Makyaj masamın pembe pufunun üzerindeki yerimi almış ısınan düzleştiricimi sakin ama pratik hareketlerle saçımda gezdiriyordum. Krem rengi ağırlıklı odam ruhumun aksine bir o kadar düzenliyken, yeşil bitkilerin verdiği huzur beni etkisi altına almaya çalışıyordu. Kaküllerim yavaş yavaş bir şeye benzemeye başlamıştı ve bu yüzümde minik bir tebessüme yol açmıştı.Bugün okulumun ilk günüydü, kendimi büyümüş ve arınmış hissetmem gerekirken hiç olmadığım kadar küçük ve savunmasız hissediyordum. Ama bu hissin geçeceğinden emindim çünkü inanın birkaç ay önce olsa saçımı düzleştirmeyi bırak, yatağımı terk etmek bile bana zor gelirdi. Shen Xiaoting'siz bir Yurina olmayı kendime yakıştıramıyordum bir türlü. Genel olarak hiçbir şeyi kendime yakıştıramıyordum.
Çünkü hiç ait olmadığım yerlerde uçmuştum ben, yükseldiğim kadar da çakılmıştım.
Lila renkli sırt çantam okula girdiğimden beri beş kat daha ağır olmuştu sanki, bileklerime de demirden yükler bağlanmıştı. Geçtiğim her bir koridor yardım çığlıklarıyla anılarımı silmeye çalışıyordu. Geceleri gökyüzünün mavi örtüsünün altına saklanan bu koridorlar sabah silik mavilerle buğulu anılarımı özgürlüğüne kavuşturmaya çalışıyorlardı. Uzun bir kış tatili dinlemelerine yetmiş olmalıydı zannımca, şimdi her şey yeniden başlıyordu. Hiç bitmemesini istediğim yerden ince bir kurdeleyle bağlanmış gibi başlıyordu. Ve saçımı arkadan tutturmamı sağlayan beyaz kurdele yavaşça kayıp gidiyordu.
Elindeki düzleşmiş beyaz kurdeleyi sallarken kıkırdayan kız, Yurina'nın dolabına yaslanmış ve bir bacağını dolabını tekme atarcasına oraya sabitlemişti. Dünyanın en sinir bozucu ifadesiyle elindekini incelerken Yurina birkaç adım gerilemiş ve gününün kalanı hayal etmek bile istememişti.
" Ah, Yurina... Bir daha saçına bu saçma şeyi takma, çirkin yüzünü saklaman için saçlarına ihtiyacın var. "
Yuqi, Xiaoting'e platonik olan en yakın arkadaşı ki
o bunu göremeyecek kadar kör, elindeki kurdeleyi parmakları arasından özgürlüğüne kavuştururken ağzını açıp ses efekti vermişti. Gülümsemesi tim yüzüne daha da yayılma sebebi Yurina'nın nefessiz bir şekilde yere düşmesini izlemesiydi. Birkaç adım atmasının hemen ardından permalı saçlarını geriye doğru savurmuş, işaret parmağını kahküllü kızın alnına bastırıp ufak bir kuvvet uygulamıştı." Bu dönem akıllı ol, benim olan şeylere elini sürmemen gerektiğini kavramışsındır umarım. "
Kafası geriye doğru gidip gelen Yurina, takma tırnakları yüzünden alnını acıtan kızın koridorda yürümeye başlamasıyla beraber derin bir nefes vermiş ve bu dönem kavga etmemek adına kendine milyonlarca söz vermiş olsa da sesi biraz yüksek çıkmıştı.
" Benden delicesine korkuyorsun değil mi Song Yuqi?.. Her zamanki gibi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still loving you |xiaorina
Fanfictionhâlâ ağladığım gecelerde aklıma gelen ilk isim olman normal mi?