Yolculuğumuz bittiği an, kendimi ferah bir evde bulmuştum. Batu'nun ailesi çok tatlı insanlardı. Babası Aydın amca oldukça kafadengi, annesi Meltem teyze de de bir o kadar cana yakındı.
Şu an ise arka bahçeye Meltem teyze tarafından zorla gönderilmiştim. Yardım etmeme gerek olmadığını söyleyerek kovmuştu resmen.
Kollarımı birbirine sararak bahçede gezdirdim gözlerimi. Batu, Anıl, Çınar abim ve Kaan abim basket topunu şişirmeye çalışıyorlardı. Kerem abim ve Arda abi ise Aydın amcanın muhabbetini dinliyorlardı.
"Cemre, gel bir tanem yanıma." dedi Kerem abim beni görünce. Kollarımı çözüp oraya ilerleyerek yanındaki boş sandalyeye oturdum.
"Üşümüşsün." diyerek, hırkasını çıkarıp sırtıma bıraktı. Hafif öne doğru eğilip kollarımı geçirmeme yardımcı oldu.
"Kızın eli ayağı yokmuş gibi davranıyor bu herif." diyerek güldü Arda abi. Aydın amca da tebessüm etmişti.
Atak geçirdiğim gün gelmişti aklıma. Bir an için, vücudumu hissedemediğimi düşünerek çok korkmuştum.
Kerem abimin de aklına bu gelmiş olacak ki, başını kaldırıp yüzüme baktı. Alnımdan öpüp geri çekildi.
"Eli ayağı olurum ben onun." diye mırıldandı Arda abiye karşılık. Sesini ben bile zor duymuştum.
"Bu ne şimdi? Sirke deneyi yapılmış yumurta gibi oldu!"
Anıl'ın söylenmesiyle arkamı dönüp onlara baktım. Sert olması gereken basket topunu iki elinin arasına almış, sıkıyordu. Top şekilden şekle girince Kaan abim eline aldı.
"En başta sizin yapmanıza müsaade etmem hataydı." dedi gözlerini devirerek. Önüme dönüp Aydın amcanın konuşmasına odaklandım. O konuşurken Kerem abim de kolunu benim sandalyemin arka kısmına koymuş, saçlarımla oynuyordu.
"Eve geldiği gibi uyuyor bu çocuk," dediğinde, Batu'dan bahsettiğini anlamıştım. "Okuma hevesi yok ki, abisine çekmemiş."
"Tutuşunca çalışır o zaten baba." diye yanıt verdi Arda abi de. Aydın amca başını ümitsizce sağa sola sallayıp bana döndü.
"Ee kızım," dedi gülümseyerek. "Küre yapma fikri nereden çıktı böyle?"
"Şans eseri oldu diyelim." diye cevap verdim. "Girdiğim dükkana rafları düzenlemek, temizlik yapmak için işe alındım ama bir gün bir küre yapınca patronum çok beğenmişti. Sonrasında tamamen bu işi yapmamı istedi."
Konuştuğum süre boyunca Kerem abimin dikkatle beni izleyen gözleri utanmama sebep oluyordu. Aydın amca beğeniyle dudak büktü.
"Mutlaka görmeye geleceğim küreleri." dedi. Ardından Meltem teyzenin bizi çağırdığını duyduk. Hepimiz ayaklanırken Anıl'a takıldı gözlerim. Kaan abimle gülüşerek bir şeyler konuşuyordu.
Anıl'ın güldüğünü gördüğüm nadir anlardan birindeydim.
Mutfağa girer girmez Meltem teyzenin hazırladığı sofraya hayranlıkla baktım. Bu halime gülerek masayı gösterdi. Uzun boylu, oldukça fit bir kadındı.
"Geçin hadi, soğutmadan başlayalım."
Dikdörtgen masanın etrafında dizildik hepimiz. Yanıma Kaan abim oturmuştu, diğer yanımda Anıl vardı. Anıl'ın yanında da Batu varken diğerleri de karşımıza dizilmişti.
"Misafir gelmese şöyle sofra göremeyeceğiz." dedi Arda abi yemeklere iştahla bakarak. Meltem teyze kaşlarını çatmıştı.
"Eve geldiğin mi var senin? Sofralarıma laf etme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küre
Teen FictionKüçüklüğünden beri dedesiyle yaşayan, ona bakan bir kız. Ansızın, dedesinin ona anlattığı ailesi hakkında bilgilerin yalan olduğunu öğrenir. Yetmezmiş gibi dedesinin baskıları artınca iyice çıkmaza girer. Bir yanda onu kısıtlayan dedesi, diğer yanda...