heartburn

cp.4 "bölüm başkanı"

playlisti bitirdim🥺 heartburn playlisti profilimdeki linkte bulamayanlar icin kullanici adim sila5sos oradan da ulasabilirsiniz

bitirmisken bekletmek istemedim

bölüm şarkısı 💌 dosii - lovememore.

iyi okumalar

cp.4 "bölüm başkanı"

•

Fotokopi makinesinin üç saniyelik çıktı sesi.

Chan, boydan boya camla kaplanmış üçüncü kattaki çalışma odasında, masanın başındaydı. Masası koyu bir kahverengi ahşaptı. Siyah geniş bir sandalyesi vardı. Odada bulunan iki duvar büyük raflarla çevrelenmişti. Kitapları düzenli bir şekilde yerleştirilirken aralarında küçük biblolar konulmuştu.

Ayaklı lambasının sarı ışığı odayı loş aydınlatıyordu. Chan, fazla ışıktan hoşlanmazdı. Bütün gece ayakta olması, ışıkla birleştiğinde baş ağrısı demekti.

Makineden sıcak kağıt parçasını alıp, hazırladığı dosyanın içine yerleştirdi.

Ek ödevinin son taslağını yeni bitirmişti. Gece bitmek üzereydi. Birazdan kalkıp hazırlanacak, ilk dersi için yola çıkacaktı. Son bir haftadır uğraştığı tek şey taslağı üzerineydi.

Minho, onu alacağını söylemişti. Dosyasını, çantanın içerisine atıp aynı koridor üzerinde bulunan banyosuna ilerledi. Siyah ve beyazla birleşmiş mermere çıkardığı kıyafetlerini bırakmış, açtığı soğuk suyun altına girmişti.

Dışarıda fırtına koptuğunu görebiliyordu. Yine de ayılmaya duyduğu ihtiyaç daha büyüktü.

Kafa derisine masaj yaparken, günlerdir ötelediği konu içinde tekrar açığa çıktı. Felix, yanından gittiği günden beri ortada görünmüyordu.

Hangi bölümde okuduğunu öğrenmişti. Mimarlık bölümünün ilk yıl öğrencisiydi. Tanışma partisinde içtiği alkol onu sıfırlamıştı. Uyandığında geceye dair herhangi bir şey hatırlamamıştı. Minho'nun odasında olduğundan sorgulama gereği duymamıştı.

Fakat gördüğü mavi gözlerle her şey netleşmeye başlamıştı. Felix'in ilk yanına geldiğinde taktığı lensleri yeşildi. Chan ayrıntılara dikkat eden insanlardandı. Küçüklüğünden beri babasının yolundan gidiyordu. Dünyanın en iyi mimarlarından birisi olmak zorundaydı.

Ayrıntılar, şekiller onun alanıydı.

Nefesini dışarı verip, havlusuna sarılarak giyinme odasına geçti. Bütün bir kat ona aitti. Merdivenlerden çıktığında sol tarafında giyinme odası ve çaprazında kendi yatak odası vardı. Sağ taraf banyosu ve çalışma odasından oluşuyordu. Evin tasarımına göre kullandığı yatak odası diğer evlerden farklıydı.

Evi babası tasarlamıştı.

Kendi yatak odası evin dışında gibiydi. Ek çıkılmıştı. Bütün bir deniz manzarasını kapsarken odanın ortasına geldiğinde, ne aşağıdaki bahçeyi görüyordu ne de tek bir kara parçasını. Denizin tam ortasına konulmuş üç duvara camla kaplanmış geniş bir odaydı.

Kıyafetlerini üstüne geçirip, parfümünü sıktı. Minho geldiğinde dair mesaj attığında katın asansörüne yönelip eksi ikinci kata indi. Garaj katıydı.

"Selam."

Minho düne oranla keyifli görünüyordu. Krem renginde, büyük arazi arabasını tercih etmişti. Altında kamuflaj bir pantolon vardı. Kendi olmaktan uzaktı.

"Hazırlanmışsın." dedi Chan emniyet kemerini takarken.

"Babam, akşam annemle yemeğe çıkacağımızı söyledi." dedi. "Yurt dışından yeni dönmüş."