heartburn

cp.2 "başlatılan savaş"

cp.2 "başlatılan savaş"

•

"İlk seferini hatırlıyor musun?"

Gri bulutlar tepede, sonbaharın sararttığı yapraklar yerdeydi. Öğrenciler kampüs içerisinde telaşsız adımlarla kapalı havaya rağmen keyif çatıyorlardı. Elleri arasında tuttukları sıcak karton bardaklar içlerini ısıtırken çardaklar arasında oturan ikili, bulundukları ders arasında buluşmuş konuşmaya dalarak amfiye dönmeyi unutmuşlardı.

Felix, en yakın arkadaşı Jisung'un sorusuna gülmüş, "Sen hatırlamıyor musun?" diyerek cevap vermişti. Çardak kapalıydı. Yan yana oturmuşlar, arada birbirlerinin ellerini tutarak ısıtıyorlardı. Jisung tek bacağını Felix'in bacağı üzerinden sarkıtıp otururken "Hatırlıyorum." dedi. "Çok alkollüydüm. Lise üçüncü sınıftaydık. Üst sınıftaki çocuğu gözüme kestirmiştim fakat eşcinsel olduğunu kabul edemediği için yanına yaklaşmıyordum. Partide sarhoş olduğunda ve ben de tüm cesaretimle onu tuvalete çektiğimde ertesi gün engellenmiştim."

"O gün ağlamadığına çok şaşırmıştım." dedi Felix. "Duygusal birisin."

Gri kapüşonlusunun şapkasıyla sarı saçını örtmüş, dirseğini masaya yaslayarak Jisung'a bakmıştı. Mavi lenslerinin yerini yeşil olanlar almıştı. Kiraz tadındaki parlatıcısı dudağına renk verirken soğuktan kızaran burnu ona eşlik ediyordu.

Diğer günlere nazaran, Felix kapalı havalarda rahat kıyafetler giymeyi severdi. Bünyesi soğuğu kaldıramıyordu, çabuk üşürdü. Hasta olması kolaydı.

Jisung turuncu beresini düzeltip "Ona o kadar değer vermiyordum." dedi. "Böyle biteceği de belliydi. İkimiz de tecrübesiz olduğumuz için fazla kötüydü. Arkamın acısından zaten üç gün oturamadım."

"Ah, hatırlıyorum. Kremlerini ben sürmek zorunda kalmıştım." Felix iç çekip gözlerini kocaman açtı. "Hatırlamak istemediğim şeyler listesinde ilk üç sıradaydı ve şu an anıları yad ediyorum."

Jisung gülüp "Benim içinde hoş değildi." dediğinde Felix "Aynen." dedi. "İlgi görmek o kadar çok hoşuna gidiyordu ki götüne krem sürüyor olmam bile umurunda değildi."

"Eh, çocukluğumuzdan beri birlikteyiz ve sen sevgi gösterilerinden pek hoşlanmıyorsun."

"Kişisel alan seviyorum sadece." dedi Felix. "Ayrıca ilk seferimi barın tuvaletinde kaybettim. Çocuk yakışıklı, uzun boylu ve güzel bir gülümsemeye sahipti. Tecrübeliydi bu yüzden beni yaralayacak kadar salak değildi."

"Adı neydi ya onun? Dongmin? Öyle bir şeydi sanki."

"Jisung bu konuyu neden açtığını öğrenebilecek miyim? İkimiz de ilk seferimizde birbirimizin yanındaydık da. Saçma şeyler soruyorsun."

"Çok mu açık ettim niyetimi?" Jisung dişlerini göstererek sırıtmış, sabit bir ifadeyle gözlerini de açmaya başladığında Felix eliyle suratını ittirmişti. "Böyle yaptığında aptala benziyorsun."

"Konuyu sekse getirmeye çalışıyordum ki, üç gece önce partide seviştiğini söylediğin Bang Chan hakkındaki detayları dökülebil diye."

"Öncelikle." dedi Felix işaret parmağını kaldırarak. "Seviştik. İma yapma, sikerim belanı. Sana bütün morluklarımı fotoğrafladım. Gitmeden önce fotoğrafını bile çektim. Paramı havale etsen iyi edersin."

"Ama detay vermedin!" Jisung neredeyse bağırmıştı. "Detay duymadan sana günahımı bile havale etmem."

"Seks yapıp yapamayacağımız yerine sayısı üzerine iddiaya girmiş olsaydık şu an donuna kadar almıştım."