SİLAHIN UCUNDAKİ AŞK
"KARGAŞA"
❦
Ankara/ Çankaya
Emre Kıraç
23.12.22
00:12
Gözlerimi araladığımda bembeyaz bir ışıkla karşı karşıya geldim. Biliyorum ki öldüm çünkü o yumruktan sonra yaşayamazdım...
"Pişt." Aha! Azrail yol gösterecek. Kafamı sağ düşürdüm. Kasım bir dirseğini yatağa koymuş bana bakıyordu. "N'oluyor?" Diye mırıldandım. "Cehennemdesin pislik." Dedi Kasım. Göz devirmek için gözlerimin yerinde olması gerekti önce.
"Senin yanındaysak..." Diye mırıldandım tekrar tavana bakarak. "Bana bak lan." Dedi sakince. "Ne dalıyorsun herkese?" Dedi sakin kalmaya çalışır gibi. Gözlerim ona bakmayan her yerde gezmeye başladı. Küçük bir odaydı burası ve iki yatak vardı. İki penceresi vardı, tam pencerelerin arasında kahverengi bir kapı. Sürgülü perdeler indirilmişti. Kafama yediğim şeyle daha çok ayıldım. "Ne var be!" Diye çıkıştım. Kafama yastık atmıştı, puşt.
"Manyak mısın?" Diye sordu kısık sesiyle. "Hayır beyninde sorun mu var! Ne sataşıyorsun elaleme oğlum?" Dedi birden yüksek sesiyle. "Ne sataşıyorsun elaleme." Diye onu taklit ettim sesimi kalınlaştırarak. "Çocuk musun lan sen beyefendi dediğin böyle mi olur!?" Dedi sinirle. Kafamı ona çevirdim ve diyeceğim şeyi diyip önüme döndüm. "Ne azarlıyorsun kardeşim beni kafam yerinde değil beynimi yerinden oynattın!" Sesim güçlü çıktı.
"Kadın bayıldı lan korkudan!" Dedi. "Birşey olmaz ayılır." Dedim. "Ne diyorsun Emre!" Diye patladı. Yahu bu Kasım'ı kim hararetlendirdi? Bu adam sakin bir emekli amca gibiydi. Belkide senin bir parmağın vardır kardeşim. İç sesim benden daha olgunlukla yanıt verdi.
"Az önce hastanenin sahibi geldi arkadaşın uyansın pılınızı pırtınızı toplayın hastanemi terk edin dedi!" Dedi sinirle. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "İstesek hastaneyi alırız neyin sıkıntısındasın?" Dedim gözlerimi onun olduğu yere devirerek.
"Yürü git lan. İnsanları rahatsız eden sensin azarı yiyen benim bebe gibi." Dedi sakinleşmiş sesle. Ellerini yatağa koydu ve kayarak doğruldu. Kolundaki serumun bitip bitmediğine baktı, bitmiş olduğunu görünce kolundan çıkardı. Koluna yapıştırılmış sargıyıda çektiğinde bana takılı olan seruma baktım. Çok az kalmıştı. Kaşları çatılıydı ve şu an şurada yatmasaydım belkide beni bir kez daha bayıltırdı. Emre şu an sana garip gelecek ama adam seni hastanelik etti sonuçta.
Demi dayı? Bide bana kızıyor hem suçlu hem güçlü. Tabii oğlum!
"Niye serum takmışlar bize?" Diye sordum. "Doktor muyum ben? Ne bileyim." Dedi ve ayağa kalktı. "Nereye!?" Dedim hızla. Yataktan destek almış ve az doğrulmuştum. "Korkma korkma yemezler seni." Dedi alayla. "La bekle benimkide bitsin öyle gideriz." Dedim onu ikna etmek ister gibi. "Tamam Emre! Tamam bekliyorum." Dedi. Bak buna şaşırılır seni bekliyor. Yatağa kalçasını yasladı. "Senin yüzünden huzurum falanda kalmadı en sonunda suratının ortasına öyle bir patlatacağım ki! Aaaa Kasım niye bana öyle yaptın diyeceksin!" Dediğinde kahkahamı engelleyemedim.
"Yapmadın mı sanki?" Dedim gülerek. "O yetmedi bir tane daha vuracağım bizde ikram böyle şeyler." Dedi. Tebessüm kaldı. Elimi yatağa koyup doğruldum. "Emre." Dedi Kasım. Kafamı kaldırdıp ona baktım. "Efendim Kasım'cığım?" Dedim sakince. Kaşlarını kaldırdı. "Sen küçükken çok mu dayak yedin? Çok mu dövdük biz seni ne yaptık?" Dedi. Ne alaka diyemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silahın Ucundaki Aşk
AcciónBir çok duygunun içinde bulunduğu akıcı bir kitap dur durak bilmeyen bir serüven. Baş karakterler: Ezel Koruyan ★ Azat Karakelepçe