verilmişti, yardım istenmişti. Ülkeden birisi yardıma gidecek olan grupta yer alması gerekiyordu, bu ülkeden 1 kişi seçilecek ve Dünya'ya gönderilecekti. Peki, o kişi kim olacaktı ki?

Yeonjun'dan:

  Evimdeydim, bugün tatil olduğu için hiçbir yere gitmemiştim. Kafamı dinlemek ve kendimi geliştirmek amaçlı arka bahçedeydim. Genel olarak tatillerimde arka bahçemde çalışmalar yapardım. Bu: ok atmak olsun, kılıç olsun kendimi geliştirdiğimi hissettiğim çalışmaları yapıyorum. Bugün -yani şimdi- kılıç çalışmayı seçmiştim, o yüzden arka bahçemdeki ekipmanlarım ile kılıç çalışması yapıyordum. Bu, her tatil rutinim haline gelmişti. Yapmayınca kendimi geliştirememiş gibi hissediyorum hep. Yani bir şey yapmam gerekiyordu, çalışma yapmam gerekiyordu. Alışkanlık gibi olmuştu bende.

  Ben bahçemde kendi halimde çalışma yaparken yan komşum olan Jeongin'in*¹ sesi ile durdum -evlerimiz yan yanaydı, bahçeler bitişikti o yüzden rahat duyabiliyordum-. Jeongin'in bahçesine baktım. Jeongin bahçe çitlerine yaslanmış bana bakıyordu, ben de ona baktım.

Jeongin:Yeonjun hyung!

Diye seslendi bana, normalde benim çalıştığım zamanlar bana gelmez ve konuşmazdı çünkü bölünmeyi sevmezdim ve o da bunu bilip bir şey yapmazdı fakat şimdi bana sesleniyordu.

Ben:Ne oldu Jeongin?

Diye seslendim ben de, kaşlarımı çatmadan edemeyerek. Niye gelmişti ki şimdi, geldiyse bir sorun vardı öyle değil mi?